Avrupa Parlamentosu “Medya Özgürlüğü Yasası”nı onayladı

Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu tarafından hazırlanan ve AB’de gazetecilerin ve medya organlarının “siyasi ve ekonomik müdahalelere karşı korunmasını amaçlayan” yeni Medya Özgürlüğü Yasası’nı (Media Freedom Act) oylayarak kabul etti.

Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu tarafından hazırlanan ve AB’de gazetecilerin ve medya organlarının “siyasi ve ekonomik müdahalelere karşı korunmasını amaçlayan” yeni Medya Özgürlüğü Yasası’nı (Media Freedom Act) oylayarak kabul etti.

Your browser doesn’t support HTML5

Blinken’ın Gazze’ye yardım gündemi: AB temsilcisi Borrell’le görüştü

AB düzeyinde benzeri görülmeyen kapsamda hazırlanan bu yeni yasal düzenleme, gazetecileri korumayı, editoryal kararlara siyasi müdahaleye karşı mücadele etmeyi ve basın organlarının mülkiyeti konusunda şeffaflığı güçlendirmeyi, aynı zamanda Pegasus veya Predator gibi casus yazılımlar aracılığıyla gazetecilerin keyfi gözetlenmesini engellemeyi hedefliyor.

Eylül 2022'de AB Komisyonu tarafından sunulan ve 2023 yılı sonunda AB liderleri zirvesinde de kabul gören yasa, Strasbourg'da, AP Genel Kurulu’nda da ele alındı.

Avrupa Parlamentosu’nda görüşmeleri tamamlandıktan sonra Çarşamba günü yapılan oylamada, yeni medya özgürlüğü düzenlemesi 92'ye karşı 464 oyla kabul edildi. Oylamada 65 milletvekili çekimser oy kullandı.

Yasanın Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında, muhafazakar PPE grubundan Alman milletvekili, raportör Sabine Verheyen, “Demokrasinin düzgün işleyişi için medya çoğulculuğunun önemini asla yeterince vurgulayamayız. Basın özgürlüğü, Avrupa da dahil tüm dünyada tehdit altında. Malta'da Daphne Caruana Galizia’nın öldürüldüğü suikasta, Macaristan'daki basın özgürlüğüne yönelik tehditlere ve daha birçok örneğe bakın. Avrupa Medya Özgürlüğü Yasası bu tehdide karşı verdiğimiz yanıttır. Bu yasa, medyanın işletmeler ve demokrasinin koruyucuları olarak ikili rolüne değer veriyor ve koruyor” dedi.

Sivil Özgürlükler Komitesi raportörü, AP’deki liberal grup Renew’dan Ramona Strugariu da “Gazetecilerin artık, onları koruyan, bağımsızlıklarını güçlendiren ve çalışmalarında sıklıkla karşılaştıkları zorluklar, müdahaleler ve baskılarla başa çıkmalarına yardımcı olacak müttefikleri ve araçları var. Bu düzenleme, Orban'a, Fico'ya, Jansa'ya, Putin'e ve medyayı propaganda araçlarına dönüştürmek, sahte haberler yayarak demokrasilerimizi istikrarsızlaştırmak isteyenlere bir yanıt. Hiçbir gazeteci işini yaparken ve vatandaşları bilgilendirirken, herhangi bir baskıya maruz kalmaktan korkmamalı” diye konuştu.

Bir başka Renew üyesi, Hollandalı milletvekili Sophie in 't Veld medya üzerinde baskı uygulayan hükümetlere baskı uygulayan mevzuatın “yalnızca Avrupa Komisyonu sıkı bir şekilde uygulanmasını sağlarsa işe yarayacağının” altını çizerek, Komisyon’un bu konuda “taviz vermeyen bir çalışma yürütmesini” istedi.

RSF kutladı

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) derneği Brüksel yöneticisi Julie Majerczak, “Yasa hazırlanırken RSF’in önerileri dinlendi ve dikkate alındı. Yasanın geçmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Avrupa Birliği içinde bilgi edinme hakkı lehine ileriye doğru atılmış büyük bir adım” dedi.

AP tarafından kabul edilen metin, özellikle gazetecilik kaynaklarının gizliliğine saygı gösterilmesini ve gazeteciler tarafından kullanılan cihazlarda casus yazılımlar gibi gözetim teknolojilerinin kullanılmasının yasaklanmasını içeriyor.

Avrupa Birliği Komisyonu’nda, ulusal düzenleyici otoritelerinin temsilcilerinden oluşan yeni bir bağımsız Avrupa Medya Hizmetleri Komitesi oluşturuluyor. Sektördeki yoğunlaşan ihlallerin daha sıkı denetlenmesini sağlaması planlanan Komite’nin, incelediği olaylar hakkında, bağlayıcı olmayan görüş yayınlaması da öngörülüyor.

Avrupa Parlamentosu bu yasayı kabul ederek, Avrupa'nın Geleceği Konferansı'nın sonuçlarında yer alan gazetecilerin korunması talebi üzerine başlayan süreci tamamlıyor. Medyada büyük tekelleri önlemek ve böylece gazetecilere; siyasi, kurumsal veya yabancı müdahalelerden uzak, çoğulcu ve bağımsız bir ortam sağlamak amaçlanıyor. Yasayla ayrıca, medya sektöründe de AB rekabet kurallarının uygulanması hedefleniyor.

Parlamentonun kabul ettiği metin, üye ülkeler tarafından resmi olarak kabul edildikten sonra yürürlüğe girecek.

Gazetecilerin çalışmalarının korunması

Yasanın en çok dikkat çeken hükümleri, gazete çalışanlarının korunmasına ve kaynaklarının gizliliğine ilişkin düzenlemeler ile gazete patronlarına ilişkin getirilen yeni hükümler. Yetkililerin gazetecilere ve editörlere kaynaklarını açıklamaları için baskı yapması, örneğin onları gözaltına alması, yaptırım uygulaması, ofislerine baskın yapması veya elektronik cihazlarına izinsiz gözetim yazılımı yüklemesi yasaklanıyor.

Yasayla gazetecilerin dinlenmesini engelleyen, “casus yazılım kullanımına ilişkin” hükümlerle de; gazetecilerin dinlenmesi, “yalnızca olay bazında ve hapis cezası gerektiren ciddi suçları soruşturmaktan sorumlu adli makamın iznine tabi olarak” mümkün olacak. Bu durumlarda bile, ilgili kişi, “gözetim gerçekleştirildikten sonra bilgilendirilme hakkına sahip olacak” ve buna mahkemede itiraz edebilecek.

Yasayla, kamu medyasının siyasi amaçlarla kullanılmasını önlemek için de birtakım düzenlemeler getiriliyor. Sorumlu medya yöneticileri ve yönetim kurulu üyelerinin seçiminin şeffaf ve ayrımcı olmayan prosedürlerle yapılması öngörülüyor. Mesleki kriterleri karşılamamaları durumu hariç; medya yöneticilerini sözleşmeleri sona ermeden işten çıkarmak da mümkün olmayacak.

Gazete sahiplerinin şeffaflığı

Kamu medyasının finansmanına da kriterler getiren yasayla, bu medya organlarının “şeffaf ve objektif prosedürlerle finanse edilmesi” ve finansmanın “sürdürülebilir ve öngörülebilir” olması şarta bağlanıyor.

Kamuoyunun medyayı kimin kontrol ettiğini ve kimin çıkarlarının onların çalışmalarını etkileyebileceğini bilmesini sağlamak için; büyüklükleri ne olursa olsun, doğrudan veya dolaylı olarak devlete ait kurumlar da dahil, tüm haber ve güncel medya organlarının sahipleri hakkında, bilgiler yayınlaması istenecek.

Kamu reklamlarının adil dağıtımı

AB Komisyonu tarafından hazırlanan Medya Özgürlüğü Yasası ile, Rusya gibi dış ülkelerden gelebilecek finansal yardımların dağıtımına da yeni kriterler getiriliyor. Medyanın, diğer ülkelerden gelenler de dahil, kamu reklamlarından ve aldıkları devlet mali yardımlarından elde edilen fonların hesabını vermesi isteniyor.

Medya veya çevrimiçi platformlara yönelik kamu fonlarının, “kamusal, orantılı ve ayrım yapılmayan kriterlere göre tahsis edilmesi” hükmü getiriliyor.

Devletin reklam harcamalarına ilişkin bilgilerin, toplam yıllık tutar ve medya kuruluşlarına göre dağılımının kamuya açıklanması zorunluluğu ekleniyor.

Basın özgürlüğünü büyük platformlara karşı koruma ilkesi

Yasayla ayrıca, Facebook, X (eski adıyla Twitter) veya Instagram gibi çok büyük çevrimiçi platformların bağımsız medyadaki içeriği “keyfi olarak kısıtlamasını veya silmesini” önleyecek bir mekanizma oluşturuluyor. Platformların öncelikle bağımsız medyayı, bağımsız olmayan kaynaklardan ayırması gerekecek.

Ayrıca, medya kuruluşu, platformun “içeriklerini kaldırma veya kısıtlama niyeti” konusunda bilgilendirilecek. Medya kuruluşuna, yanıt vermesi için 24 saat süre tanınması zorunluluğu da yasayla güvence altına alınıyor. Platform, yalnızca ilgili medyadan gelecek yanıttan (veya yanıt alınamamasından) sonra, hala kendi yayın şartlarına uymuyorsa, sözkonusu içeriği silebilecek veya kısıtlayabilecek.