Amerika’da Kasım ayının son haftasındaki Şükran Günü ve Kara Cuma’yla birlikte alışveriş sezonu da başladı. Yıl sonuna kadar Amerikalılar’ın 843 milyar ile 859 milyar dolar arasında harcama yapmaları bekleniyor.
Bu seneki sezon açılışı rakamları mağazalardaki doluluk oranına bakıldığında salgının çok etkin olduğu geçen yılkinden daha iyi ama salgın öncesi dönemden kötü.
2020’ye kıyasla mağazalardaki yoğunluk yüzde 47,5 arttı. Yoğunluk, salgın öncesi dönemden, 2019 rakamlarından yüzde 28,3 daha az. Ülkenin güneyinde ise 2019 rakamlarına çok yaklaşıldı.
Alışverişe gelenlerden biri de Tami Thorsell. Thorsell, “Gerçekten herkesin dışarıda olduğunu görmek iyi hissettiriyor çünkü geçen yıl az da olsa dışarı çıkmıştım ve gerçekten sessizdi. Noel başlangıcı için iyi bir his değildi” diyor.
Uzmanlar aslında bu yıl Amerikalıların alışveriş sezonunu erken başlattığına dikkat çekiyor. Hatta tüketicilerin yüzde 61’inin bu grupta olduğu belirtiliyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Alışveriş merkezi yöneticisi Stefanie Cicerello, “Bu yıl müşteriler sezonu erken başlattı, hatta Ekim sonunda. Geliş-gidişler de değişti. Biz de buna ayak uyduruyoruz. Alışveriş merkezinde Cumartesi günleri hala en yoğun günler ancak evde çalışan insanlar sayesinde hafta içinde daha fazla kalabalık görüyoruz. Öğle yemeği saatlerinde artış var” diyor.
Müşterilerin sezonu erken başlatmasının nedenleri, tedarik zincirindeki sorunlar nedeniyle istedikleri ürünleri bulamayabilecekleri ihtimali ve mağazaların bu yıl kampanyalara erken başlaması olarak gösteriliyor.
Geçen yıla kıyasla fiyatların ülkedeki enflasyonun da etkisiyle yüzde 4’le 17 arasında artmasına rağmen mağaza sahipleri ilgiden genelde memnun.
Bu yılki alışveriş sezonunda Amerikalılar’ın geçen yıla kıyasla yüzde 8,5’le 10,5 arasında daha fazla harcama yapması bekleniyor.
Bu da 843’le 859 milyar dolar arasında bir meblağa denk geliyor.
Geçen yıla oranla mağazaların alışveriş sezonunun başlangıcında daha dolu olması, hatta güney eyaletlerinde 2019 seviyesine çok yaklaşması ekonomide iyiye işaret olarak değerlendirilse de enflasyon son 31 yılın zirvesinde ve tedarik zincirindeki sorunlar azalsa da devam ediyor. Tabi buna bir de Corona’nın Güney Afrika’da ortaya çıkan ve Amerika da dahil dünyaya yayılmakta olan Omicron varyantını da eklemek gerekiyor.
Amerika Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell salgında yaşanan son gelişmelere ve bunun enflasyonla tedarik zinciri de dahil ekonomide zincirleme etkisi olabileceğine dikkat çekiyor.
Powell, Senato komisyonundaki konuşmasında “COVID-19 vakalarındaki son artış ve Omicron varyantının ortaya çıkması istihdam ve ekonomik faaliyetler için dezavantaj ve aynı zamanda enflasyon içinde artan bir belirsizlik. Virüsle ilgili daha büyük endişeler insanların şahsen çalışma isteklerini azaltabilir, bu da iş piyasasındaki ilerlemeyi yavaşlatır ve tedarik zincirindeki sorunları arttırabilir” dedi.
Powell, enflasyonu yükselten nedenlerin gelecek yıla yayılacak gibi göründüğünü de söyledi. Bununla birlikte Powell gelecek yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun azalmaya başlayacağını ve Merkez Bankası’nın 6,2’lik enflasyon oranının sabit hale gelmemesi için elindeki bütün imkanları kullanacağını da vurguluyor.
Amerika Maliye Bakanı Jenet Yellen’e göre de enflasyonun en önemli nedeni salgın ve neden olduğu tedarik zinciri sorunu.
Son günlerde yakıt fiyatlarındaki düşüş bütün bu ekonomi tartışmaları içinde Başkan Joe Biden’ın imdadına yetişmiş görünüyor.
Biden bir yandan tedarik zincirindeki sorunlarla ilgili adımlar atarken bir yandan da ekonomiyle ilgili olumlu mesajlar vermeyi ihmal etmiyor.
Biden, Beyaz Saray’daki basın toplantısında “Dünya normale dönerken fiyatlar hala çelişkili. Ama sorunların üstesinden geldikçe fiyat baskısı hafifleyecek. Ekonomimize bir bakalım. Amerika Kurtarma Programı sayesinde maaşlar artıyor. Vergi indirimleri ve orta sınıfın maaşlarının yükselmesi ortalama her Amerikalı’nın cebine geçen yıla kıyasla ayda 100 dolar daha fazla girmesi demek. Salgından öncesine göre ise 350 dolar. Aslında ev hanesi gelirinin arttığı dünyadaki tek lider ekonomiyiz ve ekonomi de bir bütün olarak salgın öncesi dönemden daha güçlü” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Morning Consult/Politico tarafından yapılan bir ankette, 10 seçmenden neredeyse 9’unun artan enflasyondan az-çok endişeli olduğu ortaya çıkmıştı.
Seçimlerde Amerikalılar’ın en önem verdiği konunun da ekonomi olduğu düşünülerse Biden yönetiminin gelecek yıl Kasım ayındaki Kongre seçimlerine kadar muhtemelen en önemli gündemi ekonomi olacak gibi görünüyor.