Başkentin kalbi Çankaya, 937 bin nüfusü ve 123 mahallesiyle Türkiye’nin en kalabalık üçüncü ilçesi. 31 Mart seçimlerinde ilçede ikisi bağımsız, 28 aday belediye başkanlığı için yarışıyor.
Gölbaşı ve Mamak’ın ilçe olarak ayrıldığı 1983’te yeniden yapılandırılan Çankaya Belediyesi’nin ilk başkanı, ANAP’lı Erdoğan Yavuzlar’dı. İlçe, 1989’dan itibarense SHP ve devamında CHP üyesi politikacılar tarafından yönetiliyor. 35 yıldır kesintisiz devam eden bu tercih, sol ve sosyalist seçmenin ilçede ezici çoğunlukta olmasıyla açıklanıyor.
CHP adayının 1999 yerel seçimlerinde yüzde 32,5, 2004’te yüzde 50,8, 2009’da yüzde 59, 2014’te yüzde 64,8 ve son olarak 2019’da yüzde 73,4 oy aldığı görülüyor. Genel seçimlerle birlikte yapılan 1999 seçiminin bir farkı var. O yıl, Bülent Ecevit liderliğinde genel seçimlerde ilk sırayı alan DSP’nin Çankaya’daki adayı da yüzde 21,3 oy almış ve sol oyları “bölmüştü”.
Sonrasında ise CHP’nin yükselişi sözkonusu oldu. Alper Taşdelen’in ikinci kez seçildiği 2019’daki son seçimde ise CHP İYİ Parti’yle ittifak yapmıştı. Dolayısıyla CHP’nin burada ittifaksız aldığı en yüksek oy oranı yüzde 64,8.
Çankaya’daki yerel seçim nasıl bir anlam taşıyor?
Türkiye’de 2002’den bugüne iktidardaki konumunu koruyan AK Parti ise, Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk kez cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’e kadar, Cumhurbaşkanlığı’nın bulunduğu ve dolayısıyla devletin sembolü olan Çankaya ilçesinde başarılı olamadı.
Erdoğan, Çankaya’da devraldığı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nı (TCCB) ise Beştepe semtinde Başbakanlık olarak inşa edilen yerleşkeye taşıdı. Halen TCCB bünyesinde bulunan Çankaya Köşkü ise bugün daha ziyade bir “kültür mirası” niteliğinde. Çankaya ismi, siyasi jargonda her ne kadar yerini “Beştepe”ye bıraksa da ilçe, günümüzde muhalefetin “en önemli kalesi” olarak yorumlanıyor. Dolayısıyla ana muhalefet partisinin Çankaya’da alacağı oy, hem ülkedeki AK Parti’ye muhalif seçmenin tutumunu göstermesi, hem de yerel seçimlere yeni lideriyle giren CHP içinde 1 Nisan sonrasındaki tartışmalar açısından önem taşıyor.
Mayıs 2023’teki genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında CHP’ye “kırgın” veya “kızgın” olduğu yorumlanan seçmenin 31 Mart’ta nasıl tavır sergileneceği merak konusu. Üstelik liderliği beş ay önce üstlenen Özgür Özel’in, kendi avukatı 31 yaşındaki Hüseyin Can Güner’i, aday olmamasına rağmen ilçe belediye başkanlığı adayı ilan etmesine dair parti içi tartışma da devam ediyor.
CHP kimlerle yarışıyor?
Yerel seçimlere katılan siyasi parti sayısı 34 iken, Çankaya’da 26 siyasi parti aday çıkardı. Bu adaylardan sadece AK Parti’li Duhan Kalkan ittifak adayı konumunda.
AK Parti bugüne kadar Çankaya’daki en yüksek oyu, 2002’de iktidar olduktan sonraki ilk yerel seçim olan 2004’te aldı. Partinin o seçimde aldığı oy oranı yüzde 36,5’tu.
AK Parti, 2009 yılında Bülent Akarcalı gibi turizm ve sağlık bakanlıkları görevlerinde bulunmuş, liberal siyasi çizgide tanınmış bir simayı aday göstererek, “sembolik” öneme sahip bu ilçeyi kazanmaya çalıştı. Akarcalı ile yüzde 21,8 oy alan AK Parti, 2014 ve 2019 seçimlerinde de Çankaya’da yüzde 22’nin üzerinde oy alamadı.
Ankara’nın tüm ilçelerinde ittifak kararı alan AK Parti ve MHP’nin ortak adayı Duhan Kalkan, ilçedeki CHP hakimiyetine son vermeye çalışacak.
Kalkan, CHP’li Mansur Yavaş’a karşı “hızlanma zamanı” sloganını kullanıyor. Halen Kalecik ilçesi başkanlığını yürüten Kalkan, AK Parti’nin bu seçimdeki ana sloganı “gerçek belediyecilik” iddiasında.
Kürt siyasi hareketi çizgisindeki partiler ise, 2009’dan bugüne Çankaya’da belediye başkanı adayı gösteriyor Bu seçimde DEM Parti adına Türkan Demir yarışıyor.
İYİ Parti’nin yanısıra Millet İttifakı masasındaki diğer dört parti ve sol - sosyalist çizgideki partiler de Çankaya’da aday gösterdi.
CHP’li Güner: “Çankaya için ön seçim yoktu, kim aday gösterilirse gösterilsin, ‘atanmış’ olacaktı”
CHP’nin adayı Avukat Hüseyin Can Güner, Özgür Özel’in Kasım ayında genel başkanlığı kazanmasıyla Parti Meclisi (PM) üyeliğine seçilmişti. Özel’e yakınlığıyla tanınmasına karşın, öğrenciliğinden beri CHP’nin gençlik kollarında. Ancak PM üyesi ve Çankaya’ya aday adayı değil iken aday ilan edilmesi parti içinde tepki çekti. Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay yenilgisi nedeniyle de Güner’in adaylığı, CHP içindeki tartışma başlıklarından oldu.
Your browser doesn’t support HTML5
Özgür Özel ise, “CHP’de değişim” diye yola çıktığı genel başkanlık döneminde Güner’in Çankaya adaylığını “gençleşme” iddiasındaki en bariz örnek olarak kamuoyuna açıkladı.
“Parla Çankaya” sloganıyla ilçe seçmeninden oy talep eden Güner, VOA Türkçe’ye verdiği röportajda, “Çankaya’da kim aday gösterilirse gösterilsin, atama aday olacaktı. Çünkü Çankaya’da zaten eğilim yoklaması ya da ön seçim kararı alınmamıştı. Ben, PM üyesi olmam ve özellikle adaylıkların da karara bağlandığı en yüksek organda görev yaptığım için adaylık başvurusu yapmadım. Kendimle ilgili özel bir talebim ya da bir planım yoktu. Ama partimizin özellikle genç ve kadınlara öncelik vererek, yeni bir dönem başlatma eğilimi sonrasında Çankaya’nın da sembol yerlerden birisi olduğu fikriyle adaylığım öne çıkartıldı” dedi.
“Çankaya’da çantada keklik seçmen yok, hedefimiz oyumuzu arttırmak”
Çankaya'da CHP karşısında sol ve sosyalist partilerce ayrı ayrı adaylar çıkarılmasını sorduğumuz Güner, “İttifaksız seçime girmemize rağmen hedefimiz geçmişte ittifakla aldığımız oyu yakalayıp, üzerine çıkmak. Tek başına girmemize rağmen yurttaşlarımızdan Ankara’da da, Çankaya’da da, yurdun diğer bölgelerinde de Türkiye İttifakı’na bir eğilim görüyoruz. Bugüne kadar farklı partilere veyahut da sol partilere oy veren seçmenlerden de sahada olumlu tepki alıyorum” diyor.
Çankaya’da sandığa gitmeyi sağlamayı önemli bulduğunu söyleyen Güner, “Geçmiş seçimlerde Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamamızın ve parlamentoda çoğunluğu sağlayamamış olmamızın elbette ki seçmenlerimizde yarattığı üzüntüyü, demoralize durumu fark ediyoruz. Ama kampanya sürecinin başlamasıyla birlikte bunun daha iyiye gittiğini de gözlemliyoruz. Çünkü her şeyden önce Çankaya seçmeni de, Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni de bilinçli, dirençli seçmen. Her koşulda, her durumda partisine, Cumhuriyet’e, Atatürk’e sahip çıkan seçmen. Ama bunlara sahip çıkıyoruz diye bir ceket asma ya da çantada keklik gibi görülen bir seçmen yok. Seçmenimiz bu anlamda da bilinçlidir. Özellikle benim samimiyetimle de, gerçekçi ve tutarlı söylemlerimizle de seçmenle ciddi bir bağ kurduğumuzu, geçen seçimin yarattığı tahribatı onardığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
Güner, “ ‘Ya iyi ki seçmişiz’, ‘ne iyi insanmış’ diyecekleri bir belediye başkanı profiliyle yurttaşlarımızın karşısında olmak istiyorum” diye ekledi.
Hüseyin Can Güner, gençliği nedeniyle hakkında birtakım ifadeler kullanan rakiplerinden nezaket beklediğini de kaydetti.
TİP’in adayı Değirmenci’ye göre Çankaya’da oy bölünmesi riski yok
TİP, 2023’te Emek ve Özgürlük İttifakı kurduğu Yeşil Sol Parti lehine, Çankaya’nın dahil olduğu Ankara 1’nci Bölge’de 14 Mayıs 2023’te milletvekili adayı göstermemişti. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, güçlü olmalarına rağmen ittifak nedeniyle bu bölgede aday göstermekten vazgeçildiğini açıklamıştı. Ancak bu sefer sol yelpazedeki hemen hemen bütün partiler ilçede yarışta.
Your browser doesn’t support HTML5
Çankaya’da sol – sosyalist çizgideki adaylar arasında en tanınanı, TİP adayı gazeteci İrfan Değirmenci.
İlçede AK Parti’nin kazanma şansı olmadığı için aday olduğunu söyleyen Değirmenci, VOA Türkçe’ye verdiği röportajda, Çankayalılar’a “rantın değil halkın sesi olacak” yönetim alternatifi sundukları iddiasında.
Değimenci, “İktidar bloğuna kazandıran olmak istemiyoruz. AKP, MHP bloğunun adaylarına kazandıran parti olmak istemiyoruz. O yüzden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayımız yok bizim. Yarışın iktidarla muhalefet arasında bıçak sırtı gittiği çoğu yerde adayımız yok. Çankaya’da oyların bölünüp, aradan AKP MHP adayının sıyrılması gibi matematiksel bir risk yok. O riski görsem ben zaten Çankaya adayı olarak halkın karşısında olmam. AKP’yi kazandıran insan olarak anılmak, hayatımın geri kalanında olmak isteyeceğim son şey. CHP’nin oyunu ikiye değil üçe bölseniz aradan yine AKP sıyrılmıyor. Böyle bir risk yok. Dolayısıyla ya mevcut düzen kazanacak ya da TİP’in yıllardır yönetmeye istekli olan kadroları ve İrfan Değirmenci kazanacak. Üçüncü bir alternatif yok Çankaya’da” dedi.
Değirmenci: “Muhalefet de ‘düzen partisi’ ve ranta ortak oluyor”
Türkiye’nin hafızasında 1994 yerel seçimlerinde solun bölünmesiyle Ankara’da Melih Gökçek ve İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan’ın öne çıktığı sonuçlardan kaynaklanan “travma” olduğunu söyleyen Değirmenci, seçmen hafızasını dikkate aldıklarını belirtti.
Değirmenci, “Ama Çankaya'da ne koşullar, ne de tarih aynı. 2024 yılında Çankaya'da gönül rahatlığıyla oy kullanabilirler. İktidar adayının kazanma şansı yok. Çok ince eleyip sık dokuyarak oluşturduğumuz bir belediye meclisi üyesi listemiz var; kadın ağırlıklı ve işi bilenler, uzmanlar. Muhalefet edeceğini düşündüğümüz belediye meclis üyeleri iktidarla aynı şeyi yapıyor. Aynı değişikliklerin altına imza atıyorlar. Sözkonusu para olunca, rant olunca, ‘beşli çetelerle mücadele edeceğiz’ diyenlerin kendi beşli çeteleri olduğunu görebiliyoruz. Biz bununla mücadele etmeye geliyoruz. Aslında ne kadar büyük bir mücadele olduğunu anlıyoruz da. Paralarını, konforlarını kaybetmekten korkuyorlar. Kaybedecekler. Kazanan halk olacak. Çankaya’nın beş kuruşu, Çankayalı için harcanacak ve alınacak her karar Çankayalı ile birlikte alınacak” diye konuştu.
Değirmenci, CHP’li rakibi Güner’in “parla Çankaya” sloganını işaret ederek, “Çankaya Cumhuriyet’in başkenti, kültürle, sanatla, bilimle ışıldayacaktır. Işığını söndürmüşler. Şimdi ‘kendi kendine parla Çankaya’ diyorlar” ifadesini de kullandı.
Diğer adaylar
Çankaya’da CHP, AK Parti ve TİP’in dışında 31 Mart günü seçmen desteği arayan diğer adaylar ise şöyle:
DEM Parti’den Türkan Demir, İYİ Parti’den Osman Topal, Yeniden Refah Partisi’nden (YRP) Mustafa Erikli, Demokrat Parti’den İrem Taşpınar, DEVA Partisi’nden Selin Karsak Karaduman, Saadet Partisi’nden İbrahim Temel, Emek Partisi’nden (EMEP) İbrahim Temel, Hür Dava Partisi’nden (HÜDA-PAR) Emine Alpsoy, Sol Parti’den İlknur Başer, Büyük Birlik Partisi’nden (BBP) Erol Koçoğlu, Memleket Partisi’nden Veli Özçelik, Anavatan Partisi’nden (ANAP) Gizem Ece Atasoy, Demokratik Sol Parti’den (DSP) Deniz Çağlar, Türkiye Komünist Partisi’nden (TKP) Çisel Demirkan Sakallı, Zafer Partisi’nden Esmaül Hüsna Aslan, Halkın Kurtuluş Partisi’nden Azime Ayça Okur, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Bülent Belovacıklı, Yeni Türkiye Partisi’nden (YTP) Zafer Demiray, Adalet Birlik Partisi’nden Burak Yıldız, Millet Partisi’nden Fatma Özdemir, Milli Yol Partisi’nden Serkan Köse, Adalet Partisi’nden Kaan Şahin, Vatan Partisi’nden Tahsin Murat Demirbaş, bağımsız aday Ahmet Sezen ve bağımsız aday Ahmet Alpay Seferoğlu.