Başkan Donald Trump, dün Türkiye’de serbest bırakıldıktan sonra Amerika’ya getirilen Rahip Andrew Brunson’u bugün Beyaz Saray’da ağırladı.
Your browser doesn’t support HTML5
Brunson ve ailesiyle birlikte Beyaz Saray’da basın toplantısı düzenleyen Trump, rahibin serbest bırakılması karşılığında Türkiye’yle bir anlaşma yapılmadığını söyledi, "Bu ülkede biz fidye ödemeyiz, en azından artık ödemiyoruz. Yoksa çok büyük ve kötü şeyler olur. Yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ederim. O zamana kadar çok iyi ilişkimiz vardı. Bu olayı birkaç ay önce çözememiş olmamız beni çok şaşırttı. Ama başka bir yönetim görevde olsaydı hiçbir şeyi çözemeyecekti. Ama yönetimi biz devraldık ve sorunu çözdük. Farklı ülkelerden 19 kişiyi geri aldık" diye konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
Oval Ofis'teki basın açıklamasına Dışişleri Bakan Mike Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da katıldı.
Trump ve ekibinin Brunson ailesini oldukça sıcak karşıladığı gözlendi. Andrew Brunson’un yanı sıra kendisiyle birlikte Türkiye’den gelen eşi Norine, ayrıca kızı, damadı ve iki oğlu da Beyaz Saray’daki toplantıdaydı.
Brunson’ı öven Trump, “Neler çektiğinizi biliyorum, ama Türkiye için de kolay durum değildi. Çok zor dönemden geçtiler. Bu sonucu mümkün kıldığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Rahip Brunson da, “Yönetime teşekkür ediyorum, bizim için mücadele verdiniz. Dışişleri Bakanı Pompeo ve Başkan Yardımcısı (Mike) Pence de çabaladı. Senatör (Thom) Tillis beni cezaevinde ziyaret etti. Senatör (Jeanne) Shaheen ve (Lindsey) Graham da geldi. Senatör (James) Lankford da başından beri bu işin içindeydi” diye konuştu.
Başkan Trump alınan sonucun yalnızca Cumhuriyetçi Parti’ye mal edilemeyeceğini, iki partinin mücadelesi olduğunu söyledi.
Brunson: “Biz Türkiye’yi seviyoruz, Türk halkını seviyoruz”
Şaka yollu “Türkiye’ye gidecek misin diye sormayacağım” diyen Trump’a yanıt veren Brunson, “Biz Türkiye’yi seviyoruz. 25 yıl oradaydık. Biz Türk halkını seviyoruz” dedi. Eşi Norine de, “İçten söylüyorum onlar için dua ediyoruz” diye konuştu.
Rahip Brunson basın toplantısının ortasında bir ara diz çökerek Başkan Trump’ın omuzunu tuttu ve kendisi için dua etti.
Trump, Brunson’ın eşine dönerek yine şaka yollu “Oyunuzu kime verdiniz?” diye sordu, Norine Brunson’dan yanıt çıkmayınca “Ben soruların yanıtlarını biliyordum zaten” diye devam etti. Bunun ardından Andrew Brunson, “Ben cezaevinde mektupla oy kullandım” diye konuştu.
“Sadece ben değil, (Türkiye’deki) diğer mahkumlar için de çaba gösteriyorlar”
Rahip Brunson, kendisi dışında Türkiye’deki diğer Amerikalı tutukluların da serbest bırakılması için uğraşıldığının altını çizdi.
Türkiye’deki ABD konsolosluk çalışanlarını öven Brunson, “Diğer (ABD vatandaşı) mahkumlar için de çaba gösteriyorlar” diye konuştu.
Brunson bir süre çocuklarıyla zaman geçireceklerini, belli bir süreden sonra röportaj vermeye başlayabileceklerini söyledi.
Rahip Brunson'ın çocukları da Başkan Trump'a çabalarından dolayı teşekkür etti.
“Doğal bir şekilde bayrağı elime aldım ve öptüm”
Andrew Brunson ve eşini dün İzmir’den alan Amerikan askeri uçağı ilk önce Almanya’da Ramstein Hava Üssü’ne ulaştı. Gece ABD’nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell tarafından karşılandığını söyleyen Brunson Amerikan bayrağını öptüğü fotoğrafıysa şöyle açıkladı: “Dün gece Almanya’ya vardık. Büyükelçi bizi 01.30’da karşıladı. Berlin’den Amerikan bayrağı getirmişti bize hediye vermek için. Doğal olarak bayrağı elime aldım ve öptüm. Ben bu ülkeyi (ABD) seviyorum ”
Trump: “Türkiye’yle mükemmel bir ilişkimiz olacak”
Rahip Brunson’ın iki yıllık hapis sürecinin ardından serbest bırakılmasından dolayı Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürünü yineleyen Başkan Trump, “Bu ilişkilerimizde büyük bir adım. Son birkaç aydır olanlar yüzünden çok güç ilişkilerden geçtik. Ama kimseyi suçlama işine girmeyeceğim. Türkiye’yle mükemmel bir ilişkimiz olacak” diye konuştu.
“Türkiye’yle anlaşma varsa bile, psikolojik”
Türkiye ve diğer ülkelerdeki ABD vatandaşı mahkumlarla da ilgilendiklerini söyleyen Trump, “Bize 18 kişinin asla serbest kalmayacağını söylediler. Brunson da onlardan biriydi” dedi.
İki yıldır davası devam eden ve PKK ve Gülen hareketi adına casusluk yapmakla suçlanan Brunson için 35 yıl isteniyordu.
Brunson’ın serbest bırakılması karşılığında Türkiye’yle bir anlaşma yapıp yapmadığı sorulan Başkan Trump, bu sabahki Twitter mesajında attığı “anlaşma yok” ifadesini tekrarladı. Trump, “Türkiye’ye karşı çok sert durduk. Kesinlikle bir anlaşma olmadı. Eğer bir anlaşma varsa bile, bu psikolojik oldu. Türkiye hakkında bugün hissettiklerimiz düne göre daha farklı. Türkiye’ye daha yakın olma şansımız var. Halkını tanıyoruz. Bakın sayın rahip de doğruladı. Harika insanlar” diye konuştu.
Trump'a Türkiye'de tutuklu bulunan diğer Amerikan vatandaşları ve diplomatik misyonların yerel çalışanları soruldu. Trump Türkiye dışında başka ülkelerde de tutuklu bulunan Amerikan vatandaşları olduğunu söyledi.
Your browser doesn’t support HTML5
Suudi Arabistan’a silah satışına devam
Trump, İstanbul'da Suudi Arabistan konsolosluğuna ziyareti sonrasında kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya ilişkin sorulara da muhatap oldu. Trump'a Brunson'ın serbest kalması ve Cemal Kaşıkçı olayının zamanlaması soruldu. Trump iki konunun birbiriyle bağlantılı olmadığını söyledi, "Tamamen tesadüf" dedi.
Daha önce katıldığı bir televizyon programında Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan tarafından öldürüldüğünün teyit edilmesi halinde Riyad'ın bazı sonuçlarla karşı karşıya kalacağının altını çizen Trump'a ne planladığı soruldu. Trump sözünün arkasında durdu ancak bu ülkeye silah satışına son verilmesi çağrılarını reddetti.
Suudi Arabistan’la 110 milyar dolarlık silah anlaşması yapmak için çaba gösterdiğini söyleyen Trump, bunun 450 bin kişi için iş imkanı olduğunu vurguladı. "Bizden almazlarsa bu silahları Rusya'dan ve Çin'den alacaklar" dedi.
“Suudi Arabistan’a ne yapacağımıza birlikte karar vereceğiz” diye konuşan Trump, istihdam ve ekonomik kalkınma unsurlarını da kararda göz önünde bulunduracaklarını belirtti. Suudi Arabistan’la yapılan 110 milyar dolarlık silah anlaşmasının Amerikan şirketleri için devasa bir sipariş olduğunun altını çizen Trump, anlaşmadan vazgeçmenin “budalalık" olacağını söyledi.
Trump ayrıca Türkiye’nin de Kaşıkçı olayıyla üst düzeyde ilgilendiğini kaydetti ve Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısını Washington’a davet ettiklerini hatırlattı.
"Ses kaydını henüz kimse görmedi"
Washington Post gazetesi Türkiye'nin Amerikalı yetkililerle Kaşıkçı'nın öldürüldüğüne delil olan ses kaydının elinde olduğu bilgisini paylaştığını yazmıştı. Trump'a Cemal Kaşıkçı'nın işkence görerek öldürüldüğüne işaret ettiği iddia edilen ses kaydını ya da görüntü kaydını görüp görmediği soruldu. Trump "Görmedim" dedi, Dışişleri Bakanı Pompeo'ya dönerek "Sen gördün mü?" diye sordu. Pompeo da "Hayır Başkan görmedim" dedi. Trump "Hepimiz ses kaydının olduğunu duyduk ama kaydı henüz kimse görmedi. Görmek isteriz. Görmek ve duymak lazım. Yakın zamanda göreceğiz" dedi.
Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman'ı da arayacağını söyledi, "Sanırım neler olduğunu sormam uygun olur" diye konuştu. Bu telefon görüşmesinin de bu gece ya da yarın gerçekleşebileceğini belirtti.