ABD'nin ardından Almanya da Ukrayna'ya Patriot hava savunma sistemi ve buna ek olarak Marder tankı gönderme kararı aldı. Kararı Başbakan Olaf Scholz’un Başkan Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesi sonrasında Beyaz Saray duyurdu.
Açıklamada, "Başkan Biden ve Başbakan Scholz, ihtiyaç duyulduğu sürece Ukrayna'ya gerekli mali, insani, askeri ve diplomatik desteği sağlamaya devam etme konusundaki ortak kararlılıklarını ifade ettiler. Bu amaçla ABD, Ukrayna'ya Bradley piyade savaş araçları, Almanya ise Marder savaş araçları tedarik etmeyi planlıyorlar. Her iki ülke de Ukrayna kuvvetlerini ilgili sistemler konusunda eğitmeyi hedefliyor" denildi.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamayı doğrulayan Alman Hükümeti Sözcüsü Steffen Hebestreit, söz konusu silahların kesin bir tarih vermeden yakın bir zamanda gönderileceğini ifade etti.
Biden ve Scholz’un diğer müttefiklerin Ukrayna'ya sağladığı askeri destekten duydukları memnuniyeti dile getirdikleri de açıklandı. Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Fransa'nın Ukrayna'ya hafif tanklar sağlayacağını ve hava savunması konusundaki desteğine de devam edeceğini duyurmuştu.
Alman dışişleri ve savunma bakanlıkları kaynaklarından, ABD’nin 50 adet Bradley zırhlı muharebe aracı göndermeyi planladığı, Almanya’nın ise 40 adet Marder zırhlı muharebe aracı ve 1 adet Patriot hava savunma sistemi göndereceği öğrenildi.
Alman Marder‘lerin Ukrayna'nın yılın ilk çeyreğinde düzenleyeceği olası bir karşı saldırıda önemli bir rol oynaması bekleniyor. Marder, 1970'lerden beri Alman ordusunun hizmetinde olan, ana özelliği yüksek hızı olan ve 20 mm'lik bir otomatik top, iki adet 7,62 mm'lik makineli tüfek ve bir Milan anti-zırh sistemini barındıran hafif zırhlı bir araç.
Berlin’de yapılan ilk yorumlarda, alınan karar "sürpriz" olarak yorumlanırken aynı zamanda Fransa’nın dün aldığı tank gönderme kararı sonrasında Başbakan Scholz’un, bu konudaki tutumunu değiştirmekten başka bir seçeneği kalmadığı vurgulandı.
Scholz'un, Ukrayna'nın ısrarlı talepleri, başta ABD olmak üzere müttefik ülkelerin baskılarına rağmen, ağır silahlar gönderme konusunda uzun süre ayak diretmesi, uluslararası alanda ve iç kamuoyunda yoğun tartışmaları beraberinde getirmişti.
Scholz, daha iki hafta önce Berlin’in Rusya ile gerilimin tırmanmasını önlemek için Ukrayna’ya tank göndermeyi planlamadığını ve bu konuda tek taraflı olarak hareket etmeyeceğini söylemişti. Bunu da, Rusya’nın saldırısından bu yana hiçbir müttefikin, Ukrayna’ya aynı kapasitede taarruz silahı vermemesi ile gerekçelendirmişti.
Almanya savaşın başından beri Ukrayna’ya maddi, insani ve askeri anlamda en fazla yardımda bulunan ülkeler arasında yer alıyor. Alman hükümeti savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna'ya, toplamda 800 milyon Euro değerinde silah gönderilmesini onayladı. Gönderilen silahlar arasında obüs, havadan havaya saldırı füzesi Iris-T, Gepard tipi uçaksavar ve zırhlı kurtarma araçları gibi ağır silahların yanısıra, makineli tüfekler, el bombaları, mayınlar ve çeşitli kalibrelerde 20 milyondan fazla mühimmat bulunuyor.
Ayrıca Almanya, Yunanistan’dan alınacak 40 Sovyet tipi BMP1 tankının da Ukrayna’ya verileceğini, Yunanistan’a bunların karşılığında 40 adet Marder tankı vereceğini duyurmuştu.
Baerbock: "Ateşkes 'sözde' bir teklif"
Bu arada Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'nın Ukrayna'da geçici ateşkes ilan etmesini "sözde" bir ateşkes olarak niteleyerek bunun korku içindeki insanlara ne özgürlük ne de güvenlik getireceğini söyledi.
Dışişleri Bakanı, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Putin barış isteseydi askerlerini eve getirirdi ve savaş biterdi. Ancak görünüşe göre kısa bir aradan sonra savaşa devam etmek istiyor. Sözde bir ateşkes, Rus işgali altında her gün korku içinde yaşayan insanlara ne özgürlük ne de güvenlik getirir. İşte bu nedenle yeniden barış içinde ve kendi kaderlerini tayin ederek yaşayabilmeleri için Ukraynalıları desteklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Savunma Bakanlığı’na, Ukrayna'da yarın saat 12.00'den itibaren 36 saatliğine ateşkes uygulanması talimatı vermiş, Ukrayna ise Rusya’nın işgal ettiği topraklardan çekilmesini isteyerek, ateşkes teklifini geri çevirmişti.