Başkan Obama’nın Afganistan açıklaması. Rusya’nın Suriye’deki operasyonları. İran’ın Suriye’deki rolü. Türkiye-Rusya ilişkileri nereye gidiyor? Türkiye’nin Amerika’yla ilişkilerinde gelinen nokta ve devam eden IŞİD terörü. Bu konuları Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (CSIS) Türkiye Programı Direktörü Bülent Alirıza’yla konuştuk.
Washington’daki stüdyomuzdan CSIS stüdyosuna yaptığımız bağlantıda Bülent Alirıza’dan önce Başkan Obama’nın Afganistan açıklamasıyla ilgili yorumunu istedik, Obama’nın Afganistan’daki Amerikan birliklerini geri çekmeyi ertelemesinin nedenlerini sorduk.
“İkinci Dünya Savaşı ve Vietnam Savaşı’ndan da daha uzun oldu Afganistan Savaşı ABD için. Biliyorsunuz, 2001 yılındaki 11 Eylül saldırılardan sonra ABD Afganistan’a asker göndermişti. 14 yıl geçti. En azından iki yıl daha orada Amerikan askeri olacak. Bunu Obama’nın istediğini sanmıyorum. Hatta istemediğini biliyorum. Obama Afganistan’daki askerlerini çekmek istediğini söylemişti fakat maalesef oradaki güvenlik durumu ve özellikle de Taleban’ın son saldırısından sonra bu kadar büyük bir yatırımın son yılmında heba edilmesinden çekindiği için en azından kendisinin görevden ayrılmasından sonrasına bıraktı çekilme konusunu ama bunu isteyerek yapmıyor.”
Suriye savaşı Türkiye’yi ve dünyayı İkinci Dünya Savaşı’ndan buyana görülmemiş çok ciddi bir mülteci kriziyle karşı karşıya getirdi. Rusya’nın hava operasyonları ve askeri desteğiyle Suriye’deki tablo değişmeye başladı. Esat kuvvetlerine hem Rusya hem de İran’dan güçlü bir destek var. Rusya’nın Suriye politikasını değerlendirir misiniz?
“Çok önemli bir hamle. Tabii bundan sonra iç savaşın seyrini ne kadar etkileyecek, onu göreceğiz. Rusya uzun bir süreden beri Suriye lideri Esat’ı destekliyordu, daha fazla diplomatik açıdan. Önemli bir destek de İran’dan geliyordu. Ama Rusya’nın bu son hamlesiyle belli ki Suriye’deki rejimin, Baas rejiminin, Esat’ın bir süre daha iktidarda kalmasını garanti altına almak istiyor ve önümüzdeki günlerde özellikle Halep’e karşı Suriye rejiminin yönlendireceği savaş programı çerçevesinde göndereceği askerlere destek vereceği de belli. Bu Putin’in aldığı bir karar bakalım iç savaşın seyrini değiştirmeye yetecek mi? Amerika’nın görüşü bunun böyle olmayacağı ve Suriye bataklığına Rusya’nın da çekileceği yönünde. Fakat tabii belli ki Ruslar bu hamleyle bir takım avantajlar sağlayacaklarına inanıyorlar.”
Türkiye’nin müttefiki Rusya’nın Suriye’deki faaliyetleri Türkiye-Rusya ilişkilerini nasıl etkiler? Türkiye enerji konusunda Rusya’ya bağımlı. Kış yaklaşıyor. Daha önce de Rusya’nın doğal gaz sevkini kestiğine tanık oldu Türkiye, sıkıntı yaşadı. İki ülke arasında yeni bir kriz yaşanabilir mi?
“Olmaması imkansız. Hatta bence zaten o krize girişmiş durumda. Dün Rus Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na temas için çağrıldı. İşin ilginç tarafı Amerikan Büyükelçisi de ABD’nin Suriye’deki Kürtler’e silah vermesi konusunda görüşmeler için aynı gün bakanlığa çağrıldı. Tabii Rusya’yla enerji ilişkilerimiz devam edecek. Mavi Akım var, Trakya’dan gelen hat var. Ayrıca Türk hattı diye bir hat var, Türkiye’nin Rusya’ya enerji bağımlılığı yüzde 50’nin üzerinde, yüzde 60’a yakın bir oranda devam edecek. Fakat belli ki Suriye’deki durum nedeniyle bunun ilişkileri daha da kötü etkilemesi mümkün görünüyor.”
Bu noktada Amerika’yla Türkiye’nin rolüne bakarsak, Suriye konusunda stratejik açıdan nasıl bir konumda olduklarını söylemek mümkün? Türkiye olayın dışında mı kaldı? Amerika’yla Türkiye arasında Suriye’yle ilgili öncelikler konusundaki gerginlik devam ediyor mu?
“Bu tabii Türk diplomatik tarihinde hem Rusya hem de Amerika’ya karşı aynı anda hoşnutsuzluk belirtmek olağanüstü bir olay. Bu da aslında Türkiye’nin Suriye krizinde içinde bulunduğu durumu çok iyi yansıtıyor. Rusya’yla karşı karşıya Suriye’de. Fakat ABD’yle de aynı çizgide olduğunu söylemek mümkün değil. Tabii ki ABD Türkiye gibi Esat’ın gitmesi gerektiğini söylemişti Suriye krizi başladığında. Fakat bunu gerçekleştirmek için elindeki imkanları kullanmadı ve sonunda ABD IŞİD’i, oradaki radikallere karşı olan savaşı Esat’ın gitmesinden daha önemli gördüğünü söyledi. Bunun da ötesinde kendisi asker göndermek istemediği için, Obama’nın bu konuda mevcut bir yaklaşımı var, oradaki Kürtler’e, özellikle YPG sıfatını taşıyan ve PYD’nin yan örgütü, silahlı örgütüne destek verme kararı aldı. Bunu da tabii Rusya’ya karşı bir hamle olarak görmemiz lazım fakat aynı zamanda tabii Türkiye’yi de çok rahatsız ediyor. Zira hem Esat değil öncelik İŞID oluyor ABD açısından, hem de Türkiye’nin PKK’yla eşittir dediği PYD ve silahlı kanadı YPG’ye silah vermiş oluyor. Bu da tabii Türk-Amerikan ilişkilerini olumsuz yönde etkileyecektir İncirlik üssünün Türkiye tarafından kullanıma açılmış olmasına rağmen.”
Amerika Kürt gruplara ve YPG’ye desteğini sürdüreceğini açıkladı. Türkiye de bundan rahatsız olduğunu. ABD Dışişleri Sözcüsü, IŞİD’le mücadele eden YPG’ye askeri yardım göndermeye devam edeceklerini tekrarladı. Türkiye ile Amerika arasındaki görüş ayrılıklarının daha da derinleşmesi sözkonusu olabilir mi?
“ABD’nin bu konudaki tutumu şöyle. PKK Türkiye için de, bizim için de terör örgütüdür diyor fakat Türkiye’nin PKK’yla eşit gördüğü PYD’yi bir terör örgütü olarak görmüyor, onu sadece Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğünü söylüyor ve bu şekilde kendisinin PYD ve YPG ile bir ilişki içinde olmasına legal bir olanak sağlamış oluyor. Bu tutumun değişeceğini sanmıyorum. Hatta önümüzdeki dönemde Suriye’deki Kürtlerle ilişkiler daha da yoğunlaşacak. Daha önce vize alamayan Salih Müslim’in Washington’a gelmesi sanırım tekrar gündeme gelecek. Bu da mutlaka Türkiye ile Amerika arasında bir takım zor görüşmelere yol açacak.”
IŞİD terörü devam ediyor. Ankara’daki bombalı saldırıdan da IŞİD’in sorumlu olduğu söyleniyor. Eğer sorumlu IŞİD ise, örgüt Türkiye’de ne yapmak istiyor? Neden Türkiye’yi hedef alıyor?
“Daha önce de Suruç saldırısında IŞİD’in parmağı olduğu söylenmişti. Burada da eğer öyle bir durum varsa ilginç olan yine IŞİD’in ‘biz yaptık’ dememiş olması. Bunu bir takım taktik sebeplerden, faktörlerden dolayı yapmamış olabilirler. Fakat, tabii Türkiye’nin ciddi bir İŞID sorunu olduğu belli. Türkiye’nin İncirlik’I uzun bir görüşme sürecinden sonra Amerikan savaş uçaklarının Suriye’de yapacağı operasyonlara açtığı ve bu operasyonlarda hedefin IŞİD olduğu düşünülürse, IŞİD’in buna mutlaka bir tepki göstereceğini düşünmek yanlış olmazdı. Eminim burada IŞİD’in parmağı yoksa bile önümüzdeki aylarda başka operasyonlarda parmağı olacaktır. Burada parmağı varsa o zaman da burada artık Türkiye’nin Türk hükümetinin kendisinin de söylediği gibisadece PKK’yla değil, aynı zamanda IŞİD’le savaşa da ağırlık vermesi gerekecektir. Ki unutmayalım, Temmuz ayının son haftasından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği hava operasyonlarının büyük bir ağırlığı PKK hedeflerine yönelmek olmuştu. Eğer bu saldırılar IŞİD tarafından yapıldıysa bundan sonraki operasyonlarda IŞİD’e de daha ağırlıklı şekilde tepki gösterilecektir.”
Türkiye’de IŞİD’in bir altyapısı olduğu söyleniyor. Birçok uzman bu konuda hemfikir. Türkiye ne yapmalı IŞİD’e karşı ve Türkiye’deki bu altyapıyla mücadele için, özellikle de seçim öncesi güvenlik ciddi bir konu olduğu için?
“Eğer iç yapılanma varsa mutlaka, belki daha önce yapılması gerekenin şimdi yapılması gerekiyor. Zira Suriye’deki iç savaşta çok önemli ve negatif bir faktör olan IŞİD’in, sınır ötesinde, Türkiye’de buna benzer saldırılar gerçekleştirebilecek konumda olması Türkiye için gerçekten ciddi bir güvenlik sorunu yaratır. Seçim kampanyasını zaten Ankara’daki bombalı saldırganlar olumsuz bir şekilde etkiledi. Seçimlere iki hafta kaldı. Bu dönemde birşey olur mu olmaz mı tabii bilinmeyen bir faktör. Fakat bu güvenlik sorunu, sanırım sadece seçim dönemini değil, ondan sonraki dönemi de etkilemeye devam edecektir.”