Almanya Türkiye Arasında ‘Sızıntı Belge’ Gerilimi Sürüyor

Alman Federal İçişleri Bakanlığı'nın Türk hükümetini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı suçlayan ve içinde ‘Türkiye’nin Ortadoğu’daki radikal İslamcı grupların merkezi eylem platformuna dönüştüğü’ iddiası yer alan belgenin basına sızması ile başlayan tartışma sürüyor. Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi gruplara destek vermekle itham eden ‘gizli’ ibareli raporu basına kimin sızdırdığı belirsizliğini korurken, Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, raporda yazılanlar için 'pişmanlık duymaya gerek olmadığını' söyledi. Alman bakan, belgede yer alanların ‘Türkiye’deki gerçeklerin bir kısmıyla ilgili özlü bir derleme’ olduğunu ifade etti ve içeriğin Almanya ile Türkiye arasındaki işbirliğini etkilemeyeceğine inandığını bildirdi.

Your browser doesn’t support HTML5

Cem Dalaman'ın haberi

İlk olarak Alman ARD televizyonunda yer alan söz konusu raporda, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ‘Mısır’daki Müslüman Kardeşler’e, Hamas örgütüne ve Suriye’deki silahlı İslamcı muhalif gruplara yönelik çok sayıda dayanışma mesajı ve destek faaaliyeti AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler’e olan ideolojik benzerliğini gösteriyor’ cümlesi ve diğer suçlamalarda Alman dış istihbarat servisi BND'nin verilerinden yararlanıldığı bildirilmişti. Federal Parlamento’daki Sol Parti’den milletvekili Sevim Dağdelen’in hükümete Türkiye ile ilgili verdiği bir soru önergesi üzerine hazırlanan raporun Federal Dışişleri Bakanlığı'na danışılmadan ve mutabakata varılmadan hazırlanması da eleştiri konusu oldu. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü raporun, ilgili dairede yapılan bir hata sonucu, Dışişleri Bakanlığı'nın görüşü alınmadan tamamlanıp Federal Meclis’e gönderilmesini ‘hata’ olarak tanımladı.

Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert ise, raporla ilgili medyada çıkan ve Türkiye hakkında çeşitli ‘genellemeler’ yapılan haberlere hükümetin katılmadığını, ‘Ankara’nın terörle mücadelede Berlin’in önemli bir ortağı olduğunu, önemli bir ortağı olarak kalacağını’ ifade etti. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sawsan Chebli, Türkiye ile zaman zaman görüş ayrılıklarının söz konusu olabildiğini söyledi, ‘Ancak basında yer alan ifadeleri, bu genelleştirmelere gidilmiş haliyle, kabul etmiyoruz‘ dedi.

Muhalefet partileri raporun içeriğinin Türkiye politikalarına yönelik eleştirilerinin bir teyidi olduğunu savundu. Yeşiller Parti Grubu Başkan Vekili Katrin Göring-Eckardt Almanya’nın Türkiye ile olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini ifade etti. Hür Demokrat Parti FDP lideri Christian Lindner, Başbakan Merkel’i Alman kamuoyunu Türkiye politikaları konusunda ‘aldatmakla’ suçladı. Raporda yer alan suçlamalarla ilgili federal hükümetin kamuoyuna açıklık getirmesini isteyen politikacı, AB müzakerelerinin de durdurulmasını talep etti. Berlin’in Ankara ile devam eden işbirliğini dondurması gerektiğini savunan bir diğer politikacı ise Sol Parti Berlin Eyalet Meclisi milletvekili Hakan Taş oldu.

Türkiye’yi terörist örgütlerle işbirliği yapmakla suçlayan ve basına sızdırılan belge nedeniyle Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan Almanya'ya yönelik ağır eleştiriler geldi. Bakanlık Federal İstihbarat Servisi'nin raporuna atıfla yapılan haberin Türkiye'yi yıpratmaya çalışan, çarpık zihniyetin göstergesi olduğunu kaydederek, Alman makamlarından izahat istedi. Açıklamada ‘Sayın Cumhurbaşkanımızı ve hükümetimizi hedef almak suretiyle bir süredir ülkemizi yıpratmaya çalışan çarpık zihniyetin yeni bir göstergesidir’ ifadesi kullanıldı. Terör örgütü PKK’yı kastederek Almanya’yı terörle mücadelede çifte standarda başvurmakla suçlayan bakanlık açıklamasında ayrıca suçlamalarla ilgili Alman mahkemelerinde dava açılacağını duyurdu.

Öte yandan gelecek hafta Cumartesi günü Köln kentinde Kürt gruplar tarafından düzenlenmesi planlanan etkinliğin, güvenlik riski nedeniyle iptal edildiği açıklandı. Köln polisi, Rheinenergie Stadyumu'nda ‘Öcalan için özgürlük’ sloganıyla düzenlenmesi planlanan etkinliğin yüksek güvenlik riski oluşturduğu için iptal edildiğini açıkladı. Etkinlikte PKK terör örgütünden bazı isimlerin video konferans yöntemiyle festivale katılanlara hitap edeceği öne sürülmüştü.