Gaziantep’te yaşayan 46 yaşındaki bedensel engelli gazeteci Tayfun Katırcı, her türlü zorluğa rağmen, çeyrek asırlık zamana sığdırdığı gazetecilik mesleğini icra etmenin gururunu yaşıyor.
24 Temmuz 1908 tarihinde basın sansürünün kaldırılmasından dolayı ilan edilen 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) verilerine göre 134 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde karşılarken, birçok gazeteci ise düşük ücretlerle zor şartlarda çalışıyor, mesleğini icra etmeye çalışıyor. Gaziantep’teki yerel medya çalışanlarından 24 yıllık gazeteci Tayfun Katırcı ise, mesleğin zor şartlarının yanı sıra bir de bedensel engelinin yarattığı zorluklarla mücadele ediyor.
Bedensel engelini azmiyle aşarak 24 yıldır gazetecilik yapan Tayfun Katırcı, her türlü zorluğa rağmen hayata küsmeyi tercih etmediğini belirterek “Hiçbir zaman gazetecilik yapmaktan vazgeçmedim’’ dedi.
Üç çocuk babası 46 yaşındaki Tayfun Katırcı’nın hikayesi bedensel engelli olup da gazetecilik yapma hayali kuran engellilere ilham verecek türden. Küçük yaşta geçirdiği hastalıktan dolayı bedeninin yüzde 79’nu kullanamayan Katırcı, engellerini aşıp gazetecilik yaparak bedensel engellilerinde gazetecilik yapabileceğini göstermeye çalıştığını söylüyor.
Katırcı: “Gazetecilik kutsal bir meslektir’’
24 yılını bu mesleğe verdiği için hiç pişman olmadığını belirten Katırcı, “Ben bedensel engelli olmasaydım da yine gazetecilik yapardım. Çünkü bu meslek kutsal bir meslektir” dedi.
VOA Türkçe’ye konuşan 25 yıllık Gazeteci Tayfun Katırcı, bedensel engelli olmasına rağmen birçok işte çalıştığını ifade ederek, “Basın medya sektörüne ilk olarak ajans kurarak başladım. Bir süre bu şekilde çalıştıktan sonra Gaziantep’te çalışma hayatını sürdüren bir tv, gazete, radyo kurumunda işe başladım. O kurumda 24 yıl aralıksız çalıştım. İlk önce asayiş muhabirliğini çok sevdiğim için o birimde çalıştım. Daha sonra bana haber koordinatörlüğü görevi verildi. Daha sonra da haber müdürü olarak yaklaşık 24 yıl aynı kurumda çalıştım. Bedensel engelli olduğum için sahada fazla aktif olamadım ama haberin mutfağında aktif olarak çalıştım. Tabi mesleğimizden ötürü pek izin yapma fırsatımız olmadı. Hatta akşamları evimize gittiğimizde bile işimiz devam ederdi’’ dedi.
Katırcı: “Her zorluğa rağmen mesleğimi yapmaktan vazgeçmedim’’
Engelli olduğu için en fazla işe gidiş gelişlerinde çok sıkıntılar yaşadığını ifade eden Gazeteci Katırcı, “Evim biraz da iş yerine uzak olduğu için, toplu taşıma araçlarını kullanmam gerekiyor, araçlara binip inerken bile başkalarının yardımına ihtiyaç duyuyorum. Normal insanlar için 10 dakikalık yol bizim gibiler için yarım saat olabiliyor. Buna rağmen mesleğimi yapmaktan vazgeçmedim. Her zaman mesleğimi severek yaptım. Hastalansam bile sabah doktora gider ilacımı alırdım, öğleden sonra mutlaka işime gelirdim’’ diye konuştu.
Katırcı: “İntihar etmeyi bile düşündüm’’
Engelli olmasından ötürü zaman zaman strese kapıldığını belirten Katırcı, bu bunalım hali sonucu intiharı bile etmeyi düşündüğünü vurgulayarak, “Zaman zaman bunalıma girebiliyorsunuz. Siz de sağlam bir kişi olmak istiyorsunuz. Sağlam bir vücudum neden yok diye bunalıma girerek, intiharı bile düşündüğüm oldu. Tabi daha sonra mesleğime olan aşkım ve aileme olan bağlılığım beni böyle düşüncelerden uzaklaştırarak mesleğime daha sıkı sarılmamı sağladı. Mesleğimi çok seviyorum ve dünyaya bir kez daha gelsem yeniden gazeteci olmak isterim. Tüm meslektaşlarımın 24 Temmuz Basın Bayramı'nı da kutlarım’’ diye konuştu.
Demirtekin: “Tayfun Katırcı, mesleğine aşık bir gazetecidir’’
Yaklaşık 12 yıldır Tayfun Katırcı ile aynı meslekte omuz omuza çalıştığını belirten Gazeteci İbrahim Demirtekin ise, Katırcı’nın çok başarılı bir gazeteci olduğuna vurgu yaparak, “Tayfun abimiz işini severek yapan bir gazeteci. Daha önce çalıştığımız yerde kameraman olarak çalışırken, Tayfun ağabey de haber müdürümüzdü. Kendisinin istihbaratı ve kurumlarla iletişimi çok iyidir. Bizleri haberlere yönlendirirdi. Kendisi de yaz kış demeden iş aşkıyla çalışan bir gazetecidir. İzin, resmi tatil falan hiç kullanmazdı. Hasta hasta bile işe geldiğine çoğu kez şahit oldum. Hatta ben kaç kere işe gelmene gerek yok dedim ama o kendi disiplininden dolayı yine de işe geldi. Hatta bir gün baktım ayağına poşet geçirmiş iş yerine geldi. Kendisine sorduğumda, ayağının üzerinden bisiklet geçtiğini, ondan dolayı ayağı şiştiğini söyledi. O şekilde bile işe gelmişti’’ şeklinde konuştu.