İngiltere halkı önümüzdeki 23 Haziran Perşembe günü yapılacak referandumla Avrupa Birliği'nde kalıp kalmamaya karar verecek. Başbakan David Cameron liderliğindeki Muhafazakâr Parti’nin önerisi ile yapılan referandumunun sonucuna göre, İngiltere yoluna ya birlik üyeliğiyle devam edecek ya da çoğunluk Brexit olarak dillendirilen AB’den ayrılma yönünde olursa ülke üyelikten çıkarak AB tarihinde bir ilki gerçekleştirecek.
Siyasi yorumcular tarafından ’Avrupa Birliği’nin en büyük imtihanı ve geleceği açısından tam anlamıyla bir dönüm noktası’ olarak tanımlanan referandum sadece Londra’da değil aynı zamanda tüm dünya ve özellikle Almanya tarafından dikkatlice takip ediliyor. Araştırmalara göre Brexit’in, Alman ekonomisini yüzde 3 seviyesine kadar yavaşlatabileceği haberleri sonrasında, Berlin’de siyasetçiler konuyla ilgili endişelerini açıkça dile getiriyor. Başbakan Angela Merkel, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nin bir parçası olarak kalmasını istediklerini açıklarken, Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının birliği zayıflatacağını ve Avrupa’nın artık güvenilmeyen bir kıta olacağını söyledi. Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, ‘İngilizlerin AB’den ayrılması birliği kökten sarsar, 28 eksi 1 üye şeklinde devam edemeyiz.’ şeklinde konuştu. Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble ise, İngiltere’nin olmadığı bir AB’nin dünya ekonomisinde daha az etkili olacağını öne sürdü.
Almanya’nın en büyük endişesisandıktan Brexit çıkması halinde, bunun ekonomi dünyasında şok etkisi oluşturması ve 2008 yılında patlak veren finans krizine benzer bir durumun yaşanması. Ülkenin önde gelen ekonomistleri Brexit sonrasında, kısa vadede İngiliz Sterlininin gerileyeceğini, Euro‘nun Dolar’a karşı değer kaybedeceğini ve hisse senetlerinin de tüm dünyada düşüş yaşayacağını savunarak, orta vadede Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası‘nın yüzde 3’e kadar gerileyeceğini öne sürüyorlar. Avrupa Banka Endeksi‘nin, son iki hafta içerisinde yüzde 12’den fazla değer kaybetmesi, Deutsche Bank’ın hisse fiyatlarının da tüm zamanların en düşük seviyesine inmesi olası krizin ilk sinyalleri olarak yorumlanıyor.
Erlangen Üniversitesi’nden ekonomist Prof. Alp Bahadır, Brexit’e ‘evet’ oyu çıkmasının AB’yi ekonomik kargaşaya ve siyasi istikrarsızlığa sürükleyeceğini düşünenlerden.
Brexit’le uluslararası ilişkilerde yaşanacak tökezlemeler yanında dünyanın Avrupa’ya bakışının değişeceğini belirten Prof. Bahadır, başka AB ülkelerinin İngiltere’yi örnek almalarından endişe duyulması gerektiğini ifade ediyor.
Brexit ile ilgili yapılan anketler, AB yanlısı milletvekili Jo Cox’un, uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesinin ardından, Brexit’e karşı olanların oranının artığını gösteriyor. Ancak birçok ankette de Avrupa Birliği'nden çıkmak isteyenlerle birlikte kalmak isteyenler arasında eşitlik olduğu ve referandum sonucunu kararsızların belirleyeceği ortaya çıkıyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Cem Dalaman'ın Haberi