New York Times ekonomik krizin çıkmasında bankacılara ödenen yüksek primlerin etkili olduğunu hatırlatıyor. Gazete, Obama yönetimini bu sorunu tespit etmesine rağmen çözümde yetersiz kalmakla suçluyor;
“Avrupa Parlamentosu geçen hafta bankacıların primlerine katı sınırlamalar getiren bir düzenlemeyi kabul etti. Bu düzenlemeye göre, bankacılar primlerinin % 20 ila 30’unu nakit olarak alabilecek. Bankalar, primlerin % 40 ila 60’ını ise üç ila beş yıllık bir vadede ödeyecek. Böylece başta karlı gibi gözüken ancak daha sonra zarara yol açabilecek yatırımlara karşı bankalar kendilerini güvenceye alabilecek. Avrupa bankaları, benzer önlemler alınmadığı taktirde Amerikan bankalarının kendi ellerindeki en yaratıcı ve becerikli bankacıları kapmasından korkuyor. Avrupa ve Amerika bankalarındaki bu en yetenekli ve yaratıcı bankacılar, krize yol açan birçok yatırım aracının da mucidiydiler. Biz böyle bir beyin göçü istemiyoruz. Bu nedenle Obama yönetimi Amerika’daki bankacıların primlerini sınırlandırmak konusunda daha ciddi adımlar atmalıdır.”
Washington Post Kongre’ye işsizlik ödeneği süresinin bir an önce uzatılması çağrısında bulunuyor. Gazete, yaklaşık iki milyon Amerikalının işsizlik ödeneği alamaz durumda olduğunu hatırlatıyor;
“Her iki partinin Kongre üyeleri de işsizlik ödeneği süresinin uzatılmasından yana olduklarını söylüyorlar. Ancak bunun için gereken 35 milyar doların bütçe açığını artıracak yeni bir kalem olarak mı ekleneceği yoksa bu miktarın daha önceden kabul edilen teşvik paketlerinden mi tahsis edileceği konusunda anlaşamıyorlar. Bu, gereksiz bir tartışmadır ve hiçbir suçları olmadığı halde işsiz kalan vatandaşlara zarar vermektedir. İşsizlik ödeneği süresinin uzatılmasına karşı bütçe açığını gündeme getirmek de dar görüşlülüktür. Hemen ekonomiye dönecek olan işsizlik ödeneği, ekonomiyi canlandırmak için en önemli teşvik kalemidir. Hem mali açıdan hem de ahlaki açıdan işsizlik ödeneği süresi uzatılmalıdır.”
Boston Globe Uganda’da dünya kupası finali sırasında düzenlenen bombalı saldırıların sorumluluğunu Somalili İslamcı örgüt el Şabab’ın üstlendiğini hatırlatıyor. Gazete, Afrika ülkelerini İslamcı teröre karşı mücadeleye çağırıyor;
“Irak, Afganistan ve Pakistan deneyimlerinden çıkartılacak en önemli ders, Amerika’nın El Kaide’ye karşı mücadelede ne kadar çok rol üstlenirse o kadar çok tepki topladığıdır. Buna karşılık, El Kaide’ye en büyük darbeler mücadeleyi yerel güçlerin üstlendiği bölgelerde vuruldu. Amerika, El Kaide’ye karşı şu an yürüttüğü mücadeleyi daha üst noktaya taşımamalıdır. Somali’de El Kaide bağlantılı örgütlere karşı savaşan güçlere verilen destek sürdürülmelidir. Ancak, bu mücadele Somali’nin mücadelesidir ve öyle de kalmalıdır. Eğer birileri bu mücadeleye müdahale edecekse, bunlar Somali’nin Afrikalı komşuları olmalıdır.”
Los Angeles times İsviçre’nin ünlü yönetmen Roman Polanski’nin Amerika’ya iade edilmesi talebini reddetmesini eleştiriyor. Gazete, 30 yıl önce çocuk yaşta biriyle cinsel ilişki kurmakla suçlanan Polanski hakkındaki kararı Amerikan mahkemelerinin verebileceğini savunuyor;
“Polanski’nin Amerika’da bir mahkemeye hesap vermekten kurtulmasında şöhretinin etkili olmadığını düşünmek çok zor… İsviçre de, bütün Avrupa’da Polanski’ye sempati duyulmasına neden olan miyopluktan etkilenmiş görünüyor. Polanski, alacağı cezayla ilgili olarak, davasına bakan yargıcın kendisini yanlış yönlendirdiği konusundaki şikayetlerinde haklı olabilir. Ancak böyle bir şikayette bulunabilmesinin hukuki ve ahlaki gereği, Amerika’ya geri dönmesidir. Ne kadar zor olsa da, Adalet Bakanlığı ve bölge savcılığı, İsviçre’nin yerine getirmediği sorumluluğu, bir gün başka bir ülkenin yerine getireceği umuduyla, Polanski’yi izlemeye devam etmelidir.”