Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın, Türkiye'nin Suriye'ye "Barış Pınarı Harekatı"nı başlattığını duyurmasından kısa bir süre sonra, Almanya’dan harekatı kınayan bir açıklama geldi. Federal Dışişleri Bakanı Heiko Maas, operasyonu "en sert şekilde kınadığını" açıkladı.
"İnsani felakete yol açar"
Askeri harekatın, bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracağını ve IŞİD'in yeniden güçlenmesi riskini artıracağını öne süren Maas, bu gelişmelerin insani bir felakete ve yeni bir sığınmacı dalgasına yol açabileceğini öne sürdü. Dışişleri Bakanı, operasyonun Suriye’de istikrara giden süreç açısından ilk adım olarak tanımladığı Anayasa Komitesi’nin oluşmasına paralel gerçekleştiğini ifade ederek, "Türkiye'yi harekatı sona erdirmeye ve güvenlik çıkarlarını barışçı yollardan izlemeye çağırıyoruz" dedi.
Almanya'da yeni sığınmacı dalgası endişesi
Almanya operasyon başlamadan önce temkinli açıklamalar yapmıştı. Federal Hükümet Sözcü Yardımcısı Ulrike Demmer, dün yaptığı açıklamada, Almanya’nın, Türkiye’nin sınırında karşılaştığı güvenlik kaygılarının farkında olduğunu, ancak Suriye, IŞİD’e karşı kazanılan başarıların ‘tehlikeye atılmaması’ gerektiği konusunda da kaygıları bulunduğu söylemekle yetindi. Diplomatik çevreler, geçen hafta Ankara’yı ziyaret eden Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in meslektaşı Süleyman Soylu’yla olası bir operasyon ve Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge konularını ele aldığını ve Almanya’nın önceliğinin yeni bir sığınmacı dalgasının engellenmesi olduğunu söylediğini aktardı. Türk tarafının da Suriye’de sığınmacıların yerleştirileceği güvenli bölgenin yeni bir göç dalgasını engelleyeceğini belirttiği ve bu nedenle Almanya’nın desteğini istediği öğrenildi.
Almanya'da Türklere yönelik saldırılar
Almanya’nın sığınmacı kaygısından bağımsız, örneğin Fransa’ya kıyasla YPG ve diğer Kürt gruplara mesafeli yaklaşmasının bir diğer nedeni, ülkede gerilim çıkabileceği korkusu. Güvenlik birimleri, radikal Kürt ve Türk grupların karşı karşıya gelebileceğini ve bölgedeki gerilimin bu şekilde Almanya’ya taşınabileceğinden ürküyor. Nitekim 2018’de Afrin’e düzenlenen operasyon sırasında, PKK ve benzer Kürt gruplardan Türk derneklerine yönelik saldırılar yaşanmış, çok sayıda camiye molotof saldırısı düzenlenmişti.
Alman muhalefetinden Kürtlere destek
Yapılan yorumlarda, Federal Meclis’te bulunan ve radikal Kürt gruplara destekleriyle bilinen muhalefet partileri Yeşiller ve Sol Parti’nin konuyu gündemde tutacakları ve Alman hükümetine baskı uygulayacakları da tahmin ediliyor. Sol Parti’den çok sayıda siyasetçi, Türkiye’nin NATO üyeliğinin sorgulanması yönünde açıklamalar yaparken, Yeşiller’den de Türkiye’ye silah satışının durdurulması şeklinde talepler dillendirildi. Konuyla ilgili Başbakan Angela Merkel’in tavrı da merakla bekleniyor. Afrin harekatında uzun süre sessizliğini koruyan Merkel, operasyonda Alman tanklarının da kullanıldığı iddiaları üzerine sert bir açıklama yapmış ve ''Türkiye'nin güvenlikle ilgili tüm meşru menfaatlerine karşın Afrin'de olanlar; binlerce sivilin kovuşturmaya maruz kalması, hayatını kaybetmesi veya kaçmak zorunda kalması kabul edilemez. Bu durumu en güçlü dille kınıyoruz'' şeklinde konuşmuştu.