Avukatlık meslek örgütleri, bulundukları illerden başlattıkları “Savunma Yürüyor” eyleminde geldikleri başkent Ankara’da iktidardan baro yapılarını değiştirme hazırlığından vazgeçmesini istedi.
Türkiye’nin dört bir köşesinden “Savunma Yürüyor” sloganıyla yola çıkan baro yönetimlerinden pek çoğu Pazar akşam ve gece saatlerinde Ankara’ya ulaştı. Barolar, Pazartesi sabahı Ankara’nın Eskişehir yönündeki girişinde ortak açıklama yapacak ve ardından Anıtkabir’i ziyaret edecek.
Türkiye Barolar Birliği (TTB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun ise, eylemci baroları hedef alan açıklamaları rahatsızlık yarattı. TBB’nin birlik olarak barolarına destek vermek yerine aleyhine görüşler ortaya koyan noktaya gelmesi, “Feyzioğlu’nun görevinden ayrılması” taleplerini ve “savunmayı temsil etme gücünü kaybetmesi” eleştirilerini arttırdı.
Your browser doesn’t support HTML5
Feyzioğlu’nun, “Bir kere 80 baro yürümüyor, 30 civarında baro yürüyor. Bu onların demokratik hakkı. Gerçekten bu yürüyüş avukatların yargının sorunlarını çözmek için midir? Yoksa başka bir şey için midir? Çoklu baro kavramına karşıyız. 80 baromuz da karşı. Bir ilde birden fazla baro kurulmasına izin veren bir düzenlemeyi istemiyoruz. Yargının üç ayağından biri olan barolar için yanlış buluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanına da anlattım” sözleri meslektaşlarından tepki çekti. “Savunma Yürüyor” eylemi katılımcı baro sayısının yarınki ortak açıklamaya destek açıklamalarıyla birlikte 56 olması bekleniyor. Feyzioğlu’nun Türkiye’nin en fazla avukat nüfusu temsilcisi konumundaki baroların eylemine destek vermemesi tepki topladı. Ankara Barosu’nun ev sahipliğini üstlendiği yürüyüş eyleminde, İstanbul, İzmir, Adana, Eskişehir, Gaziantep, Mersin, Antalya, Diyarbakır gibi Türkiye’nin büyük şehirlerindeki avukatları temsil eden baro yönetimleri ile Feyzioğlu-TBB arasında bir süredir var olan gerilim tırmandı.
“İnsan haklarını, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak görevimiz”
Pazar akşamı Ankara’nın güney yönünden kente doğru yürüyen Adana, Hatay, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin ve Van baro yönetimleri kentin girişinde Gölbaşı ilçesinde buluştu. Baro yönetimlerince Ankara’ya giriş yapılan noktada VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan baro başkanları, neden “Savunma Yürüyor” eylemini gerçekleştirdiklerini ve Feyzioğlu’nun tavrından rahatsızlık duyduklarını anlattı. Baro başkanları, Avukatlık Kanunu’ndaki ilgili hükümleri de anımsatarak, “insan haklarını, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunmak bizim yasal görevimiz” mesajını verdi. Baro başkanları, TBB’nin “Savunma Yürüyor” eylemine ev sahipliği yapmasa da saygı duymak durumunda olduğunu vurgulayarak, barolarca yargıya güven duyulmayan bir ülkede adalet için çağrı yapmaya devam edeceklerini bildirdi.
Adana Baro Başkanı Veli Küçük, Feyzioğlu’nun açıklamalarıyla baro isimleri ve başkan isimleri vererek bu eylemi kriminalize etmeye çalıştığını söyledi. “Gerçek olmayan ithamları dile getiriyor” diyen Küçük, Feyzioğlu’nun halen TBB Başkanı kimliği itibariyle bu polemiğe yanıt vermekle vakit kaybetmek istemediklerini, şimdi mesleki birlikteliklerini ortaya koyarak barolara yönelik yasa girişimine karşı koymak istediklerini anlattı. Küçük, Türkiye’deki avukatlardan yüzde 95’ine yakınını temsil etmekte olan barolarca eylem yapıldığını da vurgulayarak, Feyzioğlu’nun ifade ettiği şekilde küçümsenecek bir eylem yapılmadığını kaydetti.
Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez, barolar olarak sadece şimdikini değil her iktidarı rahatsız ettiklerini çünkü barolarca görevleri gereğince Türkiye’nin yararı neyse onu dile getirdiklerini ve kötü gidenleri söyledikleri için de iktidarları rahatsız ettiklerini ifade etti. Bu nedenle AKP’nin de uzunca süredir baro yapılarını değiştirmek istediğini belirten Dönmez, kesinlikle gündemdeki yasal hazırlığı kabul etmeyeceklerini ve bedel ödemeleri gerekirse de baro yönetimleri olarak bu bedeli ödeyeceklerini belirtti.
Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, Türkiye’nin Corona virüsü salgını, işsizlik, açlık, yoksulluk, adil yargılanma sorunu gibi pek çok sıkıntı söz konusuyken gündeme baro seçimlerini değiştirecek yasa taslağının taşınmasına karşı olduklarını söyledi. Şarklı, “Biz talimatla susacak barolar değiliz. Gerekli mücadeleyi vereceğiz” ifadesini kullandı.
Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, iktidar tarafından Ankara ve Diyarbakır barolarınca Diyanet İşleri Başkanlığı’nın eşcinsellikle ilgili açıklamasını eleştirdikleri için böylesi bir yasa değişikliğinin gündeme taşındığını, ancak aslında bunun uzunca süredir hep akıllarında olduğunu söyledi. Aydın, “Tabiri caizse biz iktidar ayıplarıyla ilgili esirgemeden, yüksek sesle dile getirdiğimiz için barolar olarak hedefteyiz. Halk adına pek çok davalara barolar müdahil olduğu için, yanlış yapılanlara yanlış dediğimiz için bu yasa değişikliği gündeme alınıyor” dedi.
Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, barolar olarak dezavantajlı gruplar, hakka ve hukuka ulaşmakta zorluk çekenler için ses olmaya devam edeceklerini belirterek, savunma olarak kesinlikle iddia makamındaki savcılık ile aynı koşullara sahip olmadıklarını ve yargıda bunun düzetilmesini beklerken tam tersine savunmaya zarar verilmeye çalışıldığını anlattı.
Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar, Türkiye’de yargı alanında pek çok sorun varken, yanlış eğitim politikalarıyla çok sayıda hukuk fakültesi açılarak da çok sayıda genç avukat varken, barolara daha fazla savunma hakkı açısından haklar tanıyacak düzenlemeler yerine dayatmacı bir yasa yapıldığını söyledi. Uçar, barolar olarak yasa geri çekilmediği sürece tepki göstermeye devam edeceklerini vurgulayarak, eğer yasa ihtiyacı varsa buna katkı vermeye devam edeceklerini ve böyle bir yasanın bilimsel-akademik görüşler de alınarak yapılmasını istediklerini dile getirdi.