Almanya’daki seçimde 720 bini bulan Türkiye kökenli seçmenin alacağı karar çok bilinmeyenli denkleme dönüşmüş durumda.
Belki 61,5 milyon seçmenin bulunduğu bir ülkede Türkiye kökenli seçmenlerin sayısı yüzde 1’in biraz üzerinde kalsa da, Yeşiller Partisi milletvekili Özcan Mutlu’nun da dediği gibi “Türkiye’deki kamplaşma burada da söz konusu.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye düşmanı partilere oy vermeyin” çağrısının Türkiye kökenli seçmen üzerinde etki yapıp yapmayacağı, ya da bu seçmen kitlesinin katılım oranını etkileyip etkilemeyeceği bilinmiyor. Bununla birlikte bu çağrının bu kesim üzerinde etkisi olduğu açık. En azından iki ülke arasındaki gerilimi tırmandıran bir unsur oldu.
Türkiye kökenli seçmenlerin 2013 yılında yapılan genel seçimlere yüzde 64’lük katılım oranı Almanya genelinin altında kaldı.
Ayrıca aşırı sağcı AfD’nin (Almanya İçin Alternatif Partisi) Almanya’nın üçüncü büyük partisi ve ana muhalefet partisi olarak çıkacağı yönündeki kamuoyu yoklamalarının doğru çıkması, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlileri zor durumda bırakabilir. Bu noktada Türkiye kökenli seçmenlerin kararını yalnızca Türkiye’yle ilişkiler temelinde vermesi de oldukça zor. Yeniden seçilmeye hazırlanan Mutlu da, “Ankara çok uzak bizim için. Buradaki hiç kimse kalkıp Türkiye’ye gitmeyecektir. Burada kök salmış insanlar” diyor. Mutlu’ya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı çağrı, iktidardaki CDU, ana muhalefetteki SPD ve Yeşiller gibi partileri hedef alsa da, AfD ve Sol Parti gibi kalan diğer partiler de, Türkiye’ye yönelik olumlu görüşlere sahip değil.
‘Bu tür çağrılar uyumu baltalıyor’
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Özcan Mutlu, “Buradaki Türk toplumunun kamplara bölünmesi hiç birimizi memnun etmiyor. Ankara’da söylenenleri dinleyenler, Alman toplumundan kendilerini soyutluyor. Uyumu baltalayacak sözlerin ne Türkiye’ye, ne de Almanya’da yaşayan Türklere faydası var” diyor.
‘Konuşmaların engellenmesi büyük hataydı’
Türkiye-Almanya ilişkilerini gerilime taşıyan noktalardan biri Nisan ayındaki referandum öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkililerinin Almanya’da yapacağı kampanya konuşmalarının yasaklanmasıydı. Yeşiller Partisi milletvekili Özcan Mutlu, Alman yetkililerin bu kararını “büyük hataydı” diye yorumluyor ve bu konuda Berlin hükümetini kendisinin de eleştirdiğini söylüyor.
‘Türkiye şövalyelik yapmasın’
Almanya’daki seçim kampanyalarında iki büyük parti arasında Türkiye konusunun, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin de gündeme getirilmesi Yeşiller Partisi milletvekili Özcan Mutlu için yanlış bir adım. Partisinin de Türkiye’nin AB sürecine destek verdiğini söyleyen Mutlu, Türkiye’nin AB’den uzaklaştırılmasının “hem Türkiye’ye, hem Berlin’e hem de AB’ye zararı olur” diyor.
AB’nin demografik, güvenlik politikaları ve pazar olarak “Türkiye gibi büyük bir ülkeye ihtiyacı var” diyen Mutlu, bununla birlikte ekliyor da: “Türkiye de şövalyelik yapmayı bırakıp kendini Avrupa Birliği’ne yaklaştıracak politikaları benimsemeli.
Amaç kararsız seçmeni sandığa götürmek
Özcan Mutlu’nun yeniden aday olduğu Yeşiller Partisi en zor dönemlerini yaşıyor. Kamuoyu yoklamalarına göre AfD’nin üçüncü parti olarak çıkacağı öngörüsü, diğer küçük partileri gerilere taşıdı. Yeşiller için beklenen öngörüler yüzde 8-9 oranında olsa da Mutlu, Almanya’da hala yüzde 30 oranında kararsız seçmen bulunduğunu ve gerçekte bu kesimin ülkenin kaderini belirleyeceğine işaret ediyor.