Washington’da Atlantik Konseyi’nin düzenlediği “Yenilgiden Sonra IŞİD” konulu panele Tahrir Enstitüsü Ortadoğu Siyaseti Bölümü’nden Hasan Hasan, Savaş Çalışması Enstitüsü’nden Jessica Lewis McFate ve Ekonomist Doktor Howard Shatz katıldı.
Doktor Aaron Stein’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde ağırlıklı olarak Musul operasyonuyla muhtemel Rakka operasyonu konuşuldu.
Musul operasyonunun çok önemli olduğunu vurgulayan Hasan Hasan, kentin karmaşık durumuna dikkat çekti. Hasan, Musul’da Kürtler bulunduğunu, Türkiye’nin de Irak’taki duruma müdahil olduğunu hatırlattı. Telafer’in sorunlu bir bölge olduğunu kaydeden Hasan, bölgenin patlama noktası olabileceğini vurguladı: "Telafer’in yakınındaki PKK varlığı Türkiye için büyük endişe kaynağı. Burası Türkmenler’in çoğunlukta olduğu bir bölge ve Türkiye Şii milislerin orada olmaması gerektiğini belirtiyor. Türkler ayrıca PKK’nın Telafer yakınlarında Sincar’da yükselmesinden daha fazla endişeli, şimdi işler iyi gidiyor gibi görünüyor ama IŞİD şu andaki stratejiyi yok etmeye çalışacak. Eğer bunu başarırsa bu ittifakların birçoğu çöker, Musul’da savaşan gruplar arasında gerilimin arttığına dair işaretler var ve önümüzdeki aylarda bu gerilim artacak."
Jessica Lewis McFate de Musul’da savaşın uzamasının koalisyonu zayıflatacağını söyledi. Mcfate oluşabilecek güç boşluğuna dikkat çekti: "Eğer sorunlar çözülmesse Irak’taki Sünni topluma el kaide gibi liderlik etmek isteyenler var, el kaide Irak’ta Sünni direnişe liderlik etmek istiyor. IŞİD’in oluşturacağı kontrol boşluğu Sünniler’in bir başka bayrak altında yeniden örgütlenmesine neden olabilir."
Hasan Hasan panelde ayrıca muhtemel bir Rakka operasyonunun tehlikelerine dikkat çekti: "Suriye’ye geldiğinizde Suriye Demokratik Güçleri gerçekte YPG’den bahsediyoruz, Suriye’nin kuzeyine hakim olmak istiyorlar gibi bir algı var, bu bölgelere 1970’lerde yerlerinden edilmiş Kürtler’i geri getirmek istiyorlar, böyle bir gündemleri olduğuna dair korku var. Washington’daki politikacılar ‘önce IŞİD’i Rakka’dan atalım sonra siyasete bakarız’ diyorlar, ve Kürtler’in Rakka’da kalmayacağını, çekileceğini belirtiyorlar, Kürtler’in oraya gitmesini istiyorlar, bu sorun olacak, IŞİD bölgeden atıldıktan sonra IŞİD tarafından bölgeden sürülen Halep ve İdlib’deki savaşçılar geri dönecek. Kürtler’in gizli gündemi olduğu söyleniyor, ama bu arada Rakka’ya girebilecek yeterlilikte Arap güçleri olduğunu da düşünmüyorum."
McFate de 2015’te Suriye Demokratik Güçleri’nin Musul ile Rakka arasında Suriye’deki bir kasabayı almasından sonra bölge halkının IŞİD’in kontrolundaki bölgelere kaçtığına dikkat çekti: "Dinamikler iş Rakka operasyonuna geldiğinde yine risk yaratıyor. Rakka’ya gitmek isteyen Türkiye’nin desteklediği Arap güçlerin kapasiteleri tartışma konusu. Bu arada El kaide de muhaliflerin oluşturduğu koalisyonun bir üyesi, bence Suriye’deki ikilem daha keskin."
Hasan Hasan bu şartlar altında IŞİD’den sonraki günü tartışmanın zamanı olmadığı görüşünde. Hasan IŞİD’i Rakka’dan ya da başka yerden atarsanız, bunun Suriye’de yeni çatışmalara yolaçacağını düşünüyor: "Bu IŞİD’i bölgede tutun anlamına gelmiyor ama alanda bu işe uygun güçlerin olması gerektiğini anlamına geliyor. IŞİD’i yenmede önemli etken bu. Rakka’da ya da diğer bölgelerde IŞİD’i yenerseniz yönetim boşluğu oluşacak bunu kim dolduracak, rejim mi, Kürt güçler mi yoksa Arap güçler mi, doğru gücün yerel güçler olduğunu düşünüyorum, Kürt güçler de kendi bölgelerinde desteklenmeli."
Panelin bir diğer konuşmacısı Doktor Howard Shatz da Irak ve Suriye’deki çatışmalar nedeniyle evlerinden olan sığınmacı sorununa değindi: "IŞİD’in ardından sığınmacıların durumu ne olacak sorusuna cevap vermek çok zor, Lübnan, Ürdün ve Türkiye üzerinde büyük baskı var, yarının birçok mühendisi, doktoru bugünün sığınmacısı durumunda ve bu durumun ne kadar daha devam edeceğini bilmiyoruz. Birçoğunun evlerine dönmek istediğini düşünüyorum, ama tahminlerinden daha fazla da bu ülkelerde kalabilirler. Lübnan, Ürdün ve Türkiye’ye sığınmacıların entegrasyonu konusunda yardım edilmeli, onlara bu ülkelerde çalışma izni verilebilir, ama işin de bir sosyal ve kültürel boyutu var. Diğer seçenek de bölgedeki istikrarı bir an önce sağlamak ki evlerine dönebilsinler, en azından Suriye’nin tamamında olmasa da bazı bölgelerinde istikrarlı bölgeler oluşturabilir."
Konuşmacılar sorunların çözümünde taraflar arasında sağlanacak uzlaşmanın önemini de vurguladı.