ISTANBUL —
Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından oluşturulan ve 4 Nisan’dan beri çalışmaları sürdüren Akil İnsanlar Heyeti, dün çalışmalarını tamamladı. İstanbul’daki Dolmabahçe Ofisi’nde Erdoğan’la görüşen heyetler, 7 bölge hakkında oluşturdukları raporları sundular. 63 kişiden oluşan Akil İnsanlar Heyeti’nin son toplantısında bu görevden istifa ettiğini açıklayan Prof. Murat Belge’yle birlikte, Prof. Baskın Oran ve Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu yer almadı.
Hükümet adına toplantıya Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Başbakan'ın kızı ve danışmanı Sümeyye Erdoğan katıldı.
Üç temel talep: Anayasal eğitim hakkı, anayasal vatandaşlık ve Kürtlere statü
7 bölge için 7 ayrı sunum yapılırken en etkili çalışmanın Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nden geldiği belirtiliyor.
Güneydoğu Bölgesi Heyeti’nin hazırladığı raporda, ana yasal talepler, uluslararası sözleşmelere ilişkin talepler, yasal düzenleme gerektiren talepler ve idari talepler başlığı altında 75 talep sıralandı. Bu talepler arasında anayasal eğitim hakkı, anayasal vatandaşlık, Kürtlere statü, zorunlu askerliğin kaldırılması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, koruculuğun kaldırılması, seçim barajının düşürülmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması, genel siyasi af ilanı, Şefkat Tepe-Sakarya Fırat-Kurtlar Vadisi gibi dizilerin yayından kaldırılması, Roboski katliamı için özür dilenmesi, muhalefet partilerinin sürece katılması, andımız metnin kaldırılması gibi talepler öne çıkıyor.
Erdoğan: Seçim barajı düşmez, ana dilde eğitim çalışmamız yok
Toplantıdan gelen bilgilere göre, Başbakan Erdoğan’ın seçim barajıyla ilgili kesin dille reddetti. Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın sınır dışına çekilen PKK’lı sayısının ülkede konuşlu olanın %15’i civarında olduğunu belirterek örgütün de üzerine düşeni yerine getirmediğini söylediği belirtiliyor. Kalekol yapmaya devam edeceklerini belirten Başbakan Erdoğan’ın “ana dille ilgili anayasada bir çalışmamız yok. Tek resmi dil Türkçe'dir ve Kürtçe'yi zaten seçmeli ders olarak veriyoruz. Reform çalışmalarımız devam ediyor ama şimdilik reform paketimiz yok ” dediği de ifade ediliyor
Tüm haziran ayı boyunca devam eden Gezi Olayları da toplantıda gündeme geldi. Geziyi konu eden kişi İç Anadolu Bölgesi heyetinden Celalettin Can oldu. Aynı zamanda 78’liler Girişimi Sözcüsü olan Can, “Başbakan Erdoğan bana ‘gezi olaylarını buraya taşımayın’ dediğini söyledi.
Celalettin Can: Gezi süreci doğrudan barış ve demokrasiyle ilgili
Can, “ son bir ayda yaşananlar en azından toplumun bir kesiminde Doğu'da yaşanan devlet şiddeti Batı'nın meydanlarına mı taşınıyor kaygısı yarattı. Hükümetin barış sürecine ve şiddetsiz bir toplum yaratmasına yönelik hükümete karşı kuşkular arttı. Bunu da söyledik. Söz konusu kaygılar sadece laik kesimlerde değil. Türkiye, Gezi'de ön yargı edinmeye zaman ve mekan bulamamış bir kuşakla tanıştı. Gezi süreci doğrudan demokrasi ve barış süreciyle ilgilidir" dedi.
Özgürel: Çözüm süreci Gezi Olayları’nın sınırlı kalmasını sağladı
Ege Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti’nden Avni Özgürel ise çözüm süreci nedeniyle Gezi Olayları’nın daha mutedil kaldığını söyledi. Özgürel, “çözüm süreci olmasaydı, Kürt siyasetinin de karışmasıyla Gezi olayları çok daha farklı olabilirdi. Süreci destekleyenler insanlar var, destekleyip de kaygıları olanlar var. Süreci desteklemeyip ama çok da emin olmayan insanlar var. Bir de kesinlikle desteklemeyen bir grup var. Bütüne baktığımızda süreci destekleyenlerin oranı çok büyük gözüküyor. Diğer kesim de biraz zaman geçip kaygıları ortadan kalkınca sürece daha olumlu bakmaya başlıyor" diye konuştu.
Bugün ulusal basına yansıyan iki olay kafaları karıştırdı. PKK’nın Tunceli’de bir şantiye şefini kaçırması ve Cizre’de yüzü maskeli HPG Asayiş ekipleri görüntüleri çeşitli, tartışmaları beraberinde getirdi. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, sorumluların bulunması için konunun araştırıldığını söylerken Akil İnsanlar Toplantısı’na katılına Doğu Anadolu Grubu üyesi Abdurrahman Kurt, “ Bu görüntüler irrite edicidir. Barış süreci ana muhatapları tarafından sahiplenilen bir süreçtir. Bu sürece zarar verecek herkes bizzat toplum tarafından cezalandırılır" dedi.
Buldan: Öcalan’ın sürece dair kaygıları var
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’la birlikte 23 Haziran’da İmralı adasına giderek Abdullah Öcalan’la görüşen BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, PKK liderinin sürece dair beklentileri olduğu kadar kaygıları da olduğunu söyledi. Nuçe TV’ye konuşan Buldan, “Özellikle yeni korucu kadroları açılmasına ve karakol inşaatlarına ilişkin daha önce Kandil'de yaptığımız görüşmede de gündeme gelen kaygıları Sayın Öcalan da dile getirdi. Bunların süreci olumsuz etkilediği konuşuldu. İkinci aşamaya geçiş ile birlikte karakol inşaatlarının ve korucu alımlarının durdurulması gerekiyor. Sayın Öcalan bu durumun sıkıntı verici bir durum olduğunu ifade etti ve AKP'nin adım atmasını istedi" dedi.
Öcalan’ın Akil İnsanlar Heyeti’yle de görüşmek istediğini belirten Buldan, AKP ve BDP arasında var olan kopukluğun giderilmesi için iki parti arasında siyasi bir mekanizma oluşturulması gerektiğini söyledi.
Demirtaş: İkinci aşama yeni başladı, karamsar olmamalı
Diyarbakır’da katıldığı bir toplantı sonrası gazetecilerin soruları yanıtlayan Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise Başbakan, kamuoyunun huzurunda demokratikleşme adımlarını atacağını belirtti. Ve kendini bağlayan demeçler verdi. Bunun gereğini yerine getirmeli” dedi.
Çözüm sürecinde ikinci aşamanın demokratik siyaset kanallarının açılması olduğunu belirten BDP lideri, Silahlar devre dışı kalıyor siyaset yöntemiyle mücadele olacak. O halde siyasetin elini güçlendirmek gerekir. Siyasetin önünü açmak gerekir. İkinci aşama bunun yapılacağı aşamadır. İkinci aşama daha yeni başladı. Karamsar olmamak lazım” diye konuştu.
Hükümet adına toplantıya Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Başbakan'ın kızı ve danışmanı Sümeyye Erdoğan katıldı.
Üç temel talep: Anayasal eğitim hakkı, anayasal vatandaşlık ve Kürtlere statü
7 bölge için 7 ayrı sunum yapılırken en etkili çalışmanın Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nden geldiği belirtiliyor.
Güneydoğu Bölgesi Heyeti’nin hazırladığı raporda, ana yasal talepler, uluslararası sözleşmelere ilişkin talepler, yasal düzenleme gerektiren talepler ve idari talepler başlığı altında 75 talep sıralandı. Bu talepler arasında anayasal eğitim hakkı, anayasal vatandaşlık, Kürtlere statü, zorunlu askerliğin kaldırılması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, koruculuğun kaldırılması, seçim barajının düşürülmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması, genel siyasi af ilanı, Şefkat Tepe-Sakarya Fırat-Kurtlar Vadisi gibi dizilerin yayından kaldırılması, Roboski katliamı için özür dilenmesi, muhalefet partilerinin sürece katılması, andımız metnin kaldırılması gibi talepler öne çıkıyor.
Erdoğan: Seçim barajı düşmez, ana dilde eğitim çalışmamız yok
Toplantıdan gelen bilgilere göre, Başbakan Erdoğan’ın seçim barajıyla ilgili kesin dille reddetti. Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın sınır dışına çekilen PKK’lı sayısının ülkede konuşlu olanın %15’i civarında olduğunu belirterek örgütün de üzerine düşeni yerine getirmediğini söylediği belirtiliyor. Kalekol yapmaya devam edeceklerini belirten Başbakan Erdoğan’ın “ana dille ilgili anayasada bir çalışmamız yok. Tek resmi dil Türkçe'dir ve Kürtçe'yi zaten seçmeli ders olarak veriyoruz. Reform çalışmalarımız devam ediyor ama şimdilik reform paketimiz yok ” dediği de ifade ediliyor
Tüm haziran ayı boyunca devam eden Gezi Olayları da toplantıda gündeme geldi. Geziyi konu eden kişi İç Anadolu Bölgesi heyetinden Celalettin Can oldu. Aynı zamanda 78’liler Girişimi Sözcüsü olan Can, “Başbakan Erdoğan bana ‘gezi olaylarını buraya taşımayın’ dediğini söyledi.
Celalettin Can: Gezi süreci doğrudan barış ve demokrasiyle ilgili
Can, “ son bir ayda yaşananlar en azından toplumun bir kesiminde Doğu'da yaşanan devlet şiddeti Batı'nın meydanlarına mı taşınıyor kaygısı yarattı. Hükümetin barış sürecine ve şiddetsiz bir toplum yaratmasına yönelik hükümete karşı kuşkular arttı. Bunu da söyledik. Söz konusu kaygılar sadece laik kesimlerde değil. Türkiye, Gezi'de ön yargı edinmeye zaman ve mekan bulamamış bir kuşakla tanıştı. Gezi süreci doğrudan demokrasi ve barış süreciyle ilgilidir" dedi.
Özgürel: Çözüm süreci Gezi Olayları’nın sınırlı kalmasını sağladı
Ege Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti’nden Avni Özgürel ise çözüm süreci nedeniyle Gezi Olayları’nın daha mutedil kaldığını söyledi. Özgürel, “çözüm süreci olmasaydı, Kürt siyasetinin de karışmasıyla Gezi olayları çok daha farklı olabilirdi. Süreci destekleyenler insanlar var, destekleyip de kaygıları olanlar var. Süreci desteklemeyip ama çok da emin olmayan insanlar var. Bir de kesinlikle desteklemeyen bir grup var. Bütüne baktığımızda süreci destekleyenlerin oranı çok büyük gözüküyor. Diğer kesim de biraz zaman geçip kaygıları ortadan kalkınca sürece daha olumlu bakmaya başlıyor" diye konuştu.
Bugün ulusal basına yansıyan iki olay kafaları karıştırdı. PKK’nın Tunceli’de bir şantiye şefini kaçırması ve Cizre’de yüzü maskeli HPG Asayiş ekipleri görüntüleri çeşitli, tartışmaları beraberinde getirdi. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, sorumluların bulunması için konunun araştırıldığını söylerken Akil İnsanlar Toplantısı’na katılına Doğu Anadolu Grubu üyesi Abdurrahman Kurt, “ Bu görüntüler irrite edicidir. Barış süreci ana muhatapları tarafından sahiplenilen bir süreçtir. Bu sürece zarar verecek herkes bizzat toplum tarafından cezalandırılır" dedi.
Buldan: Öcalan’ın sürece dair kaygıları var
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’la birlikte 23 Haziran’da İmralı adasına giderek Abdullah Öcalan’la görüşen BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, PKK liderinin sürece dair beklentileri olduğu kadar kaygıları da olduğunu söyledi. Nuçe TV’ye konuşan Buldan, “Özellikle yeni korucu kadroları açılmasına ve karakol inşaatlarına ilişkin daha önce Kandil'de yaptığımız görüşmede de gündeme gelen kaygıları Sayın Öcalan da dile getirdi. Bunların süreci olumsuz etkilediği konuşuldu. İkinci aşamaya geçiş ile birlikte karakol inşaatlarının ve korucu alımlarının durdurulması gerekiyor. Sayın Öcalan bu durumun sıkıntı verici bir durum olduğunu ifade etti ve AKP'nin adım atmasını istedi" dedi.
Öcalan’ın Akil İnsanlar Heyeti’yle de görüşmek istediğini belirten Buldan, AKP ve BDP arasında var olan kopukluğun giderilmesi için iki parti arasında siyasi bir mekanizma oluşturulması gerektiğini söyledi.
Demirtaş: İkinci aşama yeni başladı, karamsar olmamalı
Diyarbakır’da katıldığı bir toplantı sonrası gazetecilerin soruları yanıtlayan Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise Başbakan, kamuoyunun huzurunda demokratikleşme adımlarını atacağını belirtti. Ve kendini bağlayan demeçler verdi. Bunun gereğini yerine getirmeli” dedi.
Çözüm sürecinde ikinci aşamanın demokratik siyaset kanallarının açılması olduğunu belirten BDP lideri, Silahlar devre dışı kalıyor siyaset yöntemiyle mücadele olacak. O halde siyasetin elini güçlendirmek gerekir. Siyasetin önünü açmak gerekir. İkinci aşama bunun yapılacağı aşamadır. İkinci aşama daha yeni başladı. Karamsar olmamak lazım” diye konuştu.