Alman Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat SPD partileri arasında koalisyon sözleşmesi üzerinde anlaşmaya vardı. Almanya’da 24 Eylül 2017’de yapılan genel seçimlerden sonra başlayan ve neredeyse 20 hafta süren hükümet arayışında varılan uzlaşmanın ardından, SPD sözleşmeyi parti tabanının onayına sunacak. Son 12 yılın 8'inde Birlik Partileri ile koalisyon içinde yer alan, ancak son seçimde sandıktan tarihinin en düşük oy oranıyla çıkan SPD’de tabanın bir bölümü CDU/CSU ile yeni bir hükümete karşı çıkıyor. Yaklaşık 460 bin SPD üyesinin çoğunluğu sözleşmeyi onaylarsa, ‘Büyük Koalisyon’ ya da Almanca ‘GroKo’ olarak da anılan yeni hükümet Paskalya Bayramı (26 Mart) öncesinde, yani 24 Eylül'de gerçekleşen seçimlerden altı ay sonra kurulmuş olacak.
Partilerin bakanlıkların dağılımı konusunda anlaştığı belirtilirken, SPD lideri Martin Schulz’un Dışişleri Bakanı olacağı öğrenildi. Avrupa Parlamentosu eski başkanı Martin Schulz, seçimden sonra ‘Merkel’in başbakan olduğu bir kabinede bakan olarak yer almam,’ şeklinde bir açıklama yapmıştı. Schulz’un bakan olması durumunda parti genel başkanlığını bırakacağı ileri sürüldü. Kaynaklara göre Schulz’un SPD liderliği koltuğuna parti Meclis Grup Başkanı Andrea Nahles oturacak. SPD'nin Dışişleri'nin yanısıra, Maliye, Çalışma ve Sosyal İşler bakanlıklarını da üstleneceği açıklandı. Koalisyon hükümetinin en küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik CSU'nun lideri Horst Seehofer ise İçişleri bakanı olacak. CSU'nun ayrıca Ulaştırma ve Kalkınma Yardımları bakanlıklarını da üstleneceği öğrenildi. Merkel’in CDU’su ise Savunma, Ekonomi, Eğitim ve Sağlık bakanlıklarını üstlenecek.
167 sayfalık koalisyon anlaşmasında Türkiye politikası ile ilgili önemli ifadeler de yer aldı. Anlaşmada "Türkiye çok yönlü ilişkilerin olduğu önemli bir müttefik ve komşu" olarak tanımlanıyor. Metnin devamında ise "Türkiye’de demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarının durumu kötüleşti. Bu nedenle AB üyelik müzakerelerinde hiçbir yeni fasılların açılmamasını ve görüşülen fasılların da kapatılmamasını istiyoruz," ifadeleri kullanıldı. AB üyelik müzakerelerinde yeni bir faslın açılması veya kapatılabilmesi için tüm üye ülkerin onayı gerekiyor. Koalisyon anlaşmasında ayrıca "Türkiye yükümlülüklerini yerine getirene kadar vize mecburiyetinin kaldırılmamalı ve Gümrük Birliği de genişletilmemeli," şeklinde bir cümle yer alıyor.
Öte yandan partilerin uzlaştığı metinde, "Rusya'nın uluslararası hukuka aykırı olarak Kırım'ı ilhakı ve Doğu Ukrayna'ya müdahalesi Avrupa barış düzenini ihlal ediyor," deniliyor. Ayrıca "Dünyada tehdit altında olan muhalif gazetecilere, bilim insanlarına, sanatçılara, aydınlara destek olacağız. Sanat, bilim, basın ve ifade özgürlüğüyle ilgili girişimleri destekliyoruz," ifadeleri kullanılıyor.