ABD Başkanı Joe Biden Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile telefonda görüştü. Telefon görüşmesi, iki lider arasında Kasım ayından bu yana ilk doğrudan görüşmeydi. Biden'ın Xi'yi ABD'de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerine müdahaleye karşı uyardığı belirtiliyor.
Beyaz Saray’dan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamaya göre, Başkan Biden Çin liderine, “Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın korunmasının; Güney Çin Denizi’nde de hukukun üstünlüğü ve seyrüsefer özgürlüğünün korunmasının önemli olduğu” mesajını verdi.
Your browser doesn’t support HTML5
ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Kasım ayında yaptıkları görüşmede askeri iletişim kanallarının yeniden açılması ve fentanil üretiminin kontrol altına alınması konusunda işbirliği yapılmasını kararlaştırmıştı.
Kasım ayındaki görüşmenin ardından basın mensuplarına konuşan Başkan Biden, Xi’nin diktatör olduğuna ilişkin görüşünün değişmediğini söylemiş, bu yorum Çin’de rahatsızlığa neden olmuştu. İki lider bu görüşmeden önce son kez 2022 Temmuz ayında telefonda görüşmüştü.
Biden'dan Çin liderine "seçimlere müdahale" uyarısı
İki lider arasındaki telefon görüşmesi öncesinde Pazartesi akşamı yapılan bilgilendirme toplantısında konuşan Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, ABD'nin çeşitli temaslarda Çin'in seçim müdahalesine ilişkin kaygılarını gündeme getirdiğini belirtti.
Biden'ın konuyu Xi ile geçen Kasım ayında California'da yaptığı görüşmede gündeme getirdiği biliniyor.
Pekin ise ABD'nin içişlerine müdahale ile ilgisi olmadığını savunuyor.
Üst düzey yetkili yapılan bilgilendirme toplantısında, "Çinliler'in bir yapacakları ya da yapmayacaklarını söylediklerinde sözlerine tam olarak güvendiğimizi düşünmüyorum. Mesele doğrulama meselesi" ifadelerini kullandı.
Şubat ayında paylaşılan ABD istihbarat raporunda Pekin'in yapay zekayı kullanımı dahil etkileme faaliyetlerinde daha da geliştiğine ilişkin uyarılar yer almıştı.
İlgili Haberler ABD'de en çok ölüme sebep olan uyuşturucu hakkında ne biliniyor?Tayvan gerilimi gölgesinde telefon görüşmesi
İki lider arasındaki telefon görüşmesi, Biden’ın, Mayıs ayında Tayvan’da yeni liderin göreve başlaması öncesinde gerilimin yükselmesini önleme çabası içinde olduğu döneme rastladı.
Çin, özerk yönetimi olan ve demokratik seçimler yapan Tayvan’ı kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor ve yakın zamanda bütçe tasarısı metninden “barışçı yeniden birleşme” ifadesini çıkarmıştı.
İlgili Haberler Yeni Tayvan yönetimi Çin’in baskıları ve meclisteki bölünme ile karşı karşıyaTayvan ise Çin’in egemenlik iddialarına şiddetle karşı çıkıyor ve Tayvan’ın geleceğine yalnızca ada halkının karar verebileceğini belirtiyor.
Tayvan’ın şu anki Başkan Yardımcısı Lai Ching-te Ocak ayındaki seçimlerde cumhurbaşkanlığını kazanmıştı. Lai Ching-te’yi ayrılıkçı olarak gören Çin Mayıs ayında yapılacak yemin töreni öncesinde Tayvan üzerindeki baskıyı arttırmış durumda.
Biden ve Xi’nin, Çin’in Ukrayna savaşında Rusya’ya verdiği destek, Şincan’da Uygurlar’a yönelik muamele ve insan hakları ihlallerine ilişkin kaygıları da görüştükleri belirtiliyor.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, Başkan Biden Çin’i Pekin’in tamamen hak iddia ettiği Güney Çin Denizi’nde uluslararası hukukla çelişecek şekilde gerilimi tırmandırmaması yönünde de uyardı.
İki liderin iki ülke arasındaki rekabetin nasıl yönetileceğini ve çatışmadan kaçınarak iletişim kanallarının nasıl açık tutulacağını görüştüğü de belirtildi.
İlgili Haberler Biden Beyaz Saray’da Çin Dışişleri Bakanı ile görüştüABD Maliye Bakanı’nın Çin’e gitmesi planlanıyor
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Ocak ayında Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile görüşmüştü.
ABD Maliye Bakanı Janet Yellen’ın bu ay içinde Çin’e gitmesi planlanıyor.
Biden yönetimi, ulusal güvenlik gerekçesiyle bazı teknolojilerin Çinli şirketlere satılmasına yönelik yasak getirmişti.
Pekin ise Washington’u ekonomi ve ticaret konularını bir silah olarak kullanmakla suçluyor.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Biden’ın Çin liderine, “ABD’nin, ticaret ve yatırımı haksız şekilde sınırlamadan, gelişmiş teknolojilerinin ulusal güvenliğe zarar verecek şekilde kullanılmasını engellemek için gerekli adımları atmaya devam edeceğini söylediği” kaydedildi.