Dünyanın önde gelen 20 ekonomisinin liderlerinin bir araya geldiği Güney Kore’deki G20 zirvesi, Almanya ile Amerika’yı karşı karşıya getirdi. Alman Başbakanı Angela Merkel’in Amerika’nın düşük kur politikasını eleştirmesi ve Washington’un, Almanya ve Çin gibi ülkelerin ihracat fazlasına üst sınır konulması yönündeki talebinin kabul görmemesi, Berlin’de Merkel'in büyük başarısı olarak değerlendirildi.
‘Angela Merkel dişlerini gösterdi’, ‘Merkel Obama’yı sepetledi’, ‘İlk tur Merkel’in’. Alman gazeteleri Güney Kore'nin ev sahipliği yaptığı 20'ler Grubu Zirvesi ve zirvede Başbakan Merkel ile Başkan Obama arasında yaşayan gerilimi işte bu başlıklarla okuyucularına duyurdu. Yapılan yorumlarda, Merkel'in Obama ile Amerika’nın arzuladığı gibi Almanya'nın ihracat fazlasını sınırlandırma konusunda yaşadığı tartışmada zayıflık göstermeyip, ülkesinin çıkarlarını savunduğu ve Almanya’nın ekonomik büyüme rakamlarının da kendini haklı çıkardığı öne sürülüyor. Alman basınında ve Berlin’deki siyasi çevrelerde Amerika’nın politikalarına yönelik bu pek de alışılagelmemiş şekilde sert tutum, Washington’un, Almanya’nın ekonomik açıdan en önemli kalesi olan ihracatını frenleme çabalarının boşa çıkması olarak değerlendiriliyor. Nitekim Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Merkel’in zirvedeki katı tutumuyla yeni bir küresel krize neden olabilecek bir gelişmeyi engellediğini ve Amerikalıların da kendi ekonomilerini rekabet edebilir hale getirmeleri için bir şans oluşturduğunu söyledi.
Uzmanlar, ekonomik gücü neredeyse tümüyle ihracata bağlı olan Almanya'nın dünya pazarlarına hiçbir kısıtlama ve engel olmaksızın erişmesinin çok önemli bir unsur olduğunu vurguluyor. Ancak sanayi çevreleri ve ekonomistler arasında 2008’de yaşanan ekonomik krizin uluslararası alanda daha sıkı işbirliğinin önemini gösterdiğini ve Merkel’in Obama ile zıtlaşmasının orta ve uzun vadeli olarak olumsuz sonuçlar doğurabileceğini savunanlar da var. Leipzig Üniversitesi Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Profesör Alparslan Yenal’da, Merkel’in kendi izlediği ekonomi politikasını haklı çıkardığını, ancak Amerika ile ilişkileri zedelediğini ve sonuçta yalnız kalan Washington’un Berlin’le paslaşmadan kendi ekonomik çizgisini izleyeceğini söylüyor.
Alparslan Yenal, Almanya’nın AB’in en güçlü ülkesi olarak Amerika’ya karşı daha yapıcı ve ortaklık anlayışı ile yaklaşmasının doğru olacağını savunuyor.
Bu arada Alman Başbakanı, Başkan Obama ile görüş ayrılığı yaşadıklarını, sonrasında uzlaştıklarını ve Washington yönetimiyle para politikaları konusunda yaşanan gerilimin bir kez daha tekrarlanmamasını umduğunu da açıkladı.