Almanya’da camilere yönelik ırkçı saldırılar sürüyor. Son olarak Saksonya ve Saarland eyaletlerinde iki cami kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Saarland’ın Dillingen kasabasındaki Hacı Bayram Camii’ne, domuz eti ve Türkçe – Almanca hakaretler içeren yazılı materyalleri bırakan saldırganlar, olay yerinden kaçarak uzaklaşmayı başardı.
Cami yetkilileri saldırı esnasında bina içerisinde bir salonda, gençlik kollarının tiyatro çalışmalarının devam ettiğini duyurdu. Polis, delilleri toplayarak soruşturma başlattı.
Alman kamuoyunda da büyük yankı bulan bir diğer saldırı ise Saksonya’daki Leipzig kentinde düzenlendi. Güvenlik birimleri kentin merkezinde planlanan bir caminin inşaat alanında ölü bir domuz yavrusunun bulunduğunu açıkladı.
İki yıl önce de kazıklara saplı domuz kafalarının bırakıldığı ve orada bulunan bidonların ateşe verildiği Ahmediye Müslüman Cemaati’ne ait cami arsasındaki domuzun üzerinde kırmızı boya ile ‘Merkel Annecik’ yazıldığı da bildirildi.
Merkel, mültecilere yönelik koruyucu politikalarına nedeniyle kendisini eleştiren özellikle de ırkçı gruplar tarafından ‘Mutti’, yani annecik olarak anılıyor.
Hristiyan Demokrat CDU, Merkel’in çocuğu olmadığına da atıfta bulunarak kendisini kırmayı hedefleyen bu tanımlayı sahiplenerek seçimlerde slogana dönüştürmüştü.
Irkçı ve İslam karşıtı Pegida hareketinin düzenlediği yürüyüşlerden birinde göstericilerin darağacı maketi taşıması ve temsili olarak astıkları bir bebeğin üzerine de ‘Angela Mutti’ yazmaları sonrasında, savcılık, “kamu barışını bozma ve kamuoyunu suça teşvik” suçlamasıyla soruşturma açmıştı.
Cami saldırıları rekor düzeyde
Bu arada Sol Parti'nin Federal hükümete yönelik soru önergesine verilen cevaba göre, Almanya'da geçen yıl camilere yönelik saldırılar rekor düzeye ulaştı ve toplam 72 ırkçı saldırı yapıldı. Molotof atma, Kuran yakma, mekanı tahrip etme, domuz başı veya hayvan dışkısı bırakma şeklinde düzenlenen saldırıların gerçek sayısının, nefret suçları kategorisine “İslam Düşmanlığı” eklenmediği için çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
“İslam Düşmanlığı” nefret suçları kategorisine alınıyor
Saldırılar polis tarafından, Müslümanlara ve camilere yönelik olarak ayrı bir grupta değerlendirilmiyor. Ancak geçen günlerde Federal İçişleri Bakanlığı, İslam düşmanı saldırıların kayıt altına alınmaya başlanacağını ve nefret suçları üst başlığına ‘İslam Düşmanlığı’ alt kategorisinin ekleneceğini duyurdu.
ABD’nin yanısıra AB’nin birçok ülkesinde İslam düşmanı saldırılar ayrı bir kategoride ele alınıp bir veri tabanı halinde kaydediliyor, böylece bunlarla ilgili somut rakamlara erişim kolaylaşıyor. Uzmanlar kararın yaşama geçirilmesiyle, kilise ve sinagog gibi camilerin de daha iyi şekilde korunacağını be mahkemelerin bu tarz suç işleyenlere daha sert ceza vereceğini tahmin ediyorlar.