Kuzey Afrika'dan güney Avrupa'ya göçmen akını, Avrupa Birliği içinde ciddi bir tartışma başlattı. Bazı ülkeler AB içindeki sınırlarda, pasaportsuz seyahat uygulamasına rağmen kontrolü arttırıyor.
Denizde 5 gün süren yolculuktan sonra göçmenler İtalya'nın Lampedusa adasına varıyor. Trablus’tan yola çıkan 800 göçmen eski bir balıkçı teknesiyle yola çıkmış. İtalyan sahil güvenliği tekneyi farkettikten sonra limana giriş yapmasına yardımcı olmuş.
Gelenlerin çoğunun acil tıbbi yardıma ihtiyacı var.
Lampedusa'nın çoğu balıkçı olan sakinleri göçmenlere sempati duyuyor.
Yeni balıkçı teknesinin denize açılmasını kutlayan Enzo Ochese, Lampedusalılar'ın çoğu gibi zor durumdaki göçmenlere yardım eli uzatanlardan: "Nijeryalı üç yaşında bir çocuk gördüm. Eve getirdik, yıkadık, çok mutlu oldu. Annesi sevindi. Lampedusa her zaman yoksul insanları kucaklamıştır. Bence bu ciddi bir sorun. Bütün dünya ve özellikle Avrupa bu soruna sahip çıkmalı."
Aynı duyguları İtalyan hükümeti de paylaşıyor. Hükümet diğer Avrupa ülkelerinin de göçmen akınına yardımcı olmasını, göçmen kabul etmesini istiyor.
Tunuslu göçmenlerin çoğu Lampedusa'dan Fransa'ya geçmek istiyor. Tunus Fransa'nın eski kolonisi. Ancak geçen ay Fransız yetkililer İtalya'dan Fransa'ya göçmen taşıyan bir trene engel oldu. Bu AB'nin açık sınırlar öngören Schengen anlaşmasını ihlal ediyor.
Bir kaç yıldır Finlandiya'dan Malta'ya kadar pasaportsuz gitmek mümkündü. Ancak göçmen akınları Brüksel'de sınır kontrol uygulamalarının yeniden başlatılması tartışmalarını gündeme getirdi. Bu, AB'nin en önemli kurallarından biri olan, kıta içinde serbest seyahat kuralına ters düşüyor.
Bu konudaki bir toplantıda Avrupa ülkelerinin yeniden sınır kontrol uygulamasına başlaması konusunda anlaşmazlık çıktı.
AB İç İşleri Sorumlusu Cecilia Malmström Schengen anlaşmasıyla ilgili tutumunu açıkça sergiledi: "Schengen AB'nin en mükemmel başarılarından biri. Bunu korumalı ve savunmalıyız. Avrupa Birliği vatandaşlarının serbest dolaşabilmesi mükemmel bir şey."İnsan hakları savunucuları Avrupa'nın kıtaya varan göçmenlere daha fazla yardımcı olması gerektiğini söylüyor.
Anneliese Baldaccini Uluslararası Af Örgütü’nden: "Avrupa geçen yıl sadece 5 bin göçmen kabul etti. Bu da göçmenlere yeterince yardım edilmediği anlamına geliyor."
Göçmenlik Avrupa politikasında ateşli bir konu haline geldi. Uzmanlar göçmenlere nasıl bir gelecek sağlanacağı konusunda anlaşmanın zor olduğunu belirtiyor.
AB şimdilik dış sınırlarında güvenliği arttırmakla yetiniyor.
Arap dünyasındaki ayaklanmalar Avrupa'nın güneyini de etkiliyor. Yetkililer Kuzey Afrika’daki olaylar devam ettiği sürece göçmen akınında yavaşlama beklemiyor.