Amerika’yı nasıl bir iki yıl bekliyor? Demokrat Başkan Obama’yla Ocak’ta Cumhuriyetçiler’in kontroluna geçecek olan Kongre arasındaki gerginlikler iç ve dış politikayı etkileyecek mi? Türk-Amerikan ilişkileri ne yönde gelişir? 2015’te İran’la anlaşma mümkün olur mu? Hülya Polat bu soruları Washington eyaletinin Seattle kentindeki Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Profesör Reşat Kasaba’ya yöneltti.
‘Amerika’yı nasıl bir iki yıl bekliyor’ sorusunu Profesör Reşat Kasaba şöyle yanıtladı:
“Unutmayalım ki Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasındaki anlaşmazlığın yanında Cumhuriyetçi Parti içinde de ciddi bölünmeler var. Tea Parti adlı aşırı muhafazakar grupla Cumhuriyetçi Parti içindeki daha ılımlı gruplar arasındaki çekişme sürüyor. Başkan’la Kongre arasındaki bölünmenin önümüzdeki iki yıl içinde geçirilecek yasalar ve tartışılacak konular açısından zorluklar doğuracağını düşünüyorum. Sanıyorum bu iki yıl zor bir dönem olacak Amerika için.”
Reşat Kasaba’ya göre, iç politikada sorunlarla karşılaşma olasılığı daha büyük görünürken dış politikada büyük değişiklikler beklenmiyor. Peki dış politikada Cumhuriyetçiler’in daha ‘şahin’ politikalar izlemesi beklenmeli mi?
Profesör Kasaba, bu konuda şöyle bir yorum yapıyor:
“Suriye konusunda, IŞİD’e karşı daha sert politikalar izlenmesi gerektiğini savunan Cumhuriyetçi Kongre üyeleri var. Ancak bunlar daha çok Senatör John McCain gibi eski kuşak politikacılar, bunların şimdi Senato ve Temsilciler Meclisi’nde önemli pozisyonları olacak, komisyon başkanlıkları üstlenecekler. Ancak Kasım seçimlerini kazanan yeni nesil politikacılar dış politikada fazla atılgan bir politika izlenmesini istemiyor.Onun için Cumhuriyetçiler’in kendi aralarındaki bu çelişkiyi çözüp Suriye ve diğer konularda daha şahin bir politika izlenmesinde ısrarlı olacağını düşünmüyorum.”
Peki, yeni Kongre’den İran ve Rusya politikalarını sertleştirmesi beklenebilir mi? Profesör Reşat Kasaba, bu konuda Cumhuriyetçiler’den daha sert bir yaklaşım beklemiyor ve bunu şöyle açıklıyor:
“Ortadodoğu’ya baktığınızda gerek sınırları açısından gerek tarihi açısından gerek devlet olarak en hem eski hem köklü ülkelerden biri İran. İran’a karşı 1970’lerden gelen büyük bir güvensizlik var özellikle Cumhuriyetçiler’de. İran’la şu anda gelinen noktada bir çözüm mümkün görünüyor. Özellikle bazı Cumhuriyetçiler’i tatmin edecek bir takım nükleer kontrollarla gelirse böyle bir çözüm, ben Cumhuriyetçiler’in bunu tehlikeye atmak isteyeceklerini hiç sanmıyorum. Böyle birşey yaparlarsa sonuçtan onlar sorumlu tutulur bu da onlarin siyasi geleceği açısından riskli olur. Ben Amerika’yla İran’ın 2015’te ortak bir noktada buluşabileceğini ve bunun iki ülke için de yararlı olacağını düşünüyorum.”
Washington Üniversitesi dış politika uzmanı Profesör Reşat Kasaba, 2015’te Türk-Amerikan ilişkilerinde de büyük bir değişiklik beklemiyor:
“Güvenli bölge konusunda Amerika’yla Türkiye arasında anlaşmazlık var ama bu aşılırsa Türkiye, Suriye konusunda daha aktif olabilir. Ancak Amerika yılbaşından sonra başkanlık seçimleri ortamına girmeye başlayacak ve öyle bir ortamdaikili ilişkilerde çok büyük bir değişiklik olacağını sanmıyorum.”
Your browser doesn’t support HTML5