Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği'nin Akdeniz'deki göçmen politikalarını sert biçimde eleştiren bir rapor yayınladı. Konsey, Akdeniz üzerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan göçmenlerin dramının 2020 yılında daha da ağırlaştığına dikkat çekti.
Raporda, "Akdeniz'i geçerek Avrupa'ya ulaşmaya çalışan binlerce mülteci ve göçmenin, denizde ölüme teslim edildiği" belirtilerek, üye devletlerden bir an evvel koruma politikaları oluşturmaları istendi. Raporda ayrıca Yunanistan, Malta ve Kıbrıs açıklarındaki göçmen gemilerini geri çeviren AB sınır polisi Frontex'in tavrı da kınandı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu, 2019 yılında yayınlanan ve "denizde göçmenlerin kurtarılmasına ilişkin" tavsiyelerin yar aldığı raporun, üye devletler tarafından uygulanıp uygulanmadığını içeren bir "İzleme raporu" yayınladı.
"İnsan Hakları için Tehlike Çağrısı" adlı raporda, Akdeniz'den Avrupa'ya geçmeye çalışan göçmenlerin dramının daha da ağırlaştığı tespit edildi. AB'nin 2019 uygulamalarını 5 ana başlıkta ele alan raporda, "etkili arama ve kurtarma operasyonları", "kurtarılan kişilerin güvenli ve hızlı bir şekilde karaya çıkarılması", "sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği", "üçüncü ülkelerle işbirliği" ve "güvenli ve yasal yollar" başlıkları altında eksikler belirlenerek, öneriler sıralandı.
Raporda, bazı sınırlı ilerlemeler kaydedilse de Akdeniz'deki durumun insan hakları açısından "acınacak bir noktada" olduğunun altı çizildi. Akdeniz'de sürekli batan gemiler nedeniyle, son bir yılda 2 bin 400'den fazla kişinin yaşamını yitirdiği rapor edildi. Ancak bu rakamın gerçek durumun çok gerisinde olduğu, gemi batması ve boğulmaların genellikle radarların dışındaki alanlarda meydana geldiği için kayda geçmediği vurgulandı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatoviç, raporun girişinde, "Avrupa ülkeleri, yıllardır uyguladıkları politikalarla, bizim korumamıza muhtaç olan göçmenleri, sınırlarımızın dışında tutmak için, korkunç sonuçlar doğuran bir yarış içindeler. Bu politika, kötü göç politikalarının insan haklarını nasıl baltaladığının ve nasıl binlerce insanın hayatına mal olduğunun en korkunç örneklerinden biri" dedi.
Corona virüsü göçmenleri de vurdu
Raporda AB üyesi devletlerin, gemilerini Akdeniz'den kademeli olarak çekmesi ve sivil örgütlerin kurtarma operasyonlarını engellemek için atılan adımların yanı sıra, Sicilya örneğinde olduğu gibi, salgın nedeniyle inişleri erteleme kararları, belirlenmiş güvenli limanların açılmaması, arama ve "kurtarma sisteminin bütünlüğünü zayıflatan unsurlar" olarak sıralandı.
Burada işlenen ciddi hak ihlalleriyle ilgili sağlam kanıtlara rağmen, "insan hakkı garantilerinin, şeffaflığın ve hesap verilebilirlik ilkelerinin uygulanmadığı" rapor edildi. Corona virüsü salgınının da göçmenlerin hakları üzerinde doğrudan olumsuz etkileri olan daha kısıtlayıcı uygulamalara yol açtığı belirtildi.
Avrupalı devletlerin, göçmenlerin Libya Sahil Güvenlik görevlileri tarafından yakalanarak Libya’ya geri gönderilmesini teşvik etmesi de eleştirildi.
Hatta bazı ülkelerin Trablus hükümeti ile anlaşmalarını yeniledikleri ve böylece kendi sorumluluklarını ikinci ülkelere ihraç ettikleri belirtildi.
Mijatoviç, "Özellikle Orta Akdeniz rotası boyunca, son zamanlarda AB ülkeleri tarafından alınan bir dizi önlem, Libya Sahil Güvenliği'ni, insanları denizde durdurma konusunda serbest bırakıyor. Ve bu uygulamayı kurumsallaştırmayı hedefliyor gibi görünüyor. Göçmenler ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalıyor" dedi.
Mijatoviç üye devletleri, "Avrupa Konseyi'nin, göçmenlerin yaşamı ve haklarını korumayı amaçlayan tavsiyelerini hızla uygulamaya" çağırdı.
Frontex'e kınama
Raporda, Yunanistan, Kıbrıs ve Malta'da görev yapan Frontex ajansı polislerinin, şüphelenilen göçmen teknelerinin geri gönderilmesi uygulamalarını arttırdığının da tespit edildiği belirtildi. Avrupa Konseyi AB'nin göçmenlere karşı oluşturduğu Frontex polisinin bu uygulamasını kınadı.
Raporun sonuç bölümünde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni imzalayan tüm üye devletler, göçmenlerin yaşamlarını korumak için önlemler almaya çağırıldı. Raporda, arama ve kurtarma için denizde uygun ve yeterli devlet kaynaklarının bulunması da tavsiye edildi. Kurtarılan göçmenlerin "güvenli ve hızlı bir şekilde karaya çıkarılmasının sağlanması, sivil toplum kuruluşlarının arama ve kurtarma operasyonları gerçekleştirmesine izin verilmesi, mültecilerin ve göçmenlerin ciddi insan hakları ihlallerine maruz kaldıkları yerlere geri gönderilmesine son verilmesi" istendi.
Mijatoviç, "Avrupa ülkelerinin bu utanç verici trajediye son vermesinin ve insan haklarına saygılı göç politikalarını benimsemesinin tam zamanı. Şimdi hayat kurtarmak için harekete geçme zamanı. Bu bir ölüm kalım meselesidir. Ama aynı zamanda Avrupa ülkelerinin insan haklarına olan bağlılığı konusundaki inandırıcılığı meselesidir" dedi.