Amerika’da Ekim ayında tüketici fiyatlarında beklentilerin üstünde bir artış görüldü.
ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre Eylül ayında yüzde 0,4 artan Tüketici Fiyat Endeksi geçen ay yüzde 0,9 artarak, son 12 ayda tüketici fiyatlarındaki artışın yüzde 6,2’e çıkmasına neden oldu.
Your browser doesn’t support HTML5
Bu Amerikalılar’ın 1990 yılından bu yana tanık olduğu en hızlı yıllık artış oldu. Oysa sadece bir ay önce bu oran yüzde 5,4’tü.
Delta varyantı nedeniyle yaz aylarında Corona virüsü vakalarında görülen artış yüzünden yaşanan ekonomik durgunluktan çıkılması ve tedarik zincirindeki aksaklıkların devam etmesi, Amerika’da enflasyonun daha da artmasına neden oldu. Ülkede, enflasyonun gelecek yıl da yüksek seyredebileceği kaygısı hakim.
Yaklaşık iki yıldır devam eden salgın, işçi açığına, bu da hammadde üretiminin azalmasına ve malların üreticiden tüketiciye taşınmasında aksaklıklara neden oldu. Hükümet üretici fiyatlarının Ekim ayında güçlü bir şekilde arttığını ve ilkbahardan beri sabit hale gelen aylık Üretici Fiyat Endeksi'deki yavaşlama eğilimini tersine çevirdiğini açıkladı.
ABD Merkez Bankası FED, her ne kadar enflasyondaki artışın geçici olduğu görüşünü yinelese de ekonomistler aynı görüşte değil. Bir çok uzman, tedarik zincirindeki aksaklıkların enflasyonun kısa dönemde toparlanmasını zorlaştırmaya devam edeceği görüşünde.
Amerika’da satılan Türk ürünleri de enflasyondan etkileniyor
Yüksek enerji fiyatları, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar, pandemi sürecinin neden olduğu ekonomik sıkıntıları aşmayı zorlaştırıyor. Ve tüm bu faktörler raflardaki ürünlerin fiyatına dolayısıyla da vatandaşın bütçesine de yansıyor. Amerika’da satılan Türk ürünleri de bu durumdan nasibini alıyor.
Türk marketinde çalışan Korhan Erkızan, “California'dan gelen ürünler var. Onlardaki fiyat artışı çok ciddi boyutlara ulaştı şimdiden. Yani üçte bir oranında artan ürünler var. Bu Amerika için şaşırtıcı bir şey. 10 sene aynı ürünü, aynı fiyata satıyorduk. Son iki sene içerisinde bir anda baktığınızda yüzde 30, yüzde 40 artış oldu” diye konuştu.
Başkent Washington ve çevresinde yaşayan Türkler’in uğrak yerlerinden biri olan Türk restoranı sahibi Turgut Yiğit de artan et fiyatlarından şikayetçi.
Pandemiden önce Adana için almış olduğu etin fiyatının 4 buçuk dolardan 7,5-8 dolara, döner için almış olduğu etinse 3 buçuk dolardan 5 buçuk dolara çıktığını söyleyen Yiğit, “ Ekmeğimizi de kendimiz yapıyoruz. Almış olduğumuz unun torbası 10 dolardı, şu an oldu 21 buçuk dolar” oldu dedi.
Pandemi nedeniyle değişen alışkanlıklar ve salgın sonrası artan fiyatlar müşteri sayısının düşmesine neden olurken, öğle saatlerinde bile tek bir müşteri olmaması, durumun ciddiyetini açıkça gözler önüne seriyor.
Günlük ortalama müşteri sayısının eskiye göre yarı yarıya düştüğünü söyleyen Yiğit, “Şu an ayakta durmaya zorlanıyorum. Mutfakta gördüğünüz gibi kendim çalışıyorum. Personel sıkıntısı da var aynı zamanda. Çünkü iş olmadığından, insanlar para yapamadığı için garsonlar da çıkıp çalışmak da istemiyorlar. Çalışmak istemedikleri zaman ister istemez mutfak personelini de düşürmek zorunda kalıyorsun. Onun için ben kendim çalışıyorum mutfakta”diye konuştu.
Alışveriş yapanlar fiyatlardan şikayetçi
Alım gücünün zayıfladığına dikkat çeken müşteriler, artık alışveriş yaparken daha seçici davranıyor.
Pandeminin neden olduğu ekonomik gerileme ve ciddi orandaki işten çıkartmalarla mücadeleyi amaçlayan ve 2020 yılının Mart ayında yürürlüğe giren politikalarında bu ay değişikliğe giden ABD Merkez Bankası FED, aylık tahvil alımlarını Kasım ayında azaltacağını, 2022’de de sona erdireceğini açıkladı.
FED, faiz oranlarında ani bir artışa gerek olmadığını belirtirken, söz konusu artışla normalleşme politikasının bir diğer aşamasını ne zaman başlatacağının sinyalini henüz vermedi. Oysa bugünlerde ekonomistlerin yanıtını merak ettiği soru bu.
Market alışverişi yapan, arabasına benzin dolduran, restoranda yemek yiyen Amerikalılar’ın yanıtını merak ettiği soruysa enflasyonun ne zaman düşeceği.