Corona virüsünün Delta varyantının yayılma hızı dünyada 4'üncü dalga korkularını arttırırken, ilk aşıyı bulan Türk kökenli Alman bilimadamları Uğur Şahin ve Özlem Türeci, Corona virüsünün kalıcı olduğunu ve giderek daha dirençli hale geleceğini açıkladı. Şahin ve Türeci, "Gerekirse, 100 gün içinde, yeni varyantlar karşısında kullanılmak üzere, yeni bir aşının elde edilmesini sağlayan kanıtlanmış bir sürecimiz var" dedi.
BioNTech'in iki kurucusu Uğur Şahin ve Özlem Türeci, Fransız ekonomi gazetesi Les Echos'ya verdikleri özel röportajda, Corona virüsünün yeni varyantlarıyla ortaya çıkan son durumu değerlendirdi ve geliştirdikleri yeni aşıyla ilgili son bilgileri paylaştı.
Türeci, virüsün yeni varyantlarına daha dayanıklı bir aşı geliştirdiklerini belirterek, "Klinik deneylerden sonra, 100 gün içinde, yani 2021 yılının Ekim ayı gibi aşımız kullanıma hazır olur" dedi. Uğur Şahin de, "Yeni bir varyanta karşı, yeni bir aşı yaygın olarak kullanılmadan önce, otoriteler tarafından onaylanması gerekiyor" diye konuştu.
İlgili Haberler Üçüncü Doz Aşıya İhtiyaç Var mı?Özlem Türeci, elçi RNA aşısını "yeni köklere karşı" işlevsel kalacak şekilde uyarlamanın oldukça basit olduğunu" dile getirdi. Türeci yeni aşıda ele aldıkları değişimi, "Orijinal virüsün Spike proteininin genetik kodunu, aşımızdaki yeni varyantınkiyle değiştirmek yeterli" diye açıkladı.
Şahin ve Türeci, BioNTech aşısında yaptıkları değişikliklerin yalnızca "birkaç hafta" sürdüğünü ve bu değişikliklerin, aşının Delta varyantına karşı daha iyi performans göstermesine izin vereceğini kaydetti.
Uğur Şahin, "Eğer virüsün yeni ve daha hızlı yayılan versiyonlarına karşı yeni bir aşıya gerçekten ihtiyaç duyulursa, 100 gün içinde bu yeni aşıya sahip olma konusunda kanıtlanmış bir sürecimiz var. Asıl zaman alan süreç, düzenleyici otoriteler ve hükümetlerin onaylama süreci" dedi.
Üçüncü doz gerekli olabilir
Türeci, Delta varyantında olduğu gibi yeni köklerin ortaya çıkmasıyla, muhtemelen üçüncü doz aşının gerekli olabileceğini de açıkladı. Özlem Türeci, "Hint varyantında, Spike proteinindeki belirli antikor bağlama bölgeleri mutasyona uğradı. Klinik denemelerimiz, bize üçüncü doz aşının çok yüksek oranda faydalı olabileceğini gösterdi. Çünkü, yüksek sayıda antikor yükleyerek, bağışıklık sisteminin güçlendiğini, dolayısıyla enfeksiyona karşı korumanın daha yüksek olduğunu gördük" dedi.
Türeci, tıpkı grip aşısı gibi, Covid-19 aşısının da yenilenebileceğinin altını çizdi. Türeci, ikinci ve üçüncü doz arasındaki süreye ilişkin kararın ise laboratuvarlara değil, yetkililere ait olduğunu söyledi.
"Antikor zamanla azalıyor"
İngiltere'de yapılan yeni bir araştırmanın ilk sonuçları, Pfizer/BioNTech aşısının, tam aşılamadan iki hafta sonra semptomatik Delta varyantı kaynaklı hastalığa karşı yaklaşık yüzde 89 etkili olduğunu gösterdi.
Ancak bu rakam, İsrail'de yapılan yakın tarihli bir başka araştırmada yüzde 60-64 civarında tespit edilince konu tartışmaya açıldı.
Uğur Şahin, "Eğer İsrail'de 6-7 ay önce aşılanmış kişiler üzerinde varılan bu sonuçlar doğrulanırsa, bu antikor seviyesinin azalma miktarını ortaya koyar. Antikor seviyesinin zamanla azaldığını zaten biliyoruz" dedi.
İlgili Haberler Aşılamaya Karşın Vakaların Arttığı İsrail Yaşlılara Üçüncü Doza BaşlıyorUğur Şahin, Pfizer gibi elçi RNA teknolojisiyle üretilen aşıların yeni varyantlara karşı etkili olup olmayacağı sorusuna, "Bizim aşımız iki aşamalı koruma sağlıyor. Birincisi, virüse bağlanan ve hücrelerimize girmesini engelleyen antikorları nötralize ediyor. Bu aşama, enfeksiyonu önlemede çok önemlidir. İkinci aşama ise, çok gelişmiş bir koruyucu katman olan T hücreleri tarafından sağlanıyor. Virüs hücrelere girmeyi ve bir enfeksiyona neden olmayı başarırsa, çeşitli T hücreleri, hastalığın ciddi vakalarını önlemek için yayılmasını durduruyor ve enfekte olmuş hücreleri öldürüyor" yanıtını verdi.