26 Aralık Amerikan Basınından Özetler

Your browser doesn’t support HTML5

Washington Post, IŞİD'in iktidar boşluğu olan bölgelerde örgütlenerek yeni bir çıkış yapmayı planladığını yazıyor. Gazete, Amerikalı ve Kürt yetkililere göre yüzlerce, hatta belki binlerce IŞİD militanının son aylarda Kürt bölgesiyle Irak'ın geri kalanı arasındaki seyrek nüfuslu bölgeye yerleştiğini kaydediyor. Habere göre akarsu vadileri ve sık bitki örtüsüyle kaplı bu bölge, Suriye'nin doğusunda elinde tuttuğu son köyü Mart ayında kaybetmesinden bu yana IŞİD'in en çok yoğunlaştığı yer haline geldi. Son haftalarda saldırıları arttıran örgüt, Irak'ın kuzeydoğusunda İran sınırına yakın Diyala vilayetinde geceleri pusu kuruyor, havan topu atıyor. Yerel halk arasında kimileriyse hükümetin uzun yıllardır bölgeyi ihmal etmesi ve geçmişe dayanan bazı şikayetleri nedeniyle örgüte sempati besliyor. Bölgedeki Kürt peşmerge askeri güçlerinin komutanı Aram Darwani, IŞİD'in iyi askeri plan yaptığını, beklenmedik anda saldırdığını, bu nedenle bölgede ciddi bir tehdit unsuru haline geldiğini söylüyor. Irak'taki koalisyon güçlerinin komutanı Tuğgeneral William Seely, IŞİD'in yine de geçmişte elinde tuttuğu toprakları yeniden ele geçirmek gibi bir kapasiteden çok uzak olduğunu kaydediyor. Militanların saklandığını, sadece gece ortaya çıkıp rastgele ateş ettiğini söyleyen Tuğgeneral Seely'ye göre böyle eylemlerle bir devrim yapmak zaten mümkün değil. Amerika liderliğindeki koalisyonun verilerine göre 2016'dan bu yana IŞİD'in düzenlediği saldırıların sayısı, yılda yüzde 30 ila 40 oranında azaldı. Ancak militanların Kürt ve Irak askeri hatları arasındaki boşluk gibi alanlara sızdığını kaydeden Amerikan Özel Operasyon Güçleri Sözcüsü Binbaşı Johnny Walker, militanları karmaşık sosyal ve fiziki yapıya sahip bu alandan çıkarmanın çok ciddi kaynaklar gerektirdiğini kaydediyor.

Washington Post bugün ayrıca Amerikan Savunma Bakanlığı'na bağlı on bir komutanlıktan biri olan Amerikan Siber Komutanlığı'nın Rusya'nın 2020 seçimlerine müdahale olasılığına karşı siber savaş taktikleri geliştirdiğini yazıyor. Gazete, Amerikan Siber Komutanlığı'nın değerlendirdiği seçeneklerden birinin Rusya'daki üst düzey liderleri ve Rus elitleri hedef almak olduğunu kaydediyor. Ancak habere göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hedef alınması durumunda aşırı kışkırtıcı olacağı nedeniyle bu kapsamın dışında tutuluyor. Amerikalı yetkililer, sanal savaş taktikleri konusunda fazla açıklama yapmıyor. Ancak gazeteye göre amaç, Rusya'nın Amerikan seçim sisteminin bütünlüğünü bozmaya çalışma gibi girişimlerde bulunması durumunda söz konusu Rus liderlerin ve Rus oligarşisinin hassas kişisel verilerini hedef almak. Amerikan istihbarat örgütlerinin geçtiğimiz ay yaptığı gizli bir güncelleme, Rusya'nın 2020 seçimlerinden önceki esas amacının, Amerikan toplumundaki fay hatlarının üzerine giderek fikir çatışması, huzursuzluk ve ayrım yaratmak olduğunu bildiriyor. Öte yandan gazete, on yıl önce kurulan Amerikan Siber Komutanlığı'nın Amerikan askeri düşünce sisteminin evrimleşmesinin ürünü olduğunu kaydediyor. Gazetenin görüş aldığı Texas Üniversitesi'nden hukuk profesörü Bobby Chesney, Amerika'nın geçmişte geleneksel veri savaşlarıyla sanal operasyonları bütünleştirmede başarı sağlayamadığını, ancak askeri siber birimin bunu değiştireceğini kaydediyor.

New York Times ise mikropların antibiyotiklere giderek daha dirençli hale geldiği günümüzde antibiyotik geliştiren birçok ilaç firmasının iflasın eşiğine gelmesinin ciddi bir krize dönüştüğünü yazıyor. Habere göre son aylarda antibiyotik üreten yeni ilaç firmalarının batması ve Novartis ve Allergan gibi dev firmaların antibiyotik üretiminden çekilmesi, krizin derinleştiğine işaret ediyor. Dünyanın en büyük antibiyotik üreticilerinden Melinta Therapeutics ise kısa süre önce nakit sıkıntısı çektiği uyarısında bulundu. Antibiyotik araştırmalarına hala devam eden birkaç firmanın mali görünümündeki olumsuz tablo yatırımcıları korkuturken hayat kurtaran ilaçların geliştirilmesini tehlikeye sokuyor. Tufts Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden enfeksiyon uzmanı Doktor Helen Boucher, bu krizin tüm insanları kaygılandırması gerektiğini söylüyor. Krizin nedeni, antibiyotik geliştirmek için milyarlarca dolarlık yatırım yapan firmaların bu ilaçların satışından kar elde etmenin yolunu bulamaması. Bunun nedenlerinden biri, uzun süre kullanılması gereken şeker hastalığı ya da romatizma ilaçlarının aksine antibiyotiklerin sadece birkaç gün ya da bir iki hafta kullanılmasının yeterli olması. Birleşmiş Milletler ise yeni tedavi yöntemleri geliştirilememesi durumunda 2050 yılına kadar enfeksiyon hastalıklarının küresel çapta on milyon can alabileceği uyarısında bulunuyor.