Almanya’da Siyasette Aşırı Sağ Güçleniyor

Almanya’da Siyasette Aşırı Sağ Güçleniyor

Son yıllarda Avrupa'nın bir çok ülkesinde radikal sağ partiler, parlamentolarda boy göstermeye başladı. Hollanda ve Macaristan’da sağ ve aşırı sağ partilerden oluşan koalisyon hükümetleri iktidarda. Fransa ve Avusturya’da aşırı sağın güçlendiği ve gelecek yıl yapılacak genel seçimlerde rekor düzeyde oy alabilecekleri tahmini yapılıyor.

Hitler dönemi ve milyonlarca Yahudinin yok edildiği soykırım nedeniyle tarihi olarak bu bağlamda daha da dikkatle izlenen Almanya’da ise Neo-Nazilerin 9 Türk ve 1 Yunan'ı öldürdüklerinin saptanması gündemin bir numaralı konusu. Ülkede bu hafta içinde yayınlanan iki araştırma ise, çarpıcı sonuçlarıyla aşırı sağcılığın ve göçmen düşmanlığının Alman toplumunda tahminlerden de yaygın olduğunu kanıtladı.

Bielefeld Üniversitesi tarafından yapılan ve Müslüman ve Yahudi karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, cinsel ayrımcılık gibi çeşitli konularda 2000 kişinin fikrinin sorulduğu bir araştırmaya göre Müslümanların ülkeye göçünün yasaklanmasını isteyenlerin oranı yüzde 22. “Müslümanlar nedeniyle kendi ülkemde kendimi bazen yabancı hissediyorum” diyen Almanlar’ın oranı da yüzde 30. Almanların yüzde 9,2'lik bölümü kendini aşırı sağcı olarak tanımlarken, araştırmayı yapan uzmanlar aşırı sağa sempati duyanlar arasında şiddet eğiliminin artmasına dikkati çekiyor ve Avrupa’da yaşanan ekonomik krizin toplumda derin bir sosyal bölünmeye yol açacağını, ırkçı ve göçmen düşmanı eğilimlerin artacağını öne sürüyor.

Öte yandan başkent Berlin’i ve burada Almanlarla yabancılar arasındaki ilişkileri konu olan bir araştırmanın sonuçları da kamuoyunda büyük şaşkınlık yarattı. Almanya’nın, hatta Avrupa’nın en hoşgörülü ve açık kenti olarak algılanan Berlin’de her dört Alman’dan biri yabancıların kentte yaşamasına karşı olduğunu açıklarken, Türk komşu arzulamadıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 40. Berlin’deki göçmen nüfusunun azalması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 33. Araştırmaya katılanların yüzde 40’ı İslam’ın Alman kültürü için bir tehdit oluşturduğunu savunurken, Almanca bilmeyen göçmenlere devlet yardımlarının kesilmesini isteyenlerin oranı ise yüzde 50.

Sosyal Demokrat Parti SPD’nin Federal Parlamento eski milletvekili Lale Akgün, sonuçların aşırı sağcı ve antidemokratik düşünce tarzının toplumda kökleşmeye başladığını, özellikle Müslümanları hedef alan bir ‘modern ırkçılık’ akımının hızla yayıldığını ortaya koyduğunu savunuyor.

Bu arada Alman hükümeti, göçmenlerin topluma uyumunu teşvik etmek amacıyla Uyum Zirvesi’nden sonra hazırlanan Ulusal Eylem Planı’nı kabul etti. Bu kapsamda kamu kurumlarına daha çok göçmen kökenli memur alınması amaçlanıyor.