Almanya’da koalisyon hükümeti, kamuoyunda her geçen gün artan göçmen krizi endişesine karşılık vermek için yeni bir göç paketi hazırladı.
Başbakan Olaf Scholz, Berlin’de yaptığı açıklamada, ülkeye gelen göçmenlerin sayısının giderek arttığına işaret ederek "Düzensiz göçü sınırlamamız gerekiyor. Son hafta ve aylarda aldığımız çok sayıdaki kararla bu konuda hazırlıklar yaptık" dedi.
Scholz, hazırlanan önlem paketini konuşmak için muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, Hessen Eyaleti Başbakanı Boris Rhein ve Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil ile de biraraya geldiğini söyledi. Almanya Başbakanı böylece "Alman Hükümeti'ni oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SDP), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) ve muhalefetteki Birlik Partileri CDU/CSU olarak hep birlikte aynı yöne doğru ilerleyebileceklerini" ve öncelikli hedefin, iltica başvurusu kabul edilmeyen sığınmacıların sınır dışı edilmesini kolaylaştırmak olduğunu açıkladı.
İçişleri Bakanlığı‘nın hazırladığı tasarıya göre, haklarında sınır dışı kararı verilen ancak gönderilemeyen sığınmacı göçmenler için prosedür basitleştirilecek. İltica başvurusu reddedilen ve sınır dışı kararı alınan düzensiz göçmenlerin gözaltına alınma süresi Avrupa Birliği (AB) hukukuna uygun bir şekilde, 10 günden 28 güne çıkarılacak. Daha önce evraklar bu süre içerisinde tamamlanamıyor, sınır dışı gerçekleştirilemiyordu.
Sınır dışı edilme kararı alınarak gözaltında olan kişilere ne zaman sınır dışı edileceklerine ilişkin bilgi verilmeyecek. Bu nedenle de izin belgesiyle en az bir yıl ülkede bulunanlara sınır dışı edilmeden bir ay önce haber verilmesini öngören düzenleme kaldırılacak. 12 yaşından küçük çocukları bulunan aileler bunun dışında tutulacak.
Sığınmacıların kimliklerini belirlemek ve ülkeyi terk etmesi gerekenlerin yakalanması için verilen yetki genişletilecek. İnsan kaçakçılığı yapanların ve suç örgütüne üye olanların sınır dışı edilmesi hızlandırılacak. Buna göre insan kaçaklığından en az 1 yıl hapis cezası alanlar ve suç örgütüne üyelikten hüküm giyenler, cezalarını tamamlamalarının hemen ardından sınırdışı edilecek.
Ülkede kalma şansı yüksek olanların çalışma hayatına katılması hızlandırılacak ve dokuz yerine altı ay sonra çalışabilmelerinin önü açılacak. Sığınmacılardan sorumlu yerel dairelere 'çalışma izni' verme yetkisi sağlanacak.
Göç konusu siyasetin gündemini belirliyor
Yaklaşık 3 milyon 260 bin sığınmacının yaşadığı ve bu yılın ilk sekiz ayında 204 bin 461 kişinin sığınma başvurusunda bulunduğu Almanya’da, son haftalarda düzensiz göçe ve göçmen kaçakçılığına karşı önlemlerin sertleştirilmesi ve sığınmacılara verilen sosyal yardımların sınırlandırılması konusunda çağrılar gündemi belirliyor.
Almanya’nın Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre ile sınırlarında düzenli sınır kontrollerinin başlatılması ve diğer AB üyesi ülkelerde iltica başvurusunda bulunmuş ya da bu başvuruları reddedilmiş olanların Almanya’ya girmelerine izin verilmemesi gibi öneriler de tartışılıyor.
Scholz hükümetine göç konusunda eleştirilerde bulunan muhafazakar muhalefet bloğu ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif partisi AfD’nin, geçen Pazar günü iki eyalette aldıkları başarılı sonuçlar da göçmen tartışmaları ile ilişkilendiriliyor.
Bavyera’da yüzde 14’le üçüncü, Hessen eyaletinde yapılan seçimlerde yaklaşık yüzde 18 oy olarak ikinci parti konumuna yükselen AfD, bugün açıklanan ülke genelini kapsayan ankete göre yüzde 23’le ikinci durumda. Birlik Partileri CDU/CSU yüzde 29 oyla ilk sırada yer alıyor. Başbakan Scholz’un partisi SPD yüzde 15, Yeşiller yüzde 13 ve bir diğer koalisyon ortağı FDP ise yüzde 5 oranında oy alabiliyor.