Terör örgütü El Kaide’nin eski lideri Usame Bin Ladin'in bir dönem korumalığını yapan Sami A.’nın Tunus’tan Almanya’ya geri getirilmesi yönünde karar alındı.
Güvenlik birimleri tarafından ‘tehlikeli bir İslamcı’ olarak nitelendirilen ve yıllardır sığınmacı statüsünden dolayı sosyal yardım alarak Almanya’da yaşadığı ortaya çıkan Sami A., yaşadığı kentteki Gelsenkirchen İdari Mahkemesi’nin izin vermemesine rağmen geçen 13 Temmuz’da bir gizli operasyonla gece yarısı mahkemeye haber verilmeden sınırdışı edilerek, Tunus’a gönderilmişti. Yetkili mahkeme, Sami A.’nın memleketinde işkence görmeyeceğine dair yazılı diplomatik güvence alınmadan sınır dışı edilmesine izin vermemişti. Güvenlik birimleri ise, yetkili mahkemenin kararının kendilere ulaşmasının geciktiğini, karar geldiğinde Sami A.’yı taşıyan uçak Tunus’a inişe geçtiği için geri çevrilemediğini açıklamıştı. Olay Almanya’da büyük tartışmalara neden olurken, mahkemenin yanısıra, Sami A.’nın avukatları, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi ve muhalefet partileri, Sami A.’nın yargı kararlarının çiğnenerek ve hukuka aykırı bir şekilde Tunus’a gönderildiğini öne sürmüşlerdi.
Şimdi de Münster kentindeki Kuzey Ren Vestfalya Yüksek İdare Mahkemesi, daha önce Gelsenkirchen İdare Mahkemesi tarafından alınan ve Sami A.’nın sınırdışı edilmesini yasaklayan kararın yerinde ve sınır dışı edilmesinin de "açıkça hukuka aykırı" olduğuna hükmetti. Konuyla ilgili son yetkili hukuki kurum olan mahkeme, Sami A. "Almanya’ya geri getirilmesi" yönünde daha önce alınan kararın da doğru olduğunu açıkladı. Sami A.'nın Almanya'ya ne zaman geri dönebileceği konusunda ise henüz bir açıklama yapılmadı. Sami A., ülkesine döndükten sonra yetkili Tunus mahkemesi tarafından hakkında yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmış, ancak hakkında yurtdışı yasağı konulmuştu. Sami A. bir Alman gazetesine, “Alman istihbaratı beni zorla kaçırdı. Almanya’ya ailemin yanına dönmek istiyorum” demişti.
Alınan mahkeme kararıyla ilgili yorumlarda, gelinen nokta "hukuk skandalı" ve Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer açısından da "büyük bir siyasi yenilgi" olarak tanımlanıyor. Sami A.’nın yıllardır mülteci statüsü nedeniyle toplam 1167 Euro aylık maaş aldığının ortaya çıkması Almanya’da büyük tepkilere neden olmuştu. Ardından olaya el koyan Seehofer, 42 yaşındaki Sami A.’nın bir an önce sınırdışı edilmesi için “Hergün Kuzey Ren Vestfalya eyalet içişleri yetkilileri konuşacağım. Konunun sonuna kadar takipçisi olacağım” şeklinde bir açıklama yapmış, sınırdışı kararına da bizzat Seehofer’in imza attığı öne sürülmüştü. Hatta SPD'li bir milletvekili, hukuka aykırı davrandığı iddiası ile bakan hakkında suç duyurusunda bulundu. Alman Avukatlar Derneği de, Seehofer’in tutumunu sert bir dille eleştirerek, "kamuoyundan gelen baskı nedeniyle popülist bir karar alındığı, ancak açık bir şekilde hukuk devletinin kurallarının çiğnemesinin çok kötü sonuçları olacağı” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Alınan son kararı değerlendiren Kuzey Ren Vestfalya Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Brandts, Sami A. olayının siyaset ve hukuk arasındaki güven ortamına ’kalıcı zarar’ verdiğini söyleyerek, güvenlik yetkililerin açıklamalarına inanmanın bundan sonra zorlaşacağını belirtti.
Sami A.‘nın, 1999–2000 yıllarında Afganistan’da El Kaide’ye ait terör kamplarında eğitim gördüğü, daha sonra örgütün lideri Usame bin Ladin’in korumalarından biri olarak görev aldığı ve Usame bin Ladin’in öldürülmesinden sonra Almanya’ya sığındığını biliniyor. Hakkındaki iddiaları reddeden Sami A., sınırdışı edilmeden eşi ve çocuğuyla Bochum kentinde yaşıyordu.