İşgal altındaki Batı Şeria’da 6 Eylül’de öldürülen Türkiye-ABD çifte vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenazesi Türkiye’ye getirildi.
Your browser doesn’t support HTML5
Ayşenur’un cenazesi Türkiye’ye getirildi
Eygi’nin cenazesi Tel Aviv’den Bakü’ye, oradan da sabah saatlerinde Türkiye’ye ulaştı. İstanbul Havalimanında bu sabah düzenlenen kısa törende Eygi’nin Türk bayrağına sarılı tabutu askerler tarafından taşındı. Törene, İstanbul Valisi Davut Gül’ün de aralarında bulunduğu yetkililer katıldı.
Eygi’nin naaşı daha sonra aile evinin bulunduğu Didim’e ulaştırılmak üzere İstanbul’dan İzmir’e gönderildi. 26 yaşındaki genç kadının yarın Didim’de düzenlenecek cenaze töreniyle defnedilmesi bekleniyor.
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı (solda), Ayşenur Eygi'nin naaşını İstanbul'a gidecek uçağa taşırken.
Ayşenur Eygi için İstanbul'un ardından ise ikinci tören İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda yapıldı.
Buradaki törene ise Eygi’nin amcası Yılmaz Eygi ve akrabalarının yanısıra İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapçıoğlu'nun da aralarında bulunduğu yetkililer katıldı.
Törende CHP Genel Başkanı Özgür Özel de yer aldı. Törenin ardından Eygi’nin cenazesi, otopsi işlemi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Eygi için İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda düzenlenen cenaze törenine CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı.
CHP lideri Özel: "Eygi, bu çağın Deniz Gezmiş’idir"
Tören sonrası açıklamalarda bulunan CHP lideri Özel, “Ayşenur Ezgi Eygi, bu çağın Deniz Gezmiş’idir” dedi.
“Filistin davası bütün Türkiye’nin davasıdır” ifadesini kullanan Özel, “Ama bilhassa solun davasıdır. 1970’lerde nasıl bir başımıza Filistin’in arkasında durduysak, bugün de her türlü hamasetten, her türlü iç siyasete alet etme çabalarından, Filistin davasını sanki bir sağ siyasi görüşün davası gibi göstermeye çalışanların tutumlarının halefinde Filistin tüm solcuların, sosyal demokratların kalbindedir. Bunu, biraz önce naaşını karşıladığımız evladımız hayatını ödeyerek göstermiştir” diye konuştu.
Özgür Özel, “Hamas’ın Ekim ayının başlarında gece yarısı yaptığı saldırılara misilleme diye başlayıp, bunu kendince bir fırsata çevirip, bir yandan ‘meşru müdafaa hakkını kullanıyorum’ diye gösterip bir yandan soykırıma girişen İsrail devleti, bunun tarih önünde hesabını çok zor verecektir” dedi.
Bu arada Filistin Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu, Eygi'nin ölümüne ilişkin otopsi raporunu açıkladı. Raporda, ölüm sebebinin "ateşli silahla vurulma kaynaklı beyinde parçalanma, kanama ve ödem" olduğu aktarıldı.
Raporda, "Merminin kafatası boşluğu içindeki yolu neredeyse düz bir çizgide soldan sağa doğru olmuştur" denildi.
Baba Eygi: "Aynı şeyi (soruşturma) Amerikan hükümetinden de bekliyorum"
Öte yandan Ayşenur Eygi'nin babası Mehmet Suat Eygi dün yaptığı basın açıklamasında, "Ayşenur çok özel bir insandır. Ayşenur doğaya, insan, insan haklarına, her şeye duyarlıydı. Doğa için Brezilya'ya, Avustralya'ya, Meksika'ya, insan için dünyanın her tarafına gitti, nerede kimin ihtiyacı varsa" dedi.
Ayşenur Eygi'nin babası Mehmet Suat Eygi (ortada), amcası Yılmaz Eygi (solda) ve kuzeni Bahar Tıkkı (sağda) ile birlikte basın açıklaması yaptı.
Suat Eygi Türkiye'nin olayla ilgili soruşturma açmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, şunları söyledi:
"İnşallah aynı şeyi Amerikan hükümetinden de bekliyoruz. Çünkü Ayşe Amerika'ya gittiğinde 10 aylıktı. Oranın okullarında okudu, oranın özgürlüklerinde büyüdü ve oranın vatandaşı. O yüzden Amerikan hükümetinin de sorumluluğu var. Aynı hassasiyeti inşallah Amerika hükümeti gösterir."
Didim'deki evlerinin bahçesinde kurulan çadırda taziyeleri kabul eden baba Eygi, Ayşenur ile en son Seattle havalimanında görüştüğünü dile getirdi.
"Konu İsrail olunca biraz daha geçiştirme çabası olabiliyor"
ABD'den Eygi'nin ölümüyle ilgili farklı açıklamaların hatırlatılması üzerine ise baba Eygi, şunları dile getirdi:
"Amerika biraz değişik bir ülke, dünyanın hangi ülkesinde bir haksızlık varsa kendi vatandaşına bir öldürme varsa Amerika, amblemindeki kartal gibi çöker ama konu İsrail olunca biraz daha geçiştirme çabası olabiliyor. Ama insanların vicdanına kulak vereceklerine inanmak istiyorum. Politika gereği başka şeyler konuşulabilir ama insan vicdanı bunları yapması gereken yere çekecek."
Ayşenur Eygi'nin babası Mehmet Suat Eygi, kızının ölümüyle ilgili Amerikan hükümetinin de soruşturma yürütmesini beklediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşemediğini ifade eden Eygi, kendisine ulaşılmaya çalışıldığını ancak olayı öğrendiği ilk gün kimseyle görüşecek durumda olmadığını anlattı.
Ayşenur'un çocukluğundan bu yana insan hakları savunuculuğu yaptığını, büyüdükçe bunun üstüne koyduğunu aktaran Eygi, "Amerika'da iyi bir eğitim almıştı. Keyfine bakabilirdi ve rahat bir yaşam sürebilirdi. O ideallerinin peşinde koştu. Her şeyi bıraktı, Ortadoğu cehennemine gitti. O kadar idealistti" dedi.
ABD'den açıklamalar
Ayşenur Eygi'nin ölümüyle ilgili ABD'den son açıklama dün Beyaz Saray'dan geldi.
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, “Bu korkunç ölüm asla olmamalıydı. İsrail, bu tür olayların bir daha asla yaşanmayacağından emin olmak için daha fazlasını yapmalı” dedi.
Sözcü Jean-Pierre, ABD’nin Ayşenur Eygi’nin cenazesinin Türkiye’ye götürülmesi sürecinde rol oynayıp oynamadığı sorusuna yanıtında ise, bu konuda paylaşabileceği bir bilginin olmadığını söyledi ve soruyu Dışişleri Bakanlığı’na yönlendirdi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın bu hafta Eygi'nin öldürülmesiyle ilgili, "Görünüşe göre bu bir kazaydı. (Kurşun) yerden sekmiş ve kazara vurulmuş. Halen bu konu üzerinde çalışıyorum” dediği, Amerikan basınına yansımıştı. Bu açıklamaya Türk hükümeti sert tepki göstermişti.
Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris daha sonra birer yazılı açıklama yayınlayarak, Ayşenur Eygi’nin öldürülmesinin asla kabul edilemeyeceğini vurgulamışlardı.
Biden açıklamasında, “Tam hesap verilebilirlik sağlanmalı. İsrail bu tür olayların bir daha yaşanmamasını sağlamak için daha fazlasını yapması gerekir” derken, Harris de, olayı “Asla yaşanmaması gereken korkunç bir trajedi” olarak nitelemişti.
Bu arada Washington Post gazetesi dünkü sayısında, görgü tanıkları ve çeşitli video ve fotoğraf görüntülerinden faydalanarak yaptığı analizde, Eygi'nin, İsrail ordusunun "şiddetli bir çatışma sırasında kasıt olmadan vurulduğu" yönündeki açıklamasının aksine, İsrail güçlerinin sert müdahalesi sonucu çıkan arbedenin yatışmasıyla protestocuların güvenlik güçlerinden 200 metreden fazla uzaklaşmasından yaklaşık 20 dakika sonra vurulduğu tespitine yer verdi.
İlgili Haberler Beyaz Saray'dan Ayşenur Eygi'nin ölümüyle ilgili açıklama: "Bu korkunç ölüm asla olmamalıydı"Ne olmuştu?
Filistin destekçisi Uluslararası Dayanışma Hareketi'nin (ISM) bir üyesi olduğu belirtilen Eygi, kuruluştan yapılan açıklamaya göre 6 Eylül Cuma günü İsrail yerleşimlerine karşı haftalık olarak düzenlenen bir gösteri için Beyta'daydı.
Son yıllarda Filistin yanlısı göstericiler, aşırı sağcı İsrailli bakanlar tarafından desteklenen, Filistin topraklarında Beyta'yı gözetim altında tutan Givat Eviatar yerleşim karakoluna karşı sık sık haftalık protestolar düzenliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları ofisi ve Rafidiye Hastanesi’ne göre Cuma günkü protesto sırasında Eygi başından vurularak öldürüldü.