Bosna Hersek’i son yıllarda vuran en ölümcül sel felaketinde can kaybı artıyor. Cuma akşamı şiddetli yağışlarla gelen sel ve toprak kaymasının ardından arama kurtarma ekipleri Cumartesi günü erken saatlerde afet bölgelerinde görev başındaydı.
Afetin etkisi altındaki Jablanica’da yerel yönetim yetkilisi Darko Juka, Cumartesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Saraybosna’nın 70 kilometre güneybatısındaki bölgede en az 13 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Juka, Cuma günü yaptığı açıklamada can kaybının 16 olduğunu söylemişti.
Yerel medyanın haberlerine göre, hayatını kaybedenlerin sayısı Cumartesi günü 21’e yükseldi. Kayıp olduğu belirtilen onlarca kişinin bulunması için çalışmalar devam ediyor.
Jablanica Belediyesi, karayolu ve demiryolu bağlantılarının tahrip olmasının ardından bölgeye ulaşım imkanlarının tamamen kesildiğini açıkladı.
Bölgede arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Bosna'nın Boşnak, Sırp ve Hırvat üçlüsünden oluşan etnik gruplar arası cumhurbaşkanlığı, Jablanica bölgesinin geneli için askeri yardım talep ettiğini ve mühendisler, kurtarma birimleri ve bir helikopterin görevlendirildiğini, bunlardan bazılarının bir akıl hastanesinden 17 kişiyi kurtarmak için devreye sokulduğunu açıkladı.
Yerel hükümet sözcüsü Darko Jukan, “Bazı durumlarda sadece çatıların bir kısmı görülebiliyor. 1992-1995 savaşından bu yana bu büyüklükte bir kriz hatırlamıyorum” diye konuştu.
Bosna'nın merkezi hükümeti acil oturumda, etkilenen bölgelerin toparlanması için fon tahsis edeceğini duyurdu.
Hükümet selden etkilenen bölgelerde doğal afet durumu ilan etti ve buradaki durumun hafifletilmesine yardımcı olmak için bir kriz komitesi kurdu.
Bosna medyası, gece boyunca yağan şiddetli yağmurun arama çalışmalarını durdurduğunu, ancak yağmurun durmasıyla birlikte arama çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Sel suları yolların kapanmasına neden oldu.
Birçok evin hala enkaz altında olduğu Donja Jablanica’da Cuma günü yaşanan ani sel nedeniyle bir taş ocağı çöktü ve molozlar köydeki evlerin ve arabaların üzerine yığıldı.
Seller, birçok nehir ve gölün kurumasına neden olan ve Balkanlar ve Avrupa'nın büyük bölümünde tarımı ve kentsel alanlara su tedarikini etkileyen benzeri görülmemiş bir yaz kuraklığının ardından geldi.
Meteoroloji uzmanları yaşanan bu hava olaylarının küresel ısınma etkisi olabileceğine işaret ediyorlar.