Almanya'da geçen 2010 yılında en çok tartışılan konulardan biri Türk ve diğer Müslüman göçmenlerin topluma uyumu oldu. Yapılacak bir dizi seçim nedeniyle göçmenleri önümüzdeki aylarda da sıcak bir gündem bekliyor.
Berlin muhabirimiz Cem Dalaman'ın haberine göre, Almanya, 2011’de siyasi tarihinin son dönemlerdeki en hareketli yıllarından birini yaşayacak. Yedi ayrı eyalette yapılacak seçimlerin sonuçları, Federal Hükümetin akıbetini de belirleyecek, iktidardaki muhafazakar–liberal koalisyonun geleceği seçimlerin sonucuna bağlı olacak. Özellikle 27 Mart’ta Baden-Württemberg eyaletindeki seçimlerinde, Başbakan Angela Merkel’in liderliğini yaptığı CDU’nun kaybetmesi durumunda, Merkel’in zor durumda kalması, hatta istifaya bile zorlanması bekleniyor.
Yeşiller’in oylarındaki büyük artış ve sosyal demokrat SPD’nin yeniden yükselişe geçmesini kaygıyla izleyen Merkel, ‘süper seçim yılında’ eyaletleri ve kendi koltuğunu kaybetmemek için çabalıyor. Bu bağlamda geçen yıl Müslümanları Almanlardan ayıran genetik özelliklerin olduğunu ve bu nedenle Almanya’nın entelektüel seviyesinin istatistiki olarak düştüğünü iddia eden eski bankacı Thilo Sarrazin’in başlattığı tartışmanın seçimlere ve Merkel’in siyasi taktiğine de yansıyacağı tahmin ediliyor. Thilo Sarrazin ‘Almanya Kendini Yok Ediyor’ adlı kitabı ile sadece uyum konusunu değil, muhafazakar değerler içeren konuları da gündeme getirdi ve Almanların büyük desteğini kazandı.
Berlin’deki siyasi gözlemciler kamuoyunda yüzde 80’lere varan oranda destek bulan bu görüşleri kısmen sahiplenen Merkel’in muhafazakar söylemlerle seçimlere gireceğini, hatta ‘anavatana bağlılık’ sloganı ile Türk ve Müslüman göçmenlere uyum konusunda sert mesajlar vereceğinden yola çıkıyorlar. Merkel’in geçen haftaki Kıbrıs ziyaretinde Türkiye’ye yönelik suçlayıcı sözleri de bu kapsamda muhafazakar tabana yönelik bir mesaj olarak yorumlanıyor.
Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün 50’inci yıl dönümünde göçmenlik ve Türkiye’nin AB’ye üyelik tartışmalarının sertleşmesi beklenirken son aylardaki gündemin Almanya’da yaşayan Türklerin buraya aidiyet duygusunu zedelediği belirlendi. Alman Göç Danışma Kurulu SVR tarafından 2 bin Türk arasında yapılan bir araştırmaya göre, göçmenlerin Almanlarla birlikte yaşamaya bakışlarında bunda önceki yıllarda tespit edilen iyimserlik, yerini karamsarlığa bıraktı.
Sarrazin’in kitabı yayınlanmadan 2009 yılında yapılan benzer bir araştırmada Almanlar’la yaşamın sorunsuz olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 21,7 iken bu oran 2010 Aralık’ında yapılan araştırmada yüzde 9,1 olarak tespit edildi. Aynı araştırmada birlikte yaşamı sorunsuz olarak gören Almanların oranı ise yüzde 34,2’den yüzde3 20,9’a düştü. Sokaktaki Türk vatandaş da tartışmaların göçmenlerde olumsuz izler bıraktığı görüşünde. Bu arada uzmanlar uyum tartışmalarının göç ülkesi olan Almanya’nın imajına da zarar verdiğini, Merkel’in konuyu siyasileştirmesinin ise kalifiye işgücü göçünü de ürküteceğini savunuyorlar.