WASHINGTON —
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Gezi Parkı olaylarının uluslararası basında işlenme biçiminin hükümette rahatsızlık yarattığını söyledi.
Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nün 4. Yıllık Türkiye Toplantısı’na ana konuşmacı olarak konuk olan Beşir Atalay, konuşmasının önemli bir kısmını Taksim Gezi Parkı protestoları ve hükümetin buna yönelik tavrına ayırdı.
Beşir Atalay Ulusal Basın Kulübü'ndeki konuşmasında, olayların uluslararası basında yer alış biçimini, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin on yıllık çabalarını hedef alan “sistematik bir yıpratma” şeklinde tanımladı.
Gezi Parkı olaylarının başından bu yana Türkiye’de büyük medya kuruluşları olayları yayınlama konusunda çekingen davrandığı için kamuoyunun tepkilerine hedef oldu. İstanbul polisinin 31 Mart sabahı parkta uyuyan çevreci eylemcileri orantısız güç kullanarak dağıtması, aşırı derecede göz yaşartıcı gaz ve basınçlı suya başvurmasının ardından kamuoyu tepkisi Türkiye’nin birçok kentine yayıldı. Ana medya organlarının olayları özellikle ilk gün yayınlamaması ve sonraki günlerde hükümet yanlısı yayın politikalarına devam etmesi yüzünden, kamuoyu Gezi Parkı eylemleriyle ilgili bilgileri sosyal paylaşım siteleri ve uluslararası medyadan almaya başladı. CNN televizyonunun Amerika yayınları, geçen Salı olağan dışı bir karar alarak, tüm gün boyunca yayınlarını kardeş kanalı CNN International’ınkiyle paylaştı ve Taksim’deki büyük polis müdahalesini canlı verdi.
Son olarak İngiliz yayın kuruluşu BBC, Türkçe Yayın Bölümü’nün NTV televizyonuyla yıllardır sürdürdüğü ortaklığını askıya aldığını bildirdi. Karara NTV’nin, BBC Türkçe’nin özel hazırladığı ve Türk medyasının Gezi Parkı olaylarını ele alma biçimini işlediği haberini sansürlediği iddiasının neden olduğu belirtildi.
‘İlk iki gün İstanbul’daki polis müdahalesini onaylamıyoruz’
Gezi Parkı olaylarının başlangıcında polisin tutumundaki yanlışlıkları kabul ettiklerini söyleyen Başbakan Yardımcısı Atalay, hükümetin ilk yapılan müdahalelere tepkisini en üst düzeyde ifade ettiğini, hem hükümet hem de yerel yönetimler nezdinde bu müdahalelere yönelik soruşturma yürütüldüğünü belirtti. Çevrecilik hassasiyeti içinde protestoları, parka sahiplenmeyi önemli gördüklerini söyleyen Atalay, “İlk iki günde İstanbul’da güvenlik birimlerinin bu insanlara karşı tutumunu onaylamıyoruz. Onlarla ilgili soruşturma sürüyor” diye konuştu.
‘AVM bir yanlış bilgilendirme’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı’nın kaderiyle ilgili yargı kararını bekleyeceği açıklamasını hatırlatan Beşir Atalay, mevcut yürütmeyi durdurma kararının ardından yargı sürecinde kararın belediye lehine olması durumunda referanduma gidileceğini, protestocuların lehine olması durumundaysa park olarak kalacağını söyledi. Atalay, parka inşa edilmesi planlanan eski Topçu Kışlası’nın alışveriş merkezine dönüştürüleceği yönündeki kaygılarınsa, “yanlış bilgilendirme” olduğunu savundu.
‘Arap Baharı yakıştırması haksızlık olur’
Beşir Atalay, Gezi Parkı eylemlerinin Arap Baharı’nın devamı niteliğinde gösterilmesinin ise Türkiye’ye bir haksızlık olacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın uluslararası medyanın da tepkisini alan sert üslubuna da değinen Beşir Atalay, kendisinin Erdoğan’la birlikte çalıştığını, Başbakan’ın doğasında bir “dik duruş, kararlılık” olduğunu belirtti.
Atalay Gezi Parkı eylemlerine katılan çevreci kesimleri ayırdıklarını, tahribata yol açanların “radikal unsular ve illegal örgütler olduğunu savundu. Başbakan Yardımcısı, Türkiye’de gerçek anlamda bir muhalefet olmadığını, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin de “sokak olaylarından medet umduğunu” söyledi.
Beşir Atalay, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak “Belki algıyı iyi yönetemedik, yanlış algılar oluştu, onları kabul ediyorum” diye konuştu.
Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nün 4. Yıllık Türkiye Toplantısı’na ana konuşmacı olarak konuk olan Beşir Atalay, konuşmasının önemli bir kısmını Taksim Gezi Parkı protestoları ve hükümetin buna yönelik tavrına ayırdı.
Beşir Atalay Ulusal Basın Kulübü'ndeki konuşmasında, olayların uluslararası basında yer alış biçimini, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin on yıllık çabalarını hedef alan “sistematik bir yıpratma” şeklinde tanımladı.
Gezi Parkı olaylarının başından bu yana Türkiye’de büyük medya kuruluşları olayları yayınlama konusunda çekingen davrandığı için kamuoyunun tepkilerine hedef oldu. İstanbul polisinin 31 Mart sabahı parkta uyuyan çevreci eylemcileri orantısız güç kullanarak dağıtması, aşırı derecede göz yaşartıcı gaz ve basınçlı suya başvurmasının ardından kamuoyu tepkisi Türkiye’nin birçok kentine yayıldı. Ana medya organlarının olayları özellikle ilk gün yayınlamaması ve sonraki günlerde hükümet yanlısı yayın politikalarına devam etmesi yüzünden, kamuoyu Gezi Parkı eylemleriyle ilgili bilgileri sosyal paylaşım siteleri ve uluslararası medyadan almaya başladı. CNN televizyonunun Amerika yayınları, geçen Salı olağan dışı bir karar alarak, tüm gün boyunca yayınlarını kardeş kanalı CNN International’ınkiyle paylaştı ve Taksim’deki büyük polis müdahalesini canlı verdi.
Son olarak İngiliz yayın kuruluşu BBC, Türkçe Yayın Bölümü’nün NTV televizyonuyla yıllardır sürdürdüğü ortaklığını askıya aldığını bildirdi. Karara NTV’nin, BBC Türkçe’nin özel hazırladığı ve Türk medyasının Gezi Parkı olaylarını ele alma biçimini işlediği haberini sansürlediği iddiasının neden olduğu belirtildi.
‘İlk iki gün İstanbul’daki polis müdahalesini onaylamıyoruz’
Gezi Parkı olaylarının başlangıcında polisin tutumundaki yanlışlıkları kabul ettiklerini söyleyen Başbakan Yardımcısı Atalay, hükümetin ilk yapılan müdahalelere tepkisini en üst düzeyde ifade ettiğini, hem hükümet hem de yerel yönetimler nezdinde bu müdahalelere yönelik soruşturma yürütüldüğünü belirtti. Çevrecilik hassasiyeti içinde protestoları, parka sahiplenmeyi önemli gördüklerini söyleyen Atalay, “İlk iki günde İstanbul’da güvenlik birimlerinin bu insanlara karşı tutumunu onaylamıyoruz. Onlarla ilgili soruşturma sürüyor” diye konuştu.
‘AVM bir yanlış bilgilendirme’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı’nın kaderiyle ilgili yargı kararını bekleyeceği açıklamasını hatırlatan Beşir Atalay, mevcut yürütmeyi durdurma kararının ardından yargı sürecinde kararın belediye lehine olması durumunda referanduma gidileceğini, protestocuların lehine olması durumundaysa park olarak kalacağını söyledi. Atalay, parka inşa edilmesi planlanan eski Topçu Kışlası’nın alışveriş merkezine dönüştürüleceği yönündeki kaygılarınsa, “yanlış bilgilendirme” olduğunu savundu.
‘Arap Baharı yakıştırması haksızlık olur’
Beşir Atalay, Gezi Parkı eylemlerinin Arap Baharı’nın devamı niteliğinde gösterilmesinin ise Türkiye’ye bir haksızlık olacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın uluslararası medyanın da tepkisini alan sert üslubuna da değinen Beşir Atalay, kendisinin Erdoğan’la birlikte çalıştığını, Başbakan’ın doğasında bir “dik duruş, kararlılık” olduğunu belirtti.
Atalay Gezi Parkı eylemlerine katılan çevreci kesimleri ayırdıklarını, tahribata yol açanların “radikal unsular ve illegal örgütler olduğunu savundu. Başbakan Yardımcısı, Türkiye’de gerçek anlamda bir muhalefet olmadığını, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin de “sokak olaylarından medet umduğunu” söyledi.
Beşir Atalay, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak “Belki algıyı iyi yönetemedik, yanlış algılar oluştu, onları kabul ediyorum” diye konuştu.