Suriye'de Esat rejiminin devrilmesinin ardından uluslararası toplum da diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Alman diplomatlar, Suriye'de iktidarı ele geçiren muhaliflerin kurduğu geçici hükümetle ilk doğrudan temaslarını kurdu.
Uzun yıllardır iktidarda olan Beşar Esat'ın geçen hafta devrilmesi ve Rusya'ya sığınmasına yol açan süreçte, Almanya yeni yönetimle diyalog başlatan ilk Batılı ülkeler arasında yer aldı.
Daha önce de ABD ve İngiltere’den yetkililerin yanısıra, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) örgütünün temsilcileri ile biraraya geldiği öğrenilmişti.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün yaptığı açıklamaya göre, Alman diplomatların temasları Şam'da gerçekleşti. Alman heyetinin başkanı ve Dışişleri Bakanlığı'nın Orta Doğu temsilcisi Tobias Tunkel, görüşmelerde "Suriye’de kapsayıcı bir geçiş süreci ve azınlıkların korunması" konularının ele alındığını duyurdu.
İlgili Haberler Almanya Suriye’de HTŞ ile görüşmeler başlatılacağını açıkladıŞam'da kalıcı diplomatik temsilcilik açılması da gündemde
Alman diplomatların gündeminde, Şam’da kalıcı bir diplomatik temsilcilik açılması da bulunuyor. Berlin hükümeti, Şam Büyükelçiliği’ni Kasım 2012’de kapatmıştı.
Ayrıca, Alman Kalkınma Bakanlığı yetkililerinin de görüşmelere dahil edilmesi, ülkenin Suriye’de insani yardım ve yeniden yapılandırma faaliyetlerine destek verebileceği şeklinde yorumlandı.
Alman heyetinin geçici hükümetle diyaloğun yanı sıra sivil toplum temsilcileri ve Hristiyan azınlıklarla da görüşmeler yapacağı bildirildi.
Alman Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, özellikle HTŞ ile yapılacak görüşmelerde Almanya’nın Suriye politikasının aktarılacağı ve bunun insan hakları, azınlıkların korunması ve kadın haklarının güvence altına alınması gibi temel unsurlara dayandırıldığı vurgulandı.
Dışişleri Sözcüsü, HTŞ’nin El Kaide ideolojisinden türediğine dikkat çekerek, örgütü eylemleri üzerinden değerlendireceklerini vurgulayarak, “Her türlü işbirliği, azınlıkların güvence altına alınması ve kadın haklarına saygı gösterilmesi koşuluna bağlıdır” şeklinde konuştu.
Sözcü, Suriye’deki geçiş sürecinin sadece askeri ya da siyasi bir dönüşümle sınırlı kalmaması, uzun vadeli bir istikrar planı ile desteklenmesi gerektiğini ifade etti ve Suriye’nin geleceğine yönelik atılacak tüm adımlarda Berlin‘in Avrupa Birliği ve uluslararası toplumla birlikte hareket edeceğini açıkladı.
İlgili Haberler Esat’ın devrilmesinden memnun olan Avrupa ülkeleri HTŞ’yi terör örgütü olarak sınıflandırmayı bırakacak mı?Almanya, Suriye’deki süreçte yer almayı hedefliyor
Alman Dışişleri Bakanlığı, Suriye’de yaşanan siyasi belirsizliğe yönelik geçen hafta yeni bir yol haritası açıklamıştı. Sekiz maddelik planda, ülkede kapsayıcı bir geçiş sürecinin desteklenmesini ve istikrarın sağlanmasını hedefleniyor.
Berlin yönetimi, uluslararası toplumla işbirliği içinde hareket ederek radikal grupların etkisini sınırlandırmayı ve Suriye’nin kapsayıcı bir geçiş süreciyle istikrara kavuşmasını sağlamayı amaçlıyor.
Öte yandan diplomatik adımlar ve insani projelerle Suriye’deki dönüşüm sürecinde aktif bir rol üstlenmeyi amaçlayan hükümet, bölgedeki gelişmelerin ülke içindeki güvenliğe etkileri olabileceğine de işaret ediyor.
Almanya, HTŞ'nin şu ana kadar temkinli davrandığını kabul etse de örgüte yönelik şüpheli yaklaşımını sürdürüyor. Alman güvenlik kurumlarının, HTŞ’nin faaliyetlerini Almanya'da da potansiyel bir güvenlik riski olarak değerlendirdiği biliniyor. Özellikle, örgütle bağlantılı olabilecek kişi ve grupların ülkedeki hareketleri, istihbarat birimleri tarafından takip ediliyor.
Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Almanya'da resmi olarak yasaklı bir örgüt statüsünde bulunmuyor. Ancak Alman güvenlik birimleri, örgütü radikal İslamcı ve aşırılık yanlısı bir yapı olarak değerlendiriyor. HTŞ, özellikle El Kaide ile olan geçmiş bağlantıları nedeniyle potansiyel bir güvenlik tehdidi olarak görülüyor.
Almanya’da herhangi bir örgütün yasaklanabilmesi için o yapının ülke içinde aktif faaliyet gösterdiğinin veya kamu düzenine doğrudan tehdit oluşturduğunun tespit edilmesi gerekiyor.
HTŞ'nin Suriye'deki varlığı ve faaliyetleri bilinse de Almanya topraklarında doğrudan bir örgütsel yapılanmasının bulunmadığı ifade ediliyor. Ancak HTŞ’ye sempati duyan ya da destek veren kişi ve grupların varlığı, güvenlik birimleri tarafından potansiyel risk olarak değerlendiriliyor.
Avrupa Birliği ise Heyet Tahrir el-Şam'ı 2020 yılından bu yana terör örgütü olarak listeliyor. Örgüt, başta insan hakları ihlalleri olmak üzere cinayetler, işkence, sivillerin rehin alınması ve zorla alıkoymalar gibi birçok suçlamayla anılıyor. Birleşmiş Milletler de HTŞ’yi terör örgütü olarak tanımlıyor.
İlgili Haberler Almanya’dan Esat rejimi ile bağlantılı kişilere sert uyarı