İSTANBUL- Üç gündür devam eden Kobani tepkileriyle ilgili yazılı bir açıklama yayınlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin, huzura, istikrara, güven ortamına, özellikle de kardeşliğe yönelik hiçbir tuzağa asla müsaade edilmeyeceğini söyledi.
Olayları ‘algı operasyonu’ olarak niteleyen Cumhurbaşkanı, ‘sergilenen şiddet, vandalizm ve yağmacılıkla, devletimiz, en etkin şekilde, demokrasi ve hukuk içinde mücadele edecektir. İç ve dış politikamızı şekillendirmeye yönelik bu tür provokasyonlarla, yakın tarih de dahil olmak üzere defalarca karşılaşmış olan ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de, bu tür algı operasyonlarını ve saldırıları bertaraf etmeyi başaracaktır’ dedi.
Erdoğan: Hedef çözüm süreci
Erdoğan’a göre, üç gündür devam eden sokak olaylarının asıl hedefi çözüm süreci. Seçmen kitlesini sokaklara çıkmaya çağıran HDP’ye de isim belirtmeden mesaj veren Cumhurbaşkanı, ‘sahnelenen bu oyunun, çözüm sürecini ve kadim kardeşliğimizi sabote etme amacını taşıdığı, Doğu ve Güneydoğu’daki huzur ortamını hedef aldığı da açıktır. Bu eylemler karşısında siyasi partilerimizin de son derece dikkatli ve sorumlu davranmaları büyük önem taşıyor. Şiddeti, kargaşayı ve vandalizmi teşvik eden söylemler, yaşanan can kayıplarının, akan kanın birinci derecede sorumlusudur’ dedi.
Davutoğlu: Çözüm sürecini vandalizme kurban vermeyiz
Yalnız Cumhurbaşkanı Erdoğan değil Başbakan Ahmet Davutoğlu da sokak olaylarının asıl hedefinin çözüm süreceği olduğu kanaatinde. Adalet Bakanlığı’nda katıldığı bir toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan, 'çözüm sürecini bu vandalizme kurban vermeyiz. Bizim çözüm sürecinden kastettiğimiz, anladığımız, Türkiye'nin demokratikleşmesi yoluyla, her bir vatandaşımızın aidiyet bilincinin güçlenmesi ve istismar edilen bazı konuların istismar alanı olmaktan çıkarılmasıdır. Eğer çözüm sürecinde sadakatten bahsediliyorsa, herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır. Kamu düzeninin olmadığı yerde çözüm süreci de olmaz, hiçbir süreç de olmaz’ diye konuştu.
Dışişleri Bakanı: Tezkereye hayır oyu verenler halkı kışkırtıyor
Türkiye’nin Kobani’ye hassasiyet gösterdiğini söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bir türlü dinmeyen sokak olayları nedeniyle HDP’yi suçladı. Çavuşoğlu, ‘Türkiye’yi içeride Kobani’ye müdahale etmemekle suçlayanların başka kapılar ardındaki talepleri farklı. Bunu oylamaya da yansıttılar. Biz hükümet olarak meclisten yetki aldık. Buna hayır oyu verenler bugün insanları sokağa çıkın diye kışkırtanlar” dedi.
Sırrı Süreyya Önder: Müzakere süreci sekteye uğramamalı
Kobani'ye destek için eylem çağrısı nedeniyle hükümetin sert tepki gösterdiği HDP'den bir heyet Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile görüştü. Görüşme sonrası HDP TBMM grup başkan vekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan’la birlikte gazetecilere açıklama yapan HDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder müzakere sürecinin önemine vurgu yaptı.
Hayatını kaybeden 23 kardeşimize başsağlığı dileyerek konuşmasına başlayan Önder, ‘Sayın Akdoğan’a kaygılarımızı ilettik, kaygılarını dinledik. Burada edindiğimiz izlenimleri eş genel başkanlarımıza aktaracağız. Hepimizin ortak muradı Sayın Öcalan’ın başlatmış olduğu müzakere sürecini sekteye uğramadan bütün ülke için bir demokratik kazanıma dönüşecek şekilde ilerletmek. Gelinen noktada vahim katliamlar var. Bugün tüm bunların çözüm şekli anlamlı diyalog sürecini kaybetmemekten geçiyor’ dedi.
CHP Kobani ve IŞİD’in püskürtülmesi için Meclis Tezkeresi istiyor
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bazı MYK üyeleri ve kurmaylarıyla son günlerde yaşanan olayları ve gelişmeleri değerlendirdi. Toplantıdan yeni bir Meclis tezkeresi oluşturma önerisi çıktı.
Suriye ve Irak’a yönelik çıkarılan tezkereleri reddetmiş olan Kılıçdaroğlu, ‘gelin askerimizin kara harekatını Kobani'nin kurtarılması ve IŞİD'in buradan püskürtülmesi hedefi ile kısıtlayalım. Böyle bir tezkereyi Meclis'ten hemen yeniden çıkaralım. Böylece halkımızın akrabalarını IŞİD gibi bir terör örgütünün öldürmesine izin vermeyelim. Tezkereden ülkemize yabancı asker konuşlandırma maddesini kesinlikle çıkaralım. Onun yerine hava harekatları için iş birliği sağlayabileceğimiz ifadesini koyalım’ dedi.
Kılıçdaroğlu: Hükümet IŞİD’e silah para ve moral desteği veriyor
23 yurttaşın hayatını kaybettiği, 145 kişinin yaralandığı yüzlerce kişinin gözaltına alındığı üç günlük olaylarda hükümetin kontrolü kaybettiğinin ortaya çıktığını savunan ana muhalefet partisi lideri, Türkiye’nin çok tehlikeli bir dönemeç girdiği kanısında.
CHP Genel Başkanı, ‘her siyasi düşünce ve inançtan vatandaşlarımız büyük bir infial içindedir. Hükümet ise bütün bu sorunları başımıza açan kendisi değilmiş gibi şimdi de misliyle vereceği cezalarla halka sindirmeye çalışmaktadır. IŞİD terör örgütünün kendi vatandaşlarımızın akrabalarını Kobani'de acımasızca katletmesi bizi tarihimizde ilk kez sokaklarda bu kadar kardeş kanı dökülmesine sebep olan bir noktaya taşımıştır’ diye konuştu.
Birçok çevrenin dile getirmesine rağmen hükümetin ısrarla reddettiği ‘IŞİD’e destek veriyor’ iddiasını yineleyen Kılıçdaroğlu, hükümetin IŞİD’e, para, moral desteği verdiğini söyledi.
TÜSİAD: Tepkinin şiddet yoluyla dışa vurulmasını şiddetle kınıyoruz
Patronlar kulübü TÜSİAD da sokak çatışmalarıyla ilgili yazılı açıklama yayınlayarak sağduyu çağrısında bulundu. Açıklamada, ‘IŞİD’in sergilediği vahşet karşısında insanlarımızda uyanan tepkiyi ve dayanışma hissini anlıyoruz. Bununla birlikte, bu durumun ülke içinde şiddet yoluyla dışa vurulmasını ve ülkemizin eski karanlık günleri anımsatan manzaralara sahne olacak şekilde can kayıpları yaşanmasını, milli değerimiz olan Atatürk büst ve heykelleri ile bayrağımıza yapılan çirkin saldırıları, eğitim kurumlarına kadar uzanan yakıp yıkma eylemlerini üzüntü ile karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz’ dendi.