ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, başkanlık ettiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumunda tüm ülkeleri, Rusya'ya Karadeniz'i şantaj olarak kullanmayı bırakmasını söylemeye çağırdı. Moskova, Ukrayna tahılını güvenli bir şekilde küresel pazarlara sevk etmesini sağlayan Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması’ndan geçen ay çekilmişti.
Her ay bir başka üye ülkenin başkanlık ettiği BM Güvenlik Konseyi’nde Ağustos ayı başkanı olan ABD, gündemine gıda güvensizliği ve insan haklarını almıştı. Bugünkü oturum da çatışmaların neden olduğu kıtlık ve gıda güvensizliği üzerineydi.
Birleşmiş Milletler'in her üyesinin Moskova'ya 'yeter' demesi gerektiğini söyleyen Blinken, "Karadeniz'i şantaj olarak kullandığı yeter. Dünyanın en savunmasız insanlarına koz muamelesi yaptığı yeter. Bu haksız, vicdansız savaşa artık yeter" sözleriyle 15 üyeli kurula seslendi.
Your browser doesn’t support HTML5
Gıdanın silah olarak kullanılmasına karşı bildiri
Blinken, yaklaşık 90 ülkenin ABD tarafından hazırlanan ve "gıdanın savaş silahı olarak kullanılmasına ve sivillerin bir savaş taktiği olarak aç bırakılmasına son vermek için harekete geçmeyi" taahhüt ettikleri kısa bir bildiriyi desteklediklerini de duyurdu.
Ancak bildiride herhangi bir ülkenin adına yer verilmedi. ABD, Avrupa Birliği ve daha birçok ülke, geçen yıl Ukrayna'yı işgal ederek küresel gıda krizini derinleştiren Rusya’yı, gıdayı silah olarak kullanmakla suçluyor.
Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından yaşanan küresel gıda krizinin hafifletilmesine yardımcı olmak amacıyla Birleşmiş Milletler ve Türkiye aracılığıyla yapılmıştı.
Blinken, bugünkü konuşmasında Türkiye’ye de arabuluculuğu için yeniden teşekkür etti.
Moskova anlaşmadan çekildikten sonra Ukrayna limanlarına, Karadeniz ve Tuna Nehri üzerindeki tahıl altyapısına saldırılar düzenledi ve küresel tahıl fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Rusya'nın dünyanın çağrılarına kulak asmayarak 17 Temmuz'da anlaşmadan çekilmesinden bu yana tahıl fiyatlarının dünya genelinde yüzde 8'den fazla arttığını söyleyen Antony Blinken da, ‘’Dünyanın üzüntü ve öfkesine Rusya'nın yanıtı ne oldu? Ukrayna tahıl ambarlarını bombalamak. Liman girişlerini mayınlamak. Karadeniz'deki herhangi bir gemiye saldırmakla tehdit etmek. Bayrağı ne olursa olsun. Yükü ne olursa olsun" ifadelerini kullandı.
Rusya, anlaşmaya dönmek için kendi tahıl ve gübre ihracatını geliştirme taleplerinin karşılanmasını şart koşuyor ve Batı’nın yaptırımları nedeniyle ödemeler, lojistik ve sigorta konularındaki kısıtlamaların tarımsal ihracatını engellediğini savunuyor.
Blinken ise oturumda bu iddialara ABD’nin yanıtını yineledi ve "Yaptırımlar gıda ve gübreyi açıkça kapsam dışı bırakıyor’’ dedi. ABD Dışişleri Bakanı, hatta Karadeniz tahıl girişiminden vazgeçtiği sırada Rusya’nın daha önce hiç olmadığı kadar yüksek fiyatlarla daha fazla tahıl ihraç ettiğini kaydetti.
362 milyon dolarlık yardım
Blinken, ABD'nin 11 Afrika ülkesi ve Haiti'de "gıda güvensizliğinin nedenleriyle mücadele etmek ve direnci arttırmak" için 362 milyon dolarlık yeni fon sağlayacağını da açıkladı.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Temmuz ayı sonunda St. Petersburg'da düzenlenen Rusya-Afrika Zirvesi’nde konuşmuş ve Afrikalı liderlere, Batı yaptırımları Moskova'nın tahıl ve gübre ihracatını zorlaştırsa da aylar içinde on binlerce ton bedava tahıl göndereceğini açıklamıştı.
Putin, Rusya'nın rekor bir tahıl hasadı beklediğini ve Moskova'nın küresel gıda güvenliğindeki kritik rolünü onurlandırmak için hem ticari hem de yardım temelinde Ukrayna'nın Afrika'ya tahıl ihracatını ikame etmeye hazır olduğunu söylemişti.
Antony Blinken bugün gazetecilere yaptığı açıklamada da, Karadeniz tahıl anlaşmasına geri dönülmesi halinde, ABD'nin Rusya dahil herkesin gıda ürünlerini güvenli bir şekilde ihraç edebilmesini sağlayacağı taahhüdünde bulundu.
Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında, 1000'den fazla gemi Ukrayna'nın Karadeniz’deki limanlarından yola çıkarak yaklaşık 33 milyon ton tarım ürününü pazarlara ulaştırabilmişti.
Anlaşma aynı zamanda Dünya Gıda Programı gemileriyle Afganistan, Etiyopya, Somali, Sudan ve Yemen gibi dünyanın en fazla gıda güvensizliği çeken ülkelerine 725 bin tondan fazla buğday taşınmasını kolaylaştırmıştı.
Güvenlik Konseyi de bugünkü resmi açıklamasında, "sivillerin aç bırakılmasının uluslararası insancıl hukuk tarafından yasaklanan bir savaş yöntemi olarak kullanılmasını ve insani erişimin hukuka aykırı bir şekilde engellenmesini şiddetle kınadığını" belirtti.