ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün 2023 Basın Özgürlüğü Endeksi raporunun sonuçlarının açıklandığı toplantıda protesto edildi.
Your browser doesn’t support HTML5
Blinken, Washington Post yazarı David Ignatius’ın sorularını yanıtlamaya başladığı sırada etkinlik, 2019'dan beri İngiltere’de hapiste olan ve ABD'de Casusluk Yasası uyarınca yargılanan WikiLeaks kurucusu Julian Assange'ın serbest bırakılmasını isteyen protestocular tarafından kısa bir süre kesintiye uğratıldı.
Bir kadın eylemci, "Bize müsaade edin. Bugünü Julian Assange'ın özgürlüğünü talep etmeden geçiremeyiz" diyerek sahneye çıktı.
Pembe Kod adlı aktivist grubunun eylemcileri, Assange'ın serbest bırakılmasını talep eden pankartlar taşıdı.
Erkek eylemci de geçen yılın Mayıs ayında El Cezire muhabiri Şirin Ebu Akile’nin Batı Şeria'da bir İsrailli keskin nişancı tarafından öldürülmesiyle ilgili tepkisini dile getirdi.
Blinken’ın koruma ekibi, protestocuları hızla sahneden uzaklaştırdı. Bu sırada Blinken'ın korumalara sakin olmalarını söylediği görüldü. David Ignatius da “Bugün ifade özgürlüğünü kutlamak için buradayız ve şu anda buna şahit olduk” dedi.
Blinken da ABD’nin dünyanın dört bir yanında basın özgürlüğüne verdiği desteğin altını çizdi.
Sindirme, baskı, zulüm, kovuşturma ve gözetimle karşı karşıya kalan gazetecilere yardım etmek için dünya çapında mücadele etmeye çalıştıklarını söyleyen Blinken, “Gazetecilerin ve diğer sivil toplum savunucularının, gözetim altında olsalar bile birbirleriyle iletişim kurmaya ve dış dünyayla bağlantıda olmaya devam edebilmelerini sağlamak için teknolojiyi ellerine ulaştırmaya çalışan bir finansman, teknoloji fonumuz var. Bir tazminat fonumuz var, çünkü her geçen gün daha fazla ülkede hukuk savaşının kullanıldığını, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının dava yoluyla işsiz bırakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Artık gazetecilerin ve bağımsız medyanın kendilerini savunmalarına yardımcı olmak için yararlanabilecekleri bir fonumuz var. Gazetecilerin kendilerini fiziksel olarak ya da siber ortamda devletlerin gözdağı ve baskılarına karşı korumalarına yardımcı olmaya çalışan bir programımız var. Bağımsız basın için bir medya özgürlüğü fonuna 10 milyonlarca dolar katkıda bulunarak çok zor yerlerde bile iş yapmaya devam etme kapasitelerini destekliyoruz’’ dedi.
ABD’nin 52 ülkeden oluşan, kaynakları ve bilgileri biraraya getiren, uzmanlığı ve birikimi dünyanın dört bir yanındaki gazeteciler ve bağımsız medya kuruluşlarıyla paylaşan Medya Özgürlüğü Koalisyonu’nun parçası olduğunu da hatırlatan Blinken, “Yani mesele sadece her gün yaptığımız gibi bu konuya dikkat çekmek değil. Gazetecilerin şu ya da bu şekilde kötü muameleye maruz kaldığı ülkelerle tek tek ilgilenmekle kalmıyor, aynı zamanda gazetecilerin ve bağımsız medyanın ellerine, işlerini yapabilmeleri ve sürdürebilmeleri için mücadele etmelerini sağlayacak araçlar vermeye çalışıyoruz’’ diye konuştu.