Her yıl 25 Kasım dünyada "Kadına Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kutlanıyor. Ancak kadınlara yönelik özellikle aile için şiddetin çok büyük bir sorun olarak devam etmesi nedeniyle 25 Kasım ‘kutlamadan’ daha çok kadınların yaşanan şiddete karşı protestolarına sahne oluyor. Kadını, erkek şiddetine karşı koruması gereken yasaların büyük bölümü hemen tüm ülkelerde sadece kağıt üzerinde kalırken, kadına yönelik şiddet kadın-erkek eşitliğinde en fazla yol alan ülkeler arasında olan Almanya’da da kanayan bir yara.
İstatistik bilgilere göre her dört kadından biri hayatında en az bir kez ev içi şiddete uğruyor. Şok edici rakamlar geçen yıl ülkede 138 bin 893 aile içi şiddet vakası kayıtlara geçtiğini, 147 kadının, eş ve partnerleri veya eski eş ve partnerleri tarafından öldürüldüğünü, yaklaşık 90 bin kadının da hafif ya da şiddetli bedensel yaralar aldığını ortaya koydu. Bu sayı, Almanya’da neredeyse her iki günde bir, bir erkeğin eşini veya eski partnerini öldürdüğü veya öldürme girişiminde bulunduğu anlamına geliyor. Fiziksel ve cinsel şiddetin boyutları dayaktan, tecavüz, yaralama, tehdit ve cinsel istismara kadar uzanıyor.
Elle vurmak, saçlarını çekmek, itmek ya da sert cisimlerle vurmak, kadınlara uygulanan fiziki şiddet çeşitleri olarak görülüyor. Yetkililer eldeki sayıların buzdağının görünen yüzü olduğunu ve mağdur sayısının aslında çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyor. Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da kadınların şiddet gördüklerinde sineye çektiklerini belirten uzmanlar, sadece her beş kadından birinin şiddet nedeniyle ilgili makamlara başvurarak yardım talebinde bulunduğunu belirtiyor.
Şiddete maruz kalan kadınların içinde bulunduğu durumdan utandığı için veya aile baskısı nedeniyle polise gitmediğini söyleyen Federal Aile Bakanı Franziska Giffey, kadına yönelik şiddet verilerini “Bu Almanya gibi modern bir ülke için tahayyül edilemeyecek kadar büyük bir rakam” şeklinde yorumladı ve aile içi şiddetin hemen her etnik grup ve sosyal sınıfta görüldüğüne dikkat çekti. Verilere göre bu kapsamda geçen yıl polis kayıtlarına geçen 116 bin şüpheliden yaklaşık yüzde 68’i Alman. Daha önceki yıllarda yapılan araştırmalar, ülkede yaşayan Türk kadınlarının da yoğun şekilde aile içi şiddete maruz kaldığını ortaya koymuş, bu oranın Alman kadınlara kıyasla iki kat daha fazla, yani yüzde 50 civarında olduğu bildirilmişti. Almanya’da nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu göçmen kökenli kadınlar oluşturuyor.