Sağlık Bakanlığı'na bağlı Bilim Kurulu'nun bugünkü toplantısı sonrasında yapılan yazılı açıklamada, "Vaka sayılarındaki artış hastanelere henüz benzer oranda yansımamıştır. Omicron varyantının en çok yayıldığı İstanbul’da hastane yükünde belirgin bir artış gözlemlenmemiştir. Omicron varyantının diğer varyantlarla karşılaştırıldığında daha az hasta ettiğini söyleyebilmek için yeterli veri olmamakla birlikte mevcut işaretler endişeye sebep olmamaktadır" denildi.
Herhangi bir kapanma önlemi ya da eğitimde online derslere geçilmesi yönünde herhangi bir uyarı içermeyen açıklamada, "Yeni durumda kişisel tedbirlerin önemi artmıştır. Kişisel koruyucu ekipman kullanımı, kapalı ve havalandırması kısıtlı ortamlarda uzun süre geçirilmemesi ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerekmektedir" ifadesiyle yetinilmesi dikkat çekti.
Aşı yapılması çağrısına rağmen aşı karşıtlığıyla ilgili mücadele stratejisi yönünde herhangi bir açıklama ise yapılmadı.
Sadece yeniden pozitif vakalar için karantina uyarısı yapıldı ve "Karantina sürelerinin mevcut koşullar dikkate alındığında yeniden düzenlenmesinin uygun olacağına karar verilmiştir. Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir. 7. günden sonra hafif ya da hiç semptom göstermeyen kişiler için karantina süresi sona erer" denildi.
Bu arada Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 24 saatte 66 bin 467 yeni vaka belirlendiğini ve 143 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
MEB: “Yüz yüze eğitime devam edilecek”
Milli Eğitim Bakanı (MEB) Mahmut Özer de "Şu an için okullarımızda önlemlerimizi değiştireceğimiz, yeni önlemlere başvuracağımız herhangi bir alarm durumu sözkonusu değil" dedi.
Özer, Şanlıurfa’da yaptığı açıklamada salgınla ilgili şunları dile getirdi: "Bugün itibarıyla Kovid-19 veya yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilen sınıf sayımız, 2 bin 378. Yaklaşık 71 bin 300 okulda Kovid-19 nedeniyle kapalı hiçbir okulumuz bulunmuyor. Bu süreçteki en büyük başarımız, öğretmenlerimizin aşılanma oranının çok yüksek olmasıdır. Sadece Türkiye ortalamasında değil; İngiltere, Fransa ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerde yüz yüze eğitime devam eden ülkelerdeki öğretmenlerin aşılanma oranından bizimkinin çok yüksek olması, bizim en büyük avantajımız. Bugün itibarıyla en az bir doz aşı olmuş öğretmen oranımız yüzde 93,4, en az iki doz aşı olmuş öğretmen oranımız ise yüzde 89,13. Hepinizin malumu olduğu üzere aşı olmayıp hastalığı geçirerek bağışıklık kazanan ve antikor oluşturan öğretmen oranımız da yüzde 5'ler civarında. Dolayısıyla en az 2 doz aşı olmuş ve bağışıklık kazanmış öğretmen oranımız şu an Türkiye'de yüzde 94'ler civarında.
Üçüncü doz ve dördüncü doz aşı olan öğretmen oranlarının her geçen gün yükseldiğine işaret eden Özer, şöyle devam etti: "3'üncü doz aşısını olan öğretmen oranımız da bugün itibarıyla yüzde 40,5. Süreç yaklaşık dört buçuk aydır Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bilim Kurulumuzla koordineli bir şekilde devam ediyor. Allah'a şükür, okullarımızda alarm vereceğimiz bir sıkıntı yok."