Üç sene önce yapılan genel kurulda geçerli 420 oydan 419’unu alarak ikinci kez Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı seçilen Metin Feyzioğlu, bugün Ankara’ya girmelerine izin verilmeyen 50 baro başkanı tarafından sırt çevrilerek protesto edildi.
Bu tepki sonrası baro başkanlarının yanından ayrılan TBB Başkanı, iki gündür de İstanbul Barosu önünde toplanan yüzlerce avukat tarafından istifaya davet ediliyor.
Aslında Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve yönetim kuruluyla geçen Eylül ayından bu yana birçok baronun arası açık.
İlgili Haberler Baro Yöneticilerine Ankara'ya Giriş İzni VerildiZira Türkiye’deki toplam avukat sayısının yüzde 75’inden fazlasını temsil eden Ankara, Adana, Antalya, Aydın, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Mersin, Şanlıurfa, Tunceli ve Van barolarının ‘’seçimli olağanüstü genel kurul’’ talebi TBB yönetimi kurulunca yaklaşık 10 ay önce reddedildi.
Ancak bardağı taşıran, Avukatlık Yasası’ndaki değişikliği protesto eden avukatlar Ankara’ya alınmazken TBB Başkanı’nın bazı baro başkanlarıyla birlikte Anıtkabir’e çıkması oldu. Anıtkabir ziyaret fotoğrafların yayınlanması sonrası kendisiyle birlikte olan baro başkanlarından da tepki gören Metin Feyzioğlu, 27 saat sonra gittiği baro başkanlarının yanında da kabul görmedi.
Durakoğlu: ‘‘50 baro başkanı ona arkasını döndü, yerinde olsam istifa ederim’’
Türkiye Barolar Birliği seçimleri dört yılda bir yapılıyor. Peki bu tabloda TBB Başkanı ile barolar arasında buzları eritmek mümkün olur ve 2021 yılının Mayıs ayına kadar bu süreç devam edebilir mi?
Ankara’dan dönüşünde ayağının tozuyla İstiklal Caddesi’ndeki baro önündeki eyleme katılan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu’ya göre, Feyzioğlu ile uzlaşma sağlamak bu saatten sonra mümkün değil.
VOA Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Durakoğlu, ‘‘Önümüzdeki Mayıs’a gelindiğinde genel kurullarımızı yapacağız. Belki de tablo değişecek ama kişisel olarak söylüyorum. Çok iyi biliyorum ki böyle bir uzlaşma söz konusu olmaz. Metin Feyzioğlu’nun ekseni kaydı. AKP’nin yanında onunla işbirliği yapan onunla aynı dili kullanan baro başkanlığı görevini yerine getirmeyen o dili tutumu nedeniyle böyle bir konumda. Bizi temsil eden bizim adımıza müzakereye gidecek birisi olarak görmüyoruz artık. Metin Feyzioğlu, AKP neyse onun yanındadır. Bizim karşı çıktığımız metnin katibidir yazıcısıdır ortağıdır. Bizim ortaklaşmamız mümkün değil. ‘Ben oraya geleceğim’ dediğinde 50 baro arkasını döndü içeri almadılar. Ben böyle bir şeye maruz kalsam ertesi gün istifamı veririm. Onurumu kurtarmak için bunu yaparım’’ dedi.
İstanbul Barosu avukatlarında Feyizoğlu’na karşı güvensizlik yaygın
Dün olduğu gibi bugün de İstanbul Barosu önünde ‘’Feyzioğlu istifa’’ sloganları atıldı. Eyleme katılan avukatlardan Birsen Baş Topaloğlu, ‘‘Feyzioğlu’na güvenmiyoruz. Bu yasa hakkında gerekli girişimleri yapmadı. Genel kurul istedik onu yerine getirmedi. Bu yasanın görüşülmesi için genel kurul yapması lazım, delegeleri baro başkanlarını toplaması lazım. Bizlerin fikrine değer vermeden kendi fikrine göre bunu geliştiriyor’’ derken, bir başka avukat Gizem Konak
‘‘Ankara’da baro başkanları terörist olarak nitelendirildi. Birlik başkanının avukatlara sahip çıkmadığını düşünüyorum’’ şeklinde görüş beyan etti.
Your browser doesn’t support HTML5
Gazeteci davaları ve insan hakları davalarını yakından takip eden Efkan Bolaç da avukatlarla TBB Başkanı’nın köprüleri attığı iddiasında.
Bolaç, ‘‘Metin Feyzioğlu ile baroların avukatlarının arası açılmadı. Feyzioğlu, avukatlar ve barolar için yok hükmündedir. Metin Feyzioğlu hukuksuz bir karara imza atmış; 12 baronun olağanüstü genel kurul yapılma kararını reddederek ‘ben yaptım oldu’ rejimine geçmiştir’’ diye konuştu.
Ankara eyleminde en az 60 baronun TBB Başkanı’na güvenini yitirdiğinin anlaşıldığını söyleyen Avukat Hale Akgün ise Ekim ayındaki baro seçimlerinin Corona virüsü salgını nedeniyle belirsizlik içerdiğine dikkat çekti.
Durakoğlu: ‘‘Tasarı rafa kalkmadı, biz bunu yemeyeceğiz’’
Türkiye’de çok ses getiren baro başkanları eyleminden sonra Avukatlık Yasası’ndaki değişikliklerin rafa kalkması ihtimal dahilinde mi?
İstanbul Barosu Başkanı, böyle bir ihtimalin şu anda olmadığını söylüyor.
Durakoğlu, ‘‘Adalet Bakanı ‘hazırlık yok’ dese de tasarı rafa kalkmadı. AKP Grup Başkan Vekili Naci Bostancı teklifin hazır olduğunu söyledi. Cahit Özkan, uzun uzun teklifin ne olduğunu anlattı. Özlem Zengin arkadaşlarımızı topladı. Bizi oyalayacaklar ve biz bir sabah komisyonda, ertesi gün genel kurulda göreceğiz. Biz bunu yemeyeceğiz’’ dedi.
Bolaç: ‘‘Avukatlar ve barolar demokrasi rejiminin bekçilerindendir’’
Efkan Bolaç ise hiçbir güçlü iktidarın ezber bozan sesler çıkaran avukatları sevmediğini vurguluyor.
Avukat Bolaç, ‘‘Zamanında Napolyon ‘avukatların dillerini kesmek lazım’ diye bir söz söylemiş aslında. Bütün iktidarların en çok istediği şey de odur. Avukatların hak, hukuk, adalet arayışında olmamalarını talep ediyorlar. Buna bugünkü AKP iktidarı da dahil. Onlar da iktidara gelirken vesayetleri yıkacağını söylüyorlardı. Vesayet rejimi değil demokratik rejim iddiasında bulunuyorlardı. Balkon konuşmasında o dönem başbakan olan Erdoğan, şeffaflaşma vurgusuyla ‘yakın ışıkları’ dedi ama geldiğimiz noktada insanlar telefonda birbiriyle konuşurken, şaka yaparken korkar hale geldiler. Böyle bir istibdat rejiminde avukatları da susturmaya çalışıyorlar. Avukatlık Kanunu’nun 75’inci ve 95’inci maddesi açıktır. Avukatlar ve barolar, insan haklarıyla ilgili eylemlerde bulunabilirler. Hukukun üstünlüğü için gerekli işlemler yapabilirler. Demokrasi rejiminin bekçilerinden biri de barolar avukatlardır’’ diye konuştu.