Almanya'da Federal Hükümet tarafından hazırlanan ve Vatandaşlık Yasası’nda değişikliği öngören tasarı yarın (Perşembe) Federal Meclis’te oylamaya sunulacak. Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen tasarının yasalaşması için Federal Meclis’te onaylanması gerekiyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Aylardır tartışmalara neden olan değişiklikler, terörle mücadele, çok eşlilik ve kimlik hilelerine karşı önlemleri içeriyor. Yasa değişikliğinin aynı zamanda, Alman vatandaşlığına geçecek olanlar için "Alman yaşam tarzını" benimseme koşulunu getirmesi tartışma yaratan maddelerden biri.
Yeni yasaya göre çok eşli olanlar Alman vatandaşı olamayacak. Geçerli yasa bu konuya açıklık getirmediği için geçmişte eleştirilere neden olmuştu.
Yeni yasanın en önemli noktalarından biri, ülke dışında bir terör örgütü için çatışmalara katılanların vatandaşlığa alınmaması ya da bu konuda yalan bilgi verdikleri saptananların pasaportlarına 10 yıl için el konulabilmesi. Bu süre mevcut yasada 5 yıl. Aynı şekilde bir terör örgütüne katılmış olan çifte vatandaşların Alman vatandaşlığı iptal edilebilecek. Hükümetin, vatandaşlık yasasını değiştirerek, özellikle IŞİD terör örgütü üyelerinin elinden Alman vatandaşlığını almayı hedeflediği biliniyor. Avukat Memet Kılıç, vatandaşlığı hileyle alanların, pasaportlarına vatandaşlık verildiği tarihten itibaren 10 yıl içinde el konulabilecek olmasının suistimale karşı gerekli bir önlem olduğunu ifade ediyor.
Yasaya göre terör örgütü kavramı "uluslararası hukuka aykırı olarak yabancı bir devletin yapılarını şiddet kullanarak ortadan kaldırmayı ve bu yapı yerine devlet veya devlet benzeri yapıları kurmayı hedefleyen paramiliter organize olmuş silahlı örgüt" olarak tanımlanıyor. Yasanın Almanya’nın terör örgütü olarak kabul ettiği PKK üyeleri için de geçerli olup olmayacağı ise şu an için netleşmiş değil.
Almanya’da normal şartlar altında bir kişi, sekiz yıllık düzenli ikamet sonrasında, diğer şartları da yerine getirirse hukuki olarak Alman vatandaşı olma hakkına sahip. Yarın oylanacak yeni yasa Alman vatandaşlığına geçiş için, "Alman hayat tarzına uymuş olma" şartını da getiriyor. Ancak Alman yaşam tarzından ne kastedildiği ve bir kişinin ne zaman Alman yaşam tarzını almış olacağının tarifi ise yasada yer almıyor. Çok sayıda hukukçu ve göçmen örgütünün temsilcisi, bu maddeyle vatandaşlık verilmesinin yetkili memurların keyfi kararlarına yol açacağını, sonuçta vatandaşlığa geçişi zorlaştıracağını ve özellikle genç göçmenleri Alman vatandaşlığından soğutacağını savunuyor. Yasanın "Alman hayat tarzına uyma" maddesinin sınırlarını tam olarak belirtmemesini eleştiren avukat Kılıç, amacın çok evliliği engellemek olduğundan yola çıktığını ifade ediyor.