ABD Başkanı Joe Biden bu ay dikkatini, Suudi Arabistan'ın güçlü veliaht prensini parya ilan ettikten sonra ilişkileri yeniden kurma becerisini test edecek hassas bir Ortadoğu gezisine çeviriyor.
Biden şimdiye kadar, ABD istihbaratının 2018'de gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin arkasında olduğu sonucuna vardığı Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yüz yüze görüşüp görüşmeyeceği konusunda net bir açıklama yapmadı.
Biden'ın Suudi Kralı Salman ve Veliaht Prens’le görüşmesi bekleniyor. Ancak Biden, Cidde kentine yapacağı ziyaretin Veliaht Prens’le görüşmekle değil Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'ne katılmakla ilgili olduğunu söylüyor.
Biden, geçtiğimiz Perşembe günü Madrid'deki NATO zirvesinde gazetecilere ziyaret için, "Suudi Arabistan'da ama Suudi Arabistan'la ilgili değil. Dolayısıyla herhangi bir taahhütte bulunulmuyor. Sanırım Kral’ı ve Veliaht Prens’i göreceğim ama gideceğim toplantı bu değil. Onlar çok daha büyük bir toplantının parçası olacaklar" demişti.
Sürece aşina bir kaynak, Reuters haber ajansına, Biden'ın konu üzerinde lafı dolandırmasının, Veliaht Prens’i destekleyen ve Başkan'ın yorumlarını hakaret olarak gören Suudi yetkililer arasında bazı şaşkınlıklara yol açtığını söyledi. Kaynak, "Onunla görüşmeyeceğini söylediği her sefer sorunlara neden oluyor. Hem onlardan bir iyilik isteyip hem de onlarla görüştüğünüzü inkar edemezsiniz’’ dedi.
Biden, Muhammed bin Selman'ı Kaşıkçı'nın ölümü nedeniyle "parya" olmakla suçlamış ve başkanlığının başlarında ABD ilişkilerini oğluna değil Kral Selman'a odaklayacağını ilan etmişti.
Ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası başka sorunlarla karşı karşıya kalan Biden, yardımcılarınca, Riyad ile ilişkileri düzeltmek için ikna edildi.
Biden’ın benzin fiyatlarının yüksek olduğu bir dönemde petrol zengini Suudi Arabistan'ın yardımına ihtiyacı var. ABD Başkanı bir yandan da Suudiler’in kısa süre önce ateşkesi uzatmasının ardından Yemen'deki savaşı sona erdirme çabalarını teşvik ediyor. ABD'nin öncelikleri arasında ayrıca İran'ın Ortadoğu'daki etkisini ve Çin'in küresel nüfuzunu engellemek var.
Amerikalı bir yetkiliye göre Biden başlangıçta Suudi ziyaretine karşı çıktı. ABD Başkanı, Veliaht Prens’e bir destek olarak görülecek ziyaretin, krallığın insan hakları sicilini kınamasına ters düşeceğini düşündü.
İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, Başkan'ın haftalarca kararsız kaldığını ve yardımcılarının yüksek petrol fiyatları ile İran'dan kaynaklanan bölgesel tehdidin bu ziyareti gerekli kıldığını savunarak, kendisini ikna ettiklerini söyledi.
Biden'ın son kararı, Suudi ziyaretinin İsrail-Arap yakınlaşması için Suudi desteğini güvence altına alacağını uman İsrail'in teşvikiyle daha da güçlendi. Biden Madrid'de, İsrailliler’in "Suudi Arabistan'a gitmesi için çok güçlü bir şekilde destek verdiklerini" belirtti.
Biden’ın 13-16 Temmuz'daki gezisinin ilk durağı İsrail olacak.
İnsan hakları konusunda baskı
Başkan Biden, ilişkilerde stratejik bir iyileşmeyi destekleyenler ile ziyaretin insan haklarını ABD dış politikasının merkezine yerleştirme vaadiyle çeliştiğini söyleyen hak savunucularını yatıştırmak arasındaki dengeyi gözetmeye çalıştı.
Dört kıdemli Demokrat senatör Jeff Merkley, Patrick Leahy, Ron Wyden ve Richard Blumenthal, Biden'a bir mektup göndererek geziyi, bölgedeki insan hakları sorunlarını konuşmak için kullanmasını istedi.
Senatörler mektupta, "Çok uzun zamandır jeopolitik zorunlulukların Krallık’a yönelik politikalarımızı belirlemesine izin verdik. Bugün, bir kez daha çoklu krizlerle karşı karşıyayken, anın aciliyetinin, zamanımızın belirleyici zorluğu olarak adlandırdığınız demokrasi ve insan haklarını savunmaktan uzaklaştırmasına izin vermeyelim" ifadelerini kullandı.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nin Ortadoğu programı direktörü Jon Alterman, Biden'ın gezisinin kilit bir müttefikle ilişkileri yeniden düzenlemek için gerekli olduğunu söyledi; ancak "Başkan için siyasi açıdan bir getirisi yok" dedi.
Washington'da konuyla ilgili bilgi sahibi bir kişiye göre Biden'ın Suudiler’le yapacağı görüşmeleri, İsrail'le güvenlik ve diplomatik temaslar kurmaya ikna etmek için kullanması bekleniyor. Bu sayede İran'a karşı bölgesel cepheyi güçlendirmek amaçlanıyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Ancak Reuters’a bilgi veren kaynak, yönetim Biden'ın gezisi sırasında ilerleme kaydetmeyi beklese de iki Ortadoğu gücü arasındaki ilişkilerin tamamen normalleşmesinin hala uzun bir yolu olduğunu da vurguladı.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in iki yıl önce İsrail ile ilişki kurmasını sağlayan İbrahim Anlaşması'nı desteklediğinin sinyalini verdi; ancak İsrail'i tanımaktan kaçındı.
Biden'ın tutumunu bilen kişiler, Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiğinde insan hakları konusunu gündeme getirmesini bekliyor; ancak bunun ne şekilde olacağı belirsiz.
Biden yönetiminden eski bir üst düzey yetkili, "İnsan haklarının gündemde olacağına ve her toplantıda gündeme getirileceğine güvenim tam" dedi ve Biden’ın şimdiye kadar bu konudan çekinmediğini söyledi.