ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bugün Washington’da Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan’ı ağırlıyor. Üç gün sürecek toplantıların konusu olası bir barış anlaşması.
Blinken sabah erken saatlerde, iki ülkenin dışişleri bakanlarıyla kapalı kapılar ardında ayrı ayrı görüşmeler düzenledi. İkinci tur görüşmeler Dışişleri Bakanlığı’nın ana binasında değil, geçen Mayıs ayındaki ilk görüşmelerde olduğu gibi bakanlığın Virginia eyaletindeki Ulusal Dış İlişkiler Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Blinken, daha sonra Mirzoyan ve Bayramov’la görüşmelerin açılış oturumuna katıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Ermenistan ve Azerbaycan'ın barış sürecine verimli bir şekilde dahil olma yönündeki son çabalarından, ABD'nin memnuniyet duyduğunu söyledi. Miller, ''Bu ivmeyi arttırmak için taraflara elimizden geldiğince yardımcı olmayı sürdüreceğiz" dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
Günlük basın brifinginde konuşan Miller, Blinken'ın bugünkü görüşmelerde Güney Kafkasya'daki çatışmanın çözümünde doğrudan diyaloğun kilit öneme sahip olduğunu vurguladığını belirtti.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre de Bayramov ve Blinken ikili görüşmede, Azerbaycan-Ermenistan barış sürecini, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Barışın Tesisi ve Devletlerarası İlişkilere İlişkin İkili Anlaşma taslağı üzerindeki müzakerelerin geleceğini ve mevcut bölgesel durumu ele aldılar.
Açıklamada, “Görüşmede Bakan Ceyhun Bayramov, anlaşma taslağında yer alan konularda Azerbaycan'ın tutum ve yaklaşımlarına dikkat çekti. Barış sürecini engelleme girişimleri ve Ermenistan'ın bir dizi provokatif adımı vurgulandı. Barış sürecinin başarılı olabilmesi için bu adımların atılmaması, Azerbaycan topraklarından henüz tamamen çekilmemiş olan Ermeni silahlı kuvvetlerinin geri çekilmesi, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine sözde ve eylemde saygı gösterilmesi açısından önemli olduğu belirtildi’’ denildi.
Bakanlık Twitter sayfasından da görüşme fotoğraflarını yayınladı.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Mirzoyan-Blinken görüşmesinde bölgesel güvenlik ve istikrar konuları ile ilişkilerin normalleşme sürecinin ele alındığı kaydedildi.
Açıklamada, “Ermenistan ve Azerbaycan arasında Alma-Ata Deklarasyonu ve 1975 haritası temelinde sınırlandırma sürecinin sağlanması, askerlerin sınırdan çekilmesi ve bölgede kalıcı barış için önemli bir faktör olarak Dağlık Karabağ halkının hakları ve güvenlik sorunlarının uygun bir şekilde ele alınması konularının önemi vurgulandı” denildi.
Açıklamaya göre Blinken ve Mirzoyan ayrıca bölgenin ulaşım altyapısının önündeki engellerin kaldırılması konusunda görüş alışverişinde bulundu.
Ermeni bakanın Laçın koridorunun yasadışı ablukası nedeniyle ortaya çıkan insani kriz hakkında bilgi verdiği kaydedilen açıklamada “Bakan Mirzoyan, Azerbaycan'ın savaş kışkırtıcılığı söyleminden vazgeçmesi ve tüm Ermeni savaş esirlerini serbest bırakması gerektiğini vurguladı’’ ifadeleri kullanıldı
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, görüşmelerin Perşembe gününe kadar süreceğini kaydetti.
Miller dünkü günlük basın brifinginde, diplomatik görüşmeleri çok hassas olarak tanımladı ve “Tartışmak istediğimiz bir dizi konu var. Barışın ulaşılabilir olduğuna ve doğrudan diyaloğun kalan sorunları çözmenin ve kalıcı ve onurlu bir barışa ulaşmanın anahtarı olduğuna inanmayı sürdürüyoruz’’ dedi.
“İlerleme var ama anlaşma uzak”
Blinken, Bayramov ve Mirzoyan arasında daha önceki görüşmeler 1-4 Mayıs tarihleri arasında yapılmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, iki tarafın "çok karmaşık" konuları tartıştığını ve sürdürülebilir bir barış anlaşması için "ciddi ilerleme" kaydedildiğini söylemişti.
Ancak basında, anlaşma belgesinin neredeyse yarısında mutabakata varıldığına dair haberler çıksa da anlaşma hala uzak kabul ediliyor. Uzmanlara göre anlaşmazlığın ana noktası, Dağlık Karabağ'daki etnik Ermeniler’in kaderi konusunda uzlaşmaya varılamaması.
Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan dün gazetecilere yaptığı açıklamada, olası bir barış anlaşmasına ilişkin temel konularda hala anlaşmazlıkları olduğunu söyledi; ancak "İlerleme bekliyoruz" dedi.
Ermeni basınına göre Rubinyan, en önemli üç konuya dikkat çekti. "Birincisi, toprak bütünlüğünün karşılıklı tanınması temelinde belirli bir haritanın oluşturulması. İkincisi, Dağlık Karabağ halkının hakları ve güvenliğinin ele alınması ki bunun uluslararası bir mekanizma altında Bakü-Stepanakert (Hankendi) diyaloğu yoluyla gerçekleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Üçüncüsü, garantörler kurumu" diyen Rubinyan, garantörlere duyulan ihtiyacın altını çizdi.
Laçın gerilimi sürüyor
Müzakereler, Azerbaycan ile Ermenistan arasında gerilimin arttığı bir döneme denk geliyor. Gerilim, Azerbaycan'ın Ermenistan'ın Dağlık Karabağ bölgesine doğrudan erişimini sağlayan tek kara yolu olan Laçın koridorunu abluka altına alması nedeniyle artmıştı.
Bakü Nisan ayında, kendilerini Azerbaycanlı çevre aktivistleri olarak adlandıran kişilerin aylarca süren engellemelerinin ardından koridorun girişinde bir kontrol noktası kurmuş ve Ermenistan'ın yolu silah taşımak için kullanması nedeniyle bu adımın gerekli olduğunu söylemişti.
Son olarak 15 Haziran’da açılan ateşte taraflar, bir Azeri ve bir Ermeni sınır muhafızının yaralandığını belirtmiş, yolun tamamen kapatıldığına dair haberler gelmişti.
Bakü abluka uyguladığını reddediyor; ancak "bu provokasyonun nedenlerini araştırmak ve sınır kontrol noktasının güvenliğini sağlamak için ilgili önlemleri" aldığını söylüyor.
İki ülke Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından Dağlık Karabağ için birçok kez savaştı. Bölge uluslararası alanda Azerbaycan'a ait kabul ediliyor ancak bölgede nüfus ağırlıklı olarak Ermeni.
Ağır çatışmalar ve Rusya'nın aracılık ettiği ateşkesin ardından Azerbaycan 2020'de dağlık bölgede ve çevresinde etnik Ermeniler tarafından kontrol edilen bölgeleri ele geçirdi ve Bakü şimdi etnik Ermeni hükümet ve askeri yapılarının feshedilmesi ve halkın Azerbaycan pasaportlarını kabul etmesi için baskı yapıyor.
Avrupa ve Rusya’da yoğun görüşmeler
Bakü ile Erivan arasındaki görüşmeler geçen ay yoğunlaşmış, 14 Mayıs'ta Brüksel'de Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında üçlü görüşme gerçekleştirilmişti.
Michel, görüş alışverişinde bulunulmasının samimi, açık ve sonuç odaklı olduğunu ve esas olarak Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleştirilmesine odaklanıldığını kaydetmişti.
Azerbaycan ve Ermenistan liderleri, 25 Mayıs’ta Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in katılımıyla Moskova'da üçlü formatta biraraya gelmişti.
1 Haziran'da Moldova'nın başkenti Kişinev'de Aliyev, Paşinyan, Michel ile Almanya Başbakanı Olaf Scholtz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında gayrı resmi bir görüşme gerçekleştirilmişti
Görüşmenin ardından Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, müzakerelerin oldukça verimli geçtiğini ve 21 Temmuz'da Brüksel'de yapılacak toplantı için iyi bir hazırlık yapıldığını söylemişti.
2 Haziran'da da Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk, Azerbaycan ve Ermenistan başbakan yardımcıları ile Moskova'da üçlü bir Çalışma Grubu toplantısı düzenlendi.
Pek çok gözlemci, görüşmeleri, 35 yıllık Ermenistan-Azerbaycan çatışmasında nihayet yeni bir sayfa açmak için tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyor.
Bu haberde Reuters haber ajansından yararlanılmıştır