Dünya bugün Basın Özgürlüğü Günü’nü kutlarken, dünyanın dört bir tarafındaki gazeteciler mesleklerini icra ettikleri için tutuklamalar, tehditler hatta ölümlere maruz kalıyor. Dünyada en fazla sansür uygulanan ülkeler listesi aşağı yukarı aynı olsa da, daha önce medyaya karşı dostane bir hava hakim olan bölgelerde şimdi bunun tersi durumlar yaşanıyor. İnsan hakları örgütleri, basın özgürlüğünün gelişmek yerine giderek artan risklerle karşı karşıya olduğunu bildiriyor.
Gazeteciler bu hafta Kabil’deki bir patlamayı haberleştirmek için olay yerine hızla giderken, basın mensubu kılığına girmiş IŞİD’li bir intihar saldırganı üzerindeki bombayı patlatarak 9 gazetecinin ölümüne neden oldu.
Bu olay, gazetecilerin çatışma bölgelerinde yüz yüze oldukları tehlikeleri gözler önüne serdi. Savaştaki ülkeler hala medya açısından dünyadaki en tehlikeli yerler konumunda bulunuyor. Ancak bugün basın özgürlüğüne yönelik tehditler sadece savaştan ibaret değil.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün (RSF) açıkladığı yıllık basın özgürlüğü endeksine göre, medyaya yönelik düşmanlık artıyor ve bu durum sadece otoriter yönetimler olan ülkelerde görülmüyor.
Örneğin Amerika endekste 45’inci sıraya düştü. RSF, Başkan Donald Trump’ı, gazetecilerden “halkın düşmanları” olarak bahseden “medyayı azarlama tutkunu” şeklinde niteledi. Örgüt, Amerika’da tutuklamalar ve gazetecilere yönelik şiddetin geçen yıl arttığını kaydetti.
Beyaz Saray yetkilileri, Trump’ın yıllardır medyaya kapıları en çok açan yönetim olduğunu savunuyor. Sözcü, bunun tersini öne sürmeyi “saçmalık” olarak nitelendiriyor.
Geçen yıl mesleklerini icra ettikleri için hapse atılan gazetecilerin sayısı rekor düzeye erişti. Gazetecileri Koruma Komitesi’ne göre, bu alanda en kötü ülkeler Türkiye, Çin ve Mısır olarak sıralanıyor.
Basın özgürlüklerine en fazla saygı gösterilen bölge olan Avrupa’da bile geçen yıl iki gazeteci işlerini yaptıkları için vurularak öldürüldü.
RSF’e göre Hindistan’da Başbakan Narendra Modi tarafından tutulduğu iddia edilen sosyal medya ‘trolleri’, hükümeti eleştiren gazetecilere saldırıyor. Gauri Lankesh adlı bir kadın gazeteci, aşırı sağcı grubu eleştirdiği için suikasta uğradı.
Komşu Pakistan’da da gazeteciler ve hak savunucuları, tutuklanmaktan ya da kaçırılmaktan korkuyor. RSF, medyanın belirli konuları takip etmesinin güçlü ordu teşkilatı tarafından sık sık yasaklandığını kaydediyor.
Gazeteciler, iktidardaki bireyleri sorgulama hakkına sahip olunmazsa diğer tüm hakların da risk altına girdiğini söylüyor.
Dünyada özgürlüklerin durumunu takip eden Özgürlük Evi (Freedom House) adlı kuruluşa göre, küresel basın özgürlüğünün durumu 13 yıldır en düşük seviyeye geriledi. Kuruluşa göre, dünya nüfusunun sadece yüzde 13’ü tam anlamıyla özgür bir basına sahip.