Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Hamas ve İsrail arasında devam eden çatışmaları ve Ortadoğu’daki son durumu görüşmek üzere üst düzey toplandı. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, savaşın genişlemesini istemediğini söyleyerek İran’ı uyardı.
15 üyeli konseye hitaben bir konuşma yapan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, her ulusun kendisini savunma ve bu tür dehşetin tekrarlanmasını önleme hakkı olduğunu ifade etti.
Güvenlik Konseyi üyeleri olan ülkelerinden olan 30 kişinin de Hamas saldırılarında yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Blinken ’’Hiçbir ulus, kendi halkının katledilmesine tahammül edemez. Kurbanlar arasında en az 33 Amerikan vatandaşı da vardı. Her birimiz terörle mücadelede her birimizin sorumluluğu vardı. Filistinli siviller korunmalı. Gazze'deki sivillere sürekli insani yardım akışını sağlayacak mekanizmalar oluşturmak için Mısır ve İsrail ile bölgedeki ortaklarımızın yanı sıra BM ile yakın koordinasyon içindeyiz. Başkan Biden, en kıdemli diplomatlarımızdan biri olan Büyükelçi David Satterfield'ı, şu anda sahada yürüttüğü insani çabalarımıza liderlik etmesi için atadı" dedi.
ABD, İran'la çatışma peşinde değil ancak halkımızı savunuruz’’
Blinken, Hamas’ın elindeki rehineleri derhal bırakması gerektiği belirterek "Bu konseyin her üyesi bunda ısrarcı olmalı. Katar'a, Mısır'a minnettarız. Hamas'ın rehinelerinden dördünün serbest bırakılmasına yardımcı oldukları için teşekkür ediyoruz. Ancak 200'den fazla rehine hala Hamas'ın elinde. Hepimiz bu çatışmanın yayılmasını engellemeye kararlıyız. Bu amaçla, tüm üye devletleri, İsrail'e karşı bu çatışmada yeni bir cephe açmayı düşünen tüm devlet veya devlet dışı aktörlere sağlam bir birlik mesajı göndermeye çağırıyoruz. ABD, İran'la çatışma peşinde değil. Biz bu savaşın genişlemesini istemiyoruz" diye konuştu.
İlgili Haberler ABD’den İran’a yeni yaptırımlarAncak Blinken, “İran ya da vekilleri herhangi bir yerde ABD personeline saldırırsa, hiç kuşkunuz olmasın, halkımızı savunacağız, hızlı ve kararlı şekilde güvenliğimizi savunacağız" dedi.
Güvenlik Konseyi’nin tüm üyelerine seslenen Blinken, “Eğer siz de ABD gibi bu çatışmanın yayılmasını önlemek istiyorsanız, İran'a ve onun vekillerine, kamuoyu önünde ya da özel olarak, her türlü yolla, bu çatışmada İsrail'e karşı başka bir cephe açmamalarını, İsrail'in ortaklarına saldırmamalarını söyleyin” dedi.
Rusya: "İsrail ile Filistin arasında sürdürülebilir bir müzakere süreci gerekiyor’’
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasili Nebenzya, Hamas’ın saldırılarında kurbanlar arasında Ruslar’ın da bulunduğu, her iki tarafta da felaket düzeyde kayıplara yol açan eşi görülmemiş şiddet ortamında BM Günü'nde yapılmasının talihsizlik olduğunu söyledi.
Nebenzya, "Gazze Şeridi'ndeki insani felaketin boyutunun hayallerimizin tümünü aştığı gerçeğine tanıklık ediyoruz” dedi.
Nebenzya, 7 Ekim'deki korkunç eylemlerin sonrasında gelen trajik olayların nedeni olarakda Washington yönetimini suçladı.
Rus temsilci, “ABD bölgede uzun süredir devam eden çatışmaya olası çözümleri sabote etti, bunlar ABD’nin yıkıcı pozisyon almasının bir sonucu” diyen Nebenzya, "Diğerleriyle birlikte birkaç yıldır durumun patlamanın eşiğinde olduğu ve patlamanın meydana geldiği konusunda uyarıda bulunuyoruz. Bu kriz bir kez daha gösterdi ki Filistin-İsrail anlaşmazlığı Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul kararları doğrultusunda ve iki devletli çözüme ilişkin onaylanmış uluslararası kararlara dayalı olarak adil bir şekilde çözülmedikçe, bölgesel istikrara ulaşılamaz. Rusya'nın sürdürülebilir bir müzakere sürecinin olması gerektiği yönündeki tutumunuzu tekrarlıyorum. Bunun ardından 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail ile barış ve güvenlik içinde birarada yaşayan egemen bir Filistin Devleti kurulmalıdır" dedi.
Çin: “Tüm dünyanın gözü bu konseyde’’
Çin BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, Güvenlik Konseyi’ne güçlü bir birliktelik mesajı göndermesi çağrısında bulunarak "Tüm dünyanın gözleri bu konseyde. Buna, konseyin açık ve net bir dille ifade etmesi gereken acil ateşkes de dahildir. Aksi halde iki devletli çözüm tehlikeye girebilir. Devletler çifte standart yerine ahlaki vicdanı korumalı. İnsani hukukun aslında tüm sivillerin hayatının korunması gerekiyor’’ dedi.
İngiltere: “İsrail’in meşru müdafa hakkını destekliyoruz’’
İngiltere Güvenlik Bakanı Tom Tugendhat, 15 üyeli konseye hitaben yaptığı konuşmada, İsrail'in meşru müdafaa hakkını kararlı bir şekilde desteklediklerini ifade etti.
Aynı zamanda Filistinliler’in acı çektiğini de kabul eden Tugendhat, İngiltere'nin Gazze'deki sivilleri desteklemek için fazladan 37 milyon dolar taahhüt ettiğini belirtti. Hizbullah'ın İsrail'in kuzey sınırına saldırılarına ve Batı Şeria'da artan gerilime dikkat çeken Tugendhat, "Bu çatışmanın Gazze'nin ötesinde çatışmaya yol açmasını ve daha geniş bir bölgeyi savaşa sürüklemesini engellemeliyiz" dedi.
Tugendhat, “Bu çatışmanın daha fazla yayılmaması İsrailli ve Filistinli sivillerin ve bölgedeki tüm devletlerin çıkarınadır. İngiltere’nin Ortadoğu Barış Süreci’ne ilişkin uzun süredir devam eden tutumu, yaşayabilir, egemen bir Filistin devletinin yanında yaşayan güvenli ve emniyetli bir İsrail'e yol açacak müzakere edilmiş bir çözümü desteklemektedir. Geçen hafta yaşananlar, bu hedeflere ulaşmanın gerekliliğini tüm açıklığıyla gösteriyor. Umut ve insanlık kazanmalı” diye konuştu.
İlgili Haberler ABD’nin Ortadoğu’da askeri varlığını arttırması ne anlama geliyor?Fransa: “Güvenlik Konseyi Hamas’ı kınamalı’’
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Konseyin Hamas'ın İsrail'deki saldırısını kınama görevini üstlenmesinin tam zamanı olduğunu söyledi. Colona, “Fransa, uluslararası ilişkilere saygı göstererek, kendini savunma hakkı olan İsrail'in yanında yer alıyor. Kişi uygar dünyanın bir parçası olabilir veya kötülük ve barbarlıkla çevrelenmiş olabilir. Bunun ortası yok. Eğer tüm uluslar İsrail'in canavarları yeryüzünden yok etme misyonuna kararlı bir şekilde destek vermezlerse durum düzelebilir’’ dedi.
Catherine Colonna, BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, Gazze'deki insani durum konusunda acil çabalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Şu anda bölgeye girmesine izin verilen yardım malzemeleri sadece kovada bir damla olduğunu belirten Colonna, ’’Filistinliler’e yönelik toplu cezalandırmanın yanı sıra Gazze'deki tam kuşatma da kaldırılmalıdır. Bu bağlamda İsrail'e saldırılarını durdurması ve yardımların ulaştırılmasına izin vermesi çağrısında bulunuyorum. Uluslararası insani hukuka uyulması gerekiyor. Konseyin hukukun üstünlüğünü her düzeyde savunması ve her türlü ihlale karşı çıkması gerekli’’ dedi.
Filistin Yönetimi: “Kan dökülmesini durdurun’’
Filistin Yönetimi Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki, Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplumunu kurtarma konusunda görev ve yükümlülüğü olduğunu belirterek ”Güvenlik Konseyi’ndeki başarısızlığın devam etmesi affedilemez. Ülkemin koşulsuz desteğine yalnızca uluslararası hukuk ve barış layık, daha fazla adaletsizlik ve daha fazla cinayet İsrail'i daha güvenli hale getirmez. Hiçbir silah, hiçbir ittifak onlara güvenlik getirmeyecek, yalnızca barış, Filistin ve halkına barış getirecek. Filistin halkının kaderi mülksüzleştirme, yerinden edilme, hakların inkar edilmesi ve ölüm. Özgürlüğümüz, barış ve güvenliğin paylaşılmasının şartıdır. Daha büyük bir insani felaketin ve bölgesel yayılmanın önlenmesinin mümkün olabilir. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına karşı başlattığı savaşa derhal son verilmesiyle sağlanabilir. Kan dökülmesini durdurun" dedi.
Guterres ve BM yetkililerinden insani hukuk çağrısı
Birlemiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres Güvenlik Konseyi’nde bir konuşma yaptı. Guterres, Ortadoğu'da durumun her geçen saat daha da vahimleştiğini, Gazze'deki çatışmaların tüm şiddetiyle sürdüğünü ve tüm bölgeye yayılma riski taşıdığını söyledi.
Guterres, bölünmelerin toplumları parçaladığını belirterek, “Gerginlikler artma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun gibi kritik bir anda, sivillere saygı gösterilmesi ve sivillerin korunması temel ilkesinden başlayarak ilkeler konusunda net olmak hayati önem taşıyor. Hamas'ın İsrail'de 7 Ekim'de gerçekleştirdiği korkunç ve benzeri görülmemiş terör eylemlerini kesin olarak kınadım. Hiçbir şey sivillerin kasten öldürülmesini, yaralanmasını ve kaçırılmasını veya sivil hedeflere roket atılmasını haklı gösteremez. Tüm rehinelere insanca davranılmalı, derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır’’ dedi.
Genel Sekreter Guterres, “Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalıyor’’ diye konuştu.
Guterres, Filistin topraklarının sürekli olarak yerleşimciler tarafından yok edilip, Filistinliler’in şiddete maruz kaldığını belirterek,’’İnsanlar yerinden edildi, evleri yıkıldı. Durumlarına siyasi bir çözüm bulma umutları yok oldu. Ancak Filistin halkının şikayetleri Hamas'ın korkunç saldırılarını haklı gösteremez. Ve bu korkunç saldırılar Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremez’’ dedi.
“Savaşın bile kuralları vardır”
Guterres, tüm tarafların uluslararası insani hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini ve saygı duymasını talep etmesi gerektiğini, sivilleri korumak için askeri operasyonların yürütülmesinde sürekli özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, “Hastanelere saygı duyun ve onları koruyun ve bugün 600 binden fazla Filistinli’yi barındıran BM tesislerinin dokunulmazlığına saygı gösterin. Gazze'nin İsrail güçleri tarafından aralıksız bombardımanı, sivil kayıpların düzeyi ve mahallelerin toptan yok edilişi artmaya devam ediyor ve derinden endişe verici. Son iki haftadır Gazze'deki bombardımanda öldürülen onlarca BM meslektaşının yasını tutuyor ve onları onurlandırıyorum. Savaşın bile kuralları vardır. Herhangi bir silahlı çatışmada sivillerin korunması çok önemlidir. Sivilleri korumak asla onları canlı kalkan olarak kullanmak anlamına gelmez. Sivilleri korumak, bir milyondan fazla insanın barınak, yiyecek, su, ilaç ve yakıtın bulunmadığı güneye tahliye edilmesini emretmek ve ardından güneyi bombalamaya devam etmek anlamına gelmiyor. Gazze'de tanık olduğumuz uluslararası insani hukukun açık ihlallerinden derin endişe duyuyorum’’ dedi.
Gazze’deki insani durumun gün geçtikçe giderek kötüleştiğini belirten Guterres,’’Silahlı çatışmanın hiçbir tarafı uluslararası insani hukukun üstünde değildir. Çok şükür, sonunda Gazze'ye bir miktar insani yardım ulaşıyor. Ama bu, ihtiyaç okyanusunda bir damla yardımdır. Ayrıca Gazze'deki BM yakıt stoklarımız da birkaç gün içinde tükenecek. Bu da başka bir felaket olur. Yakıt olmadan yardım ulaştırılamaz, hastanelere elektrik verilemez, içme suyu arıtılamaz, hatta pompalanamaz. Gazze halkının muazzam ihtiyaçlara cevap verecek düzeyde sürekli yardıma ihtiyacı var. Bu yardımın kısıtlama olmaksızın ulaştırılması gerekiyor” diye konuştu.
İlgili Haberler Beyaz Saray: “İran Ortadoğu’da ABD üslerine yönelik bazı saldırılara aktif şekilde olanak sağlıyor”“Savaşın daha geniş bir bölgeye yayılma riski var’’
BM Ortadoğu Özel Temsilcisi Tor Wennesland konuşmasına, geçtiğimiz haftalarda yaşanan korkunç şiddetin ardından Filistin'deki binlerce aileye en içten taziyelerini ifade ederek başladı.
Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı saldırı ve İsrail'in Gazze'de devam eden yıkıcı askeri operasyonunun siviller üzerinde şaşırtıcı bir etki yarattığını söyleyerek, bu durumun hem İsrailliler’i hem de Filistinliler’i derinden sarstığını belirten Wennesland, ’’Savaşın daha geniş bir bölgeye yayılma riski var. İsrail-Filistin çatışmasının dinamikleri üzerinde uzun vadeli derin etkiler yaratabilirler. 7 Ekim sabahı Hamas ve diğer Filistinli silahlı gruplar İsrail'e karşı geniş çaplı karmaşık bir saldırı başlattı. Benzeri görülmemiş saldırılar, Gazze'den tahminen 1500 Hamas ve Filistinli İslami Cihat militanının kara, deniz ve hava yoluyla, Gazze çevresindeki 20 İsrail topluluğuna ve askeri tesislere sızmasına neden olurken, Ortadoğu'ya binlerce roket fırlatıldı. Deliller, bebeklere ve küçük çocuklara yönelik olanlar da dahil olmak üzere vahşete döndü. Katliamlar, rehin alma sahnelerini destekleyerek terörize etmek için tasarlanmış mide bulandırıcı bir cinayet serisini ortaya çıkardı. Tüm Hamas ve diğer Filistinli militan gruplarında bu şekilde 1400'den fazla kişi öldürüldü. İsrail tarihindeki bu saldırıyı engellemek için vatandaşları dinleyin. Bunların arasında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere binden fazla sivil ve 360'ın üzerinde güvenlik gücü personeli yer alıyor. 5 bin 400'den fazla İsrailli yaralandı, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 220 sivilin yanı sıra askerler de kaçırılarak Gazze Şeridi'ne rehin alındı’’ dedi.
Özel Temsilci, İsrail’in Gazze’ ye yönelik hava saldırılarının yıkıcı olduğunu belirterek, Hamas yönetimindeki Gazzeli yetkililerin 1100'ü kadın, çok sayıda bebek ve çocuk, gazeteciler, sağlık çalışanları ve ilk müdahale ekipleri olmak üzere 5 binden fazla Filistinli’nin öldürüldüğünü,15 binden fazlasının da yaralandığını bildirdiğini söyledi.
Wennesland, yetkililerin bunun gibi yüzlerce kişinin daha moloz altında veya yaralı olduğunu tahmin ettiğini de ekledi.
Wennesland, “Kurtarma çalışmaları devam ederken, bir milyondan fazla Filistinli yerinden edilmiş durumda. Fiziksel yıkımın düzeyi tüm mahalleleri ve molozları bıraktı ve kritik altyapı yıkıldı veya hasar gördü. Eski okullar ve hastaneler de dahil olmak üzere okullar, yerinden edilmiş Filistinliler’in çoğunu barındıran okullar vuruldu’’ dedi.
“İnsanlık galip gelebilir’’
Konseye brifing veren BM İşgal Altındaki Filistin Toprakları İnsani Yardım Koordinatörü Lynn Hastings, son birkaç gün içinde Mısır’ın Refah Sınır Kapısı üzerinden yardım teslimatlarının yeniden başlatılması, geçiş ve az sayıda rehinenin serbest bırakılmasına ilişkin anlaşmanın diplomasi yoluyla çözüldüğünü belirterek, “Müzakere yoluyla insanlık galip gelebilir ve çatışmaların en derinlerinde bile insani çözümler bulabiliriz. Nüfuz sahibi tüm ülkeleri bunu uygulamaya ve uluslararası insani hukuka saygıyı sağlamaya davet ediyorum. Sivillerin hayatta kalabilmek için temel ihtiyaçlara sahip olması gerekiyor. Bu nedenle, hızlı ve engelsiz insani yardımın geçişinin kolaylaştırılması ve su ve elektrik bağlantılarının yeniden başlatılması gerekli. Şu anda gecikmeli olmasına rağmen bugün 20 TIR daha Refah Sınır Kapısı üzerinden hareket edecek. BM'nin bu teslimatların devam etmesini sağlamak için üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız’’ dedi.