Anayasa değişikliği için yapılan referandumdan 'evet' çıkması Almanya’da uyum tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Ülkede yaşayan Türklerin yüzde 63 oranında 'evet' demesi sonrasında, Alman kamuoyu bunun neden ve sonuçlarını farklı açılardan tartışıyor.
Türklerin Almanya’da demokrasi ve düşünce özgürlüğü gibi tüm hakların tadını çıkardığı, ama Türkiye’de bu özgürlükleri kısıtlayacak bir anayasaya ‘evet’ dedikleri öne sürülerek, uyum sorunları olduğu ve Türkiye’deki toplumsal bölünmüşlüğün Almanya’yı tehdit ettiği görüşü ağır basıyor. Almanya’nın çeşitli nedenlerle Türk hükümet yetkililerinin referandum kampanyasını engellemesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi ‘Nazi metodları uygulamakla’ suçlamasıyla başlayan gerilimin, söz konusu yeni tartışmalarla daha da artacağı tahmin ediliyor.
Türkiye kökenlilerin çifte vatandaşlığının iptal edilmesi tartışması yeniden gündemi belirlerken, siyasi yorumlarda bu yöndeki taleplerin önümüzdeki seçim döneminde sıklıkla dillendirileceği tahmin ediliyor. Almanya’da 7 Mayıs’ta Schleswig-Holstein ve 14 Mayıs’ta da ülkenin en büyük ve nüfusu en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya’da eyalet seçimleri, 24 Eylül’de de Federal Parlamento seçimleri var. Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Başbakan adayı Armin Laschet, Almanya’daki Türklerin çoğunluğunun referandumda ‘evet’ oyu kullanmasını bir ‘hayal kırıklığı’ olarak tanımlarken, ‘Burada demokraside yaşıyıp, Türkiye’de diktatörlük istemek kabul edilemez’ şeklinde görüş belirtti. Hrıstiyan Sosyal Birlik (CSU) Federal Meclis Grup Başkanı Gerda Hasselfeldt, Almanya’daki Türkiye kökenlilerin demokrasi ve hukuk devleti yönünde tavır koymadıklarını öne sürerek, konuyu çifte vatandaşlık tartışmalarıyla ilişkilendirdi ve Türklerin iki ülke vatandaşlığı arasında bir karar vermesi gerektiğini savundu.
Angela Merkel’in partisi Hristiyan Birlik (CDU) iç politika sözcüsü Stefan Meyer, 2014’de yürürlüğe giren çifte vatandaşlık yasasının gelecek yasama döneminde iptalini istedi. Yapılan tartışmalarda ve medyadaki haberlerde, referandumda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasa değişiklikleri lehinde oy kullananların ön plana çıkarıldığı ve ‘hayır’ diyenlerin pek konuşulmadığı dikkat çekiyor. Yeşiller Partisi’nden Kuzey Ren Vesfalya Eyalet Parlamentosu milletvekili Arif Ünal, çifte vatandaşlığın iptali gibi talepleri ‘popülist tavırlar’ olarak tanımlıyor ve Alman siyasetinin uyum konusunda kendi yaptığı hataları tartışması gerektiğini ifade ediyor.
Öte yandan Federal Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, referandum sonrası Türkiye'deki gerginliklerin Alman toplumuna taşınmasını istemediklerini söyledi. Sosyal Demokrat Parti'li (SPD) bakan, "Türkiye'de toplum derin bir biçimde bölünmüş durumda. Bu bölünmüşlüğü daha ileri bir noktaya götürmekten kimsenin bir çıkarı olamaz. Türkiye'deki gerginliklerin Alman toplumuna taşınmasını da istemiyoruz" şeklinde görüş belirtti.