Dağlık Karabağ bölgesinde Azerbaycan'la Ermenistan güçleri arasındaki çatışmalar devam ederken, Minsk Grubu da taraflara ateşkes çağrısını sürdürüyor. Fransa, müzakerelerin önce Cenevre, ardından Moskova’da başlayacağını haber verdi. Ancak Azerbaycan, ABD, Rusya ve Fransa'dan oluşan Minsk Grubu'nun Dağlık Karabağ krizini çözme girişimine şüpheyle baktığını bildiriyor.
Azerbaycan'ın Paris Büyükelçisi Rahman Mustafayev, "Fransa'nın arabulucu olamayacağını" belirterek, "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Ermenistan yanlısı açıklamaları şok ediciydi. Fransa, arabulucu rolünü üstlenemez. Çünkü tarafsız değil" dedi. Mustafayev, Cumhurbaşkanı Macron'un AB Brüksel zirvesinin ardından "Suriyeli cihatçılar Karabağ'a kaydırıldı" iddiasının tümüyle asılsız olduğunu savundu.
Paris'te Eyfel Kulesi'nin ayağındaki Azerbaycan Kültür Merkezi'nde bir grup gazeteciyle biraraya gelen Azerbaycan'ın Paris Büyükelçisi Rahman Mustafayev, önce Karabağ krizinin tarihi köklerini harita ve belgelerle açıkladı. BM Genel Kurulu'nun 2008 yılında Ermenistan güçlerinin işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesini içeren bir karar aldığını hatırlattı. Mustafayev, "Dünyada hiçbir devlet Karabağ'ı tanımıyor. 10 gündür savaştayız. Savaşı Ermenistan tarafı başlattı. Bu da uluslararası hukukun bir ihlalidir. Askerlerimiz karşısında Ermeni ordusu gerilemektedir” dedi. Ermenistan’ın tek silahının “sivilleri bombalamak” olduğunu öne süren Mustafayev, “Bunu bir zafiyet olarak değerlendiriyoruz. Hatta son olarak Azeri topraklarında, Gence'de yaşayan, bir yaşlı Ermeni vatandaşımızın evini bombaladılar" dedi.
Ermenistan'ın bombaladığı Azerbaycan toprakları Gürcistan’tan geçen ve oradan Anadolu’ya ulaşan boru hatlarını barındırıyor. Mingaçevir kenti, hidroelektrik tesisin bulunduğu stratejik bir kent. Mustafayev, bu topraklarda, Azerbaycan'ın yıllardır milyarlarca dolar yatırım yaptığı enerji alt yapısının bulunduğunu ve bu bölgenin son derece stratejik topraklar olduğunu vurguluyor: "Bizim bu bölgenin güvenliğini kendi kendimize tehlikeye atmamız akıl mantık dışı bir iddiadır. Milyarlarca yatırımımız var orada, dünyaya enerji dağıtılan altyapı tesisleri var. Burası bizim için asker ve enerji sevkiyatı açısından son derece hassas, stratejik noktalar. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov da saldırıları Ermenistan'ın başlattığını doğruladı. Öte yandan Mingaçevir'deki elektrik santralı zarar görürse, tüm kent elektriksiz kalır. Bu da uluslararası hukuka aykırı" diye konuştu.
Minsk Grubu'nun tarafsızlığından şüphe duyduğunu belirten Azerbaycan ateşkes çağrılarını yanıtlamıyor . Mustafayev, Azerbaycan'ın bu endişelerini, "Biz bugün Minsk Grubu'nun çözüm bulmak yerine, sorunu bu haliyle yönetmek, ısınmaması için bir takım girişimlerde bulunmak niyetinde olduğundan şüpheleniyoruz. Fransa'nın Ermenistan'ı destekleyen açıklamaları bunu açıkça gösteriyor” sözleriyle dile getirdi.
Büyükelçi Mustafayev, Fransa'nın Minsk Grubu üyesi olmasına rağmen Ermenistan'ı destekleyen bir tavır izlediğini gördüklerini ve bundan kaygı duyduklarını belirtiyor: “Kısa bir süre öncesine kadar Fransız diplomasisi dengeliydi. Dışişleri Bakanlığı ve Elysee ile düzenli olarak görüş alışverişinde bulunuyorduk. 1993 yılında iki ülke arasında dostluk anlaşması bile imzalandı. Cumhurbaşkanı Macron'un açıklamaları bizim için gerçek bir şok.”
Suriyeli cihatçılar Karabağ'a kaydırıldı mı?
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Brüksel zirvesinin ardından "300 Suriyeli cihatçı Dağlık Karabağ'a kaydırıldı. Kendi istihbarat servisimiz aracılığıyla bunları bizzat tespit ettik" dedi. Bu sözlerin hatırlatılması üzerine Büyükelçi Mustafayev, "Bu iddialar tümüyle asılsız. Çok net ve açık bir dille cihatçı savaşçıların varlığını reddediyoruz. Cumhurbaşkanımız Aliyev bunu defalarca yalanladı. Çatışmanın başladığı günden bu yana hiçbir zaman cihatçı savaşçılar olmadı. Buna ihtiyacımız da yok." dedi.
‘Cihatçı’ savaşçılarla ‘yabancı’ savaşçılar tanımını ayırarak konuşmak gerektiğini vurgulayan Mustafayev, "Eğer yabancı savaşçılardan söz edeceksek, Ermeni ordusundaki yabancı savaşçılardan söz etmek gerekecek. Madem bu konudan söz ediyorsunuz, Suriye'den, Lübnan'dan gelen PKK'lı teröristleri de söyleyin. Karabağ'da kendi topraklarımızda, Hamkendi şehrinde PKK'lı teröristlerin izlerini, fotolarını tespit ettik. Ermeni medyası da bunu saklamıyor zaten. Bunların 'Ermeni davasına inanan kahramanlar olduğunu' açıkça söylüyorlar. Ermenistan'ı cezalandırmak yerine gerçeklere gözlerinizi kapatacaksınız, 'Azerbaycan cihatçıları kullanıyor' diye yalan propaganda yapacaksınız. Gösterin belgelerini, 11'inci gündeyiz, nerede fotoğraflar? Bu yalanları yazarak, savaşın Azerbaycan ve Ermenistan arasında değil, İslam ve Hristiyan kültürleri arasında geçtiği izlenimi verilmeye çalışılıyor. Bütün bunlar olayı başka türlü göstermek için, haksızlıklarını kapatmak için Ermenistan tarafının uydurduğu yalanlar” diye konuştu.
"Türkiye ‘moral destek’ veriyor"
Toplantıda Mustafayev'e Türkiye’nin bu çatışmalardaki rolü de soruldu. Çatışmaların Türkiye ve Ermenistan arasında geçtiğine ilişkin bir imaj yaratıldığını belirten Büyükelçi, Türk F-16 uçaklarının Ermeni mevzilerini bombaladığı iddialarını da yalanladı. Azeri Büyükelçi, Türkiye'nin Azerbaycan'a "moral destek" verdiğini ve bu desteği çok önemsediklerini belirtti. Mustafayev, Türkiye'nin bu çatışmadaki rolünü, "Türkiye’nin desteği sayesinde bölgede dengeler değişti. Sadece Türkiye değil, Pakistan, AB üyesi Macaristan ya da Letonya, Litvanya gibi ülkeler, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünden yana olduklarını açıkladılar” dedi.
Azerbaycan ve Türkiye aleyhindeki söylemlere değinen Musfayev, "Azerbaycan'a ya da Türkiye'ye saygı duymayabilirsiniz. Bu sizin hakkınız. Ama uluslararası hukuka saygısızlık edemezsiniz. Burada hukuka aykırı davranan, yıllardır sürdürdüğü işgali bu tür propagandalarla saklamaya çalışan Ermenistan’dır. Kimsenin tanımadığı Karabağ’a ait bayrağı kent binasının önüne diken Fransız yerel yöneticileri var. Bunlar hukuka aykırı davranışlardır” dedi.