Washington Post 11 Eylül saldırıları sonrasında istihbarat servislerinin ve harcamalarının aşırı biçimde arttığına dikkat çekiyor. Gazete, Ulusal İstihbarat Daire Başkanlığına aday gösterilen James Clapper’ı da sorunun önemini fark etmemekle suçluyor;
“Washington Post’un konuyla ilgili yazı dizisini sansasyonel olduğu gerekçesiyle göz ardı eden Clapper, istihbarat kuruluşlarındaki büyümeyi ‘birine göre aynı işi yapmak olarak görülen bir şey, başkasına göre rekabetçi analiz yapma yöntemidir’ sözleriyle savundu. Savunma Bakanlığı istihbaratındaki görevi esnasında, 2005’ten bu yana göreve gelen dört Ulusal İstihbarat Daire başkanının elini kolunu bağlayan rekabet içinde yer aldığını itiraf eden Clapper, daha önce orada görev yaptığını belirterek savunma bakanlığındaki istihbarat kuruluşlarını denetlemekte sorun yaşamayacağını söyledi. Ancak istihbarat dünyasını akılcı ve uyumlu bir hale getirmek, alışılmışın dışında yöntemler gerektiriyor. Eğer yeni Ulusal İstihbarat Daire başkanı, istihbarat kuruluşlarındaki aşırı büyümeyi fark edip sorunu çözmezse, bunu Kongre üyelerinin yapması gerekecek.”
New York Times Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilme zamanının hızla yaklaştığını hatırlatıyor. Gazete, Iraklı liderleri bir an önce ülkede güvenliği sağlayacak önlemleri almaya çağırıyor;
“Seçimlerin üzerinden dört ay geçmesine rağmen, hala yeni hükümeti kimin kuracağı konusundaki mücadele devam ediyor. Ayrıca en zorlu ve tartışmalı siyasi sorunlar da hala çözüm bekliyor. Taraf değiştirerek şiddetin azalmasına yardımcı olan eski Sünni isyancıların korunması ve istihdamı konusunda hükümetin daha iyi bir plan hazırlaması gerekiyor. Parlamento hala petrol anlaşmalarının imzalanması ve petrol gelirinin paylaşımı konusundaki yasalar üzerinde uzlaşamadı. Kerkük’le ilgili olarak Kürtler ve Araplar arasında süren anlaşmazlığın çözülmesi gerekiyor. Iraklı liderlerin birlikte hareket etmek için önlerinde fazla zamanları kalmadı.”
Christian Science Monitor mali reform yasasının yürürlüğe girmesine rağmen konut kredisi sektöründe bir reforma gidilmediğini belirtiyor. Gazete, devletin konut sektörünü desteklemekten vazgeçmesini istiyor;
“Fannie Mae ve Freddie Mac’in düşük gelirli vatandaşlara yardımcı olmasına artık gerek kalmadı. Finans piyasaları şimdiye kadar bu iki kuruluşun üstlendiği karmaşık görevi devralacak büyüklüğe ulaştı. Bu da hükümetin Fannie ve Freddie’yi süreç içinde kapatmasını mümkün kılıyor. Vatandaşların ev sahibi olmasına yönelik federal teşvikler, bu sektörde bir istihdam yaratsa da, sonuçta konut lobisinden destek alan Kongre üyelerinin siyasi müdahalesine açık yapay bir pazar oluşturuyor. Uzun vadeli refahın yolu, rekabet gücüne ve ihracat potansiyeline sahip sektörlerdir. Konut sektörüne harcanacak para, daha verimli sektörlere verilecek desteğin heba olması anlamına gelecektir.”
USA Today bütçe açığının giderek arttığı bir dönemde Bush yönetiminin kabul ettiği vergi muafiyetlerinin kaldırılmasını savunuyor. Ancak gazete siyasi hesaplar nedeniyle bunun zor olduğunu da vurguluyor;
“Amerika, hızla büyük bir borç krizine sürüklenirken, bunun gerektirdiği önlemleri almaktan başka bir seçeneğimiz yok. Benzer borç sorunu yaşayan diğer ülkelerde, sorunu çözecek adımlar atılıyor. Örneğin İngiltere başbakanı David Cameron, bütçe harcamalarını % 25 oranında azaltan ve vergileri yükselten bir bütçe hazırladı. Cameron’un mali sorumluluğu öne çıkartan bu yaklaşımı siyasi olarak da destek görüyor. Atlantik’in bu yakasında da benzer adımlar atılmalıdır. Bunun için de öncelikle Bush döneminde kabul edilen vergi muafiyetleri kaldırılmalı, bütçeye aşırı yük oluşturan sosyal haklarda ve askeri harcamalarda kesintiye gidilmelidir.”