BM Raporu: “2025’te Türkiye’de enflasyon yüksek ve çift hanelerde olmaya devam edecek; ekonomi 3,1 büyüyecek”

Raporda, 2025 yılında Türkiye’deki enflasyon oranın çift hanelerde ve yüksek oranlarda olmayı sürdüreceği, ekonomik büyümenin de yüzde 3,1 oranında geçekleşmesinin tahmin edildiği kaydedildi.

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (DESA) tarafından yayınlanan “Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentileri 2025” raporunda, küresel büyümenin dünya genelinde 2025 yılında düşeceği, küresel yatırımların azalacağı, özellikle gıda enflasyonun birçok ülkede devam edeceğinin tahmin edildiği açıklandı.

Raporda, 2025 yılında Türkiye’deki enflasyon oranın çift hanelerde ve yüksek oranlarda olmayı sürdüreceği, ekonomik büyümenin de yüzde 3,1 oranında geçekleşmesinin tahmin edildiği kaydedildi.

“Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentileri 2025” raporunda, Türkiye'de enflasyonun 2024 yılında ortalama yüzde 60 civarında gerçekleştiği belirtilerek, “Bu oran tarihsel seviyelerin oldukça üzerinde. Türkiye’de enflasyon 2010-2019 yılları arasında yılda ortalama yüzde 10 oranında seyretmiştir. Yüksek hizmet fiyatları, jeopolitik riskler, artan gıda ve enerji fiyatları enflasyonist baskıları devam ettirmiş, yüksek enflasyon beklentilerini daha da arttırmıştır. Türkiye’de enflasyonun 2024 yılına göre 2025 yılında azalacağı ancak çift haneli rakamlarda ve yüksek oranlarda kalacağı öngörülmektedir” ifadesi kullanıldı.

Raporda, Türkiye'de hükümetin yüksek enflasyonu kontrol altına almak için bazı mali kısıtlama tedbirleri uygulamakta olduğu belirtilerek, “Yetkililer kamu harcamalarını kısmak için belirli bazı adımlar attı. Temmuz 2024'te hem yerel hem de çok uluslu şirketler için asgari kurumlar vergisi ve asgari gelir vergisi içeren kapsamlı bir vergi yasa tasarısı kabul edildi. Yeni tedbirlerin 2025 yılında mali açığın daraltılmasına yardımcı olması ve enflasyonist baskıları azaltması bekleniyor” ifadesi kullanıldı.

“Türkiye’de ekonomik büyüme geçen yıla oranla artarak yüzde 3,1 oranında gerçekleşecek”

Raporda, Türkiye'deki ekonomik büyümenin 2023 yılında yüzde 5,1'den 2024'te tahmini yüzde 3 oranına gerilediği, 2025 yılındaysa sınırlı bir artışla yüzde 3,1 oranına yükselmesinin beklendiği kaydedildi.

Türkiye’de, Haziran 2023'te başlatılan parasal sıkılaştırma ve mali konsolidasyonun 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren etkisini göstermeye başladığı, özel tüketim harcamalarının büyümeye katkısı ikinci çeyrekte 1,1 puana gerileyerek son dört yılın en düşük seviyesine indiği belirtildi.

Türkiye’de geçtiğimiz yıl zayıflayan iç talep arzının ithalatın azalmasına yol açtığı, bunun da ihracatın yatay seyretmesiyle birlikte cari açığın daralmasına neden olduğu vurgulandı. 2024’te Türkiye’de, Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 50'de sabit tutmasıyla sıkı para politikası duruşunu sürdürdüğü, ancak geçtiğimiz yıl enflasyondaki düşüşle birlikte 2025 yılında ılımlı bir gevşeme beklenildiği kaydedildi.

“ABD ekonomisi yavaşlayabilir”

Raporda, ABD’de bu yıl tüketici harcamalarında azalma beklentisinin ülke ekonomisinde bir yavaşlama yaşanmasına neden olabileceği kaydedildi. Raporda, Çin'deki istikrarlı performansın desteğiyle nispeten güçlü büyümeyi sürdüreceği, Hindistan’ın da devam eden ekonomik büyümesi sayesinde en hızlı büyüyen bölge olmaya sürdüreceğinin tahmin edildiği belirtildi.

Raporda, 2025 yılında gıda enflasyonun birçok gelişmekte olan ülkede önemli bir sorun olmaya devam edeceği kaydedildi. Gelişmekte olan ülkelerin bu yılda enflasyonist baskılarla karşı karşıya kalmasıyla birlikte her beş ülkeden birinin enflasyonda çift haneli oranlara ulaşmasının beklendiği kaydedildi.

Gelişmekte olan ülkelerin neredeyse yarısında yüzde 5’in üzerinde seyreden gıda enflasyonunun önemli bir sorun olmaya devam ettiği, bu olumsuz durumun, özellikle aşırı hava olayları, çatışmalar ve ekonomik istikrarsızlıkla boğuşan düşük gelirli ülkelerde gıda güvensizliğini daha da derinleştirdiği kaydedildi.

Raporda, bu yıl devam etmesi beklenen yüksek gıda enflasyonunun, birçok ülkedeki yavaş ekonomik büyümenin de tetikleyici etkisiyle birleştiğinde, milyonlarca kişinin daha da yoksullaşmasına neden olacağı belirtildi.