Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında günlerce sessiz kaldığı iddiasıyla eleştirilen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, depremle mücadelede eksik kaldığı gerekçesiyle hükümete ve devlete eleştiri getirenle sert bir tonda tepki gösterdi.
Türkiye’nin yasadığı felaketi fırsata çevirmeye çalışan simsarlar olduğunu da söyleyen MHP lideri, “'Deprem bölgesinde her şey var, sadece devlet yok’ diyen kanı bozuklar size söylüyorum; devlet baktığınız ve bastığınız her yerde tüm heybetiyle, tüm haysiyetiyle, tüm hükümranlığıyla havidir, hakimdir, hadimdir. Son günlerde ağır konuşuyorum, kimse kusura bakmasın, ama mecburum; devlet yok diyen kalite ve karakter yoksunları iç işgal cephesinde konuşlanmış işbirlikçi sefillerdir. 30 yıl eğri büyüyen bir ağacın bir anda doğrulmasını elbette beklemiyoruz. Ancak kızgın kireci elle yoğurmanın, insani defosu aleni olan müfteri ve müfsitlere tahammül etmekten daha evla olduğuna da her şeyimizle inanıyoruz” diye konuştu.
“Başkaları gibi şov peşinde değiliz”
Bahçeli bugün partisinin Meclis Grubu’nda yaptığı konuşmada hem deprem bölgesine bugüne kadar neden gitmediğine açıklık getirdi hem de
MHP Genel Başkanı, “Devletimiz ve hükümetimiz en aşağılık karalama ve iftira kampanyalarına aldırış etmeden tarihi görevinin gereğini dört başı mamur şekilde yaptı, buna da devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız depremle yıkıma uğrayan illerimize intikal ederek incelemelerde bulundu, vatandaşlarımızla buluştu, görüştü, acıları paylaştı, gözyaşlarını silmek için çaba gösterdi. Ben de titiz ve hassas kurtarma çalışmalarını meşgul etmemek, bilhassa Sayın Cumhurbaşkanımızın deprem bölgesinde olmasından dolayı gelişmeleri anbean Ankara’dan takip ettim. Başkaları gibi şov peşinde değiliz. İstismar yarışında değiliz” dedi.
“İç ve dış bağlantılı bühtan koalisyonu Türkiye’nin karşısında kudurmuş gibi pozisyon almıştır”
MHP lideri, muhalefet partilerinin liderlerine de ağır sözlerle yüklendi:
“İç ve dış bağlantılı bühtan koalisyonu Türkiye’nin karşısında kudurmuş gibi pozisyon almıştır. ‘Sorun sensin Erdoğan’ diyen terörist Demirtaş ile ‘Suçlu Erdoğan’dır’ diyen Kılıçdaroğlu demir bir paranın yazı ve turası değil midir? ‘Hataların tek sorumlusu Erdoğan’dır’ diyen İP Başkanı (Akşener’i kast ediyor) bu parayı harcamak için gizli gizli plan yapmıyor mu? ‘Erdoğan’ın Türkiye için deprem yardımını silah olarak kullanmasına izin vermeyin’ açıklamasını yapan köksüz Rubin ile ‘Millet devleti enkazın altından çıkarıyor’ sözleriyle yangından mal kaçırmak için el ovuşturan İP Başkanı aynı yolun yolcusu, aynı mihrakların hizmetkarı değil midir? 85 milyon Türk vatandaşı elinden ne gelirse yapıyorken, ‘İktidarın deprem bölgesinden bir şamar yiyeceğini’ söyleyen müflis siyasi zihniyetle, The New York Time Gazetesi’nde, “deprem müdahalesinde öfke seçim öncesinde Erdoğan’ı zorluyor” başlığıyla haber yazan kalem sahipleri arasında herhangi bir farklılıktan bahsetmek mümkün müdür?”
MHP lideri Bababa TV, Ahbab ve Ahmet Şık’ı da hedef aldı
İç ve dış bağlantılı bühtan koalisyonu Türkiye’nin karşısında kudurmuş gibi pozisyon aldığını savunan MHP lideri, yardım kampanyalarında öne çıkan Haluk Levent liderliğindeki sivil toplum kuruluşu Ahbab, yurttaş gazeteciliği yapan Babala TV yayın yönetmeni Oğuzhan Uğur ile HDP milletvekili Ahmet Şık’ı hedef aldı.
Bahçeli, “Devletin yapamadığı, yatıştıramadığı ve yetişemediği ne vardır da Ahbapçılar va Babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır? Devleti acz içinde gösterircesine sosyal medyaya üşüşenler bindikleri dalı kestiklerini ne zaman anlayacaklardır? Böylesi bir muhterislik kimin harcı, kimin haddidir? Türkiye İşçi Partisi’nin PKK kontenjanlı sözde bir milletvekili, “Böyle bir devletin düşmanı olmak meşrudur” açıklamasıyla halk ve devlet düşmanlığında yeni bir sayfa açmıştır. Geldiğimiz bu aşamada, bu gedikli düşmanı TBMM’den yaka paça atmak devletin ve hukukun şeref ve güvenlik konusudur. Bu alçakla birlikte, yağma ve talan yapan namussuzların vatandaşlıktan çıkartılması, şayet yağmacılar sığınmacıysa hemen ülkeden gönderilmeleri ayrıca değerlendirilmelidir. Dışarıdan yemlenenler, emir alanlar, provokasyon düğmesine adice basanlar devletin demir yumruğu altında ezilmelidir. Milletimiz olan biten tüm rezillikleri görmektedir” dedi.
Japonya’dan İspanya’ya, Azerbaycan’dan Yunanistan’a, Katar’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Tayvan’dan Çin’e, Avustralya’dan Libya’ya, İsrail’den Ermenistan’a, Hindistan’dan Arnavutluk’a, Rusya’dan Suudi Arabistan’a, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inden Avrupa ülkelerine varıncaya kadar 70 ülke Türkiye’mizin yardımına koştuğunu söyleyen MHP lideri, Amerika Birleşik Devletleri’ni yardım yapan ülkeler arasında saymadı.