Almanya’da Müslüman göçmenler ve İslam ile ilgili yıllardır sonu gelmeyen tartışmalarda en ön sırada yer alan konulardan biri kuşkusuz başörtüsü. Kamusal alanlarda, devlet dairelerinde, okullarda başörtüsü takanlar veya başörtüsü takılmasının yasaklanması, belli aralıklarla siyasetin ve basının gündemini belirliyor. Son olarak sadece Türkiye kökenli göçmen nüfusu 1 milyon olan Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı Joachim Stamp’ın, 14 yaş altı kız çocuklarına başörtüsü yasağı getirmeyi planladığı yönündeki açıklaması konuyla ilgili yeni bir tartışma başlattı.
''Dini inançlarını kendi hür iradeleriyle seçecek olgunlukta olmayan çocuklar başörtüsü takmaya zorlanamaz'' diyen bakan, bu yüzden yasağın ciddi bir şekilde konuşulması gerektiğini savundu. Bakan Stamp, 14 yaşının üzerindeki genç kızların başörtüsü takma konusunda kendi başlarına karar alabileceklerini belirtti. Liberal parti FDP’nin genel başkanı Christian Lindner, Uyum Bakanı Joachim Stamp’ın sözlerini destekleyen bir açıklama yaptı. ''Başörtüsü yasağı gerekli ve orantılı bir tavırdır. Ayrıca kızların kişiliklerinin gelişmesine de yararı olacaktır'' diyen Lindner, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin insiyatifini Almanya çapında yaşama geçirebilmek için konuyu Federal Meclis’e taşıyacaklarını duyurdu.
Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Uyum Bakanlığı Müsteşarı Serap Güler de getirilmesi düşünülen yasağı savunarak, “Öğretmenler ilkokullarda henüz yedi yaşındaki kız öğrencilerin başörtüsüyle derse gelmesine giderek daha sık tanık oluyor” dedi. Daha önce yaptığı bir açıklamada başörtü takılmasının küçük yaştaki çocukları ‘seksi bir figür olarak görülmesi’ anlamına geldiğini ve buna karşı olduğunu belirten Güler, nadir de olsa başörtüsü takma yaşının anaokuluna kadar inebildiğini iddia etti. İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici ise, olası bir başörtüsü yasağını genç kızların özgürlüğünün vesayet altına alınması olarak tanımladı. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Kesici, Müslüman ailelerin kızlarına zorla başörtüsü taktırdığı iddialarını ‘popülist, simgesel ve içeriksiz’ olarak tanımladı. İslam Konseyi başkanı, konuyla ilgili tartışmaların başörtüsü takan kadınların toplumdan daha da dışlanması anlamına geldiğini de ifade etti.
Almanya’da okullarda başörtüsü şu an itibarıyla serbest durumda. Kanunen bir öğrencinin başörtüsü taşıması din özgürlüğü kapsamında korunma altında tutuluyor. Ancak yıllardır farklı nedenler gösterilerek, çeşitli eyaletler tarafından okullarda başörtüsünün topluca yasaklanması yönünde girişimler oluyor. Aynı şekilde tüm kamu alanlarını kapsayan genel bir burka yasağı da bulunmuyor. Burada da kamusal alanların bir kısmını kapsayan kısmi bir yasak mevcut. Buna göre kamu çalışanlarının görevlerini icra sırasında yüzlerini tamamen ya da kısmen örten kıyafetler giymeleri yasak.
Başörtüsünün 14 yaş altındaki kızlara yasaklanması önerisinin komşu ülke Avusturya’da alınan benzer bir karardan sonra gündem gelmesi dikkat çeken bir durum. Avusturya Başbakanı Kurz, "Toplumda paralel oluşumların engellenmesi için anaokulu ve ilkokullarda başörtüsünün yasaklanması için talimat verdim" şeklinde bir açıklama yapmış, ülkedeki bütün kız çocuklarının eşit şartlara sahip olması gerektiğini, toplumda paralel oluşumların engellenmesi için anaokulu ve ilkokullarda başörtüsünün yerinin olmadığını ifade etmişti. Hükümet ortağı göçmen karşıtı Avusturya Halk Partisi’nin genel başkanı ve Başbakan Yardımcısı Christian Strache yasağın hayata geçirilmesinin önemli olduğunu belirterek, bu önerinin her iki partinin seçim vaadi olduğunu belirtti ve söz konusu yasağın üniversiteleri de kapsamı gerektiğini öne sürdü.